yüreğimizi yakan hektor, tarihin ölümüyle en üzüntü veren kahramanı,
truva prensi aynı zamanda cibiliyetsiz
paris'in ağabeyi.
hektor'un ne
akhilleus gibi bir tanrıça anası ne de paris gibi tanrıçaların uğruna yarış düzenlediği bir yakışıklılığı vardı. o sadece iman dolu göğsündeki cesaretiyle nam kazandı.
truva'nın düşmesini on yıl ertelemiş fakat tanrıçaların dalavereleriyle (
athena ve
hera) akhillus ile savaşmış, (akhilleus'un çok sevdiği kuzeni patraklos'u, akhilleus sanıp öldürüyor, bilirsiniz sonra savaş patraklıyor hahshdh tamam tamam iğrencim) bu dövüşte öldürülmüştür. efsaneye göre sadece akhilleus'un değil iki büyük tanrıçanın da karşısına çıktığı için yiğitliği dillere destan olmuştur.
akhilleus, onun cesedini şehirde sürükleyerek truvalılar'ın moralini bozmuş ancak daha sonra cesedini teslim ederek düzgün bir cenaze yapılmasına izin vermiştir.
onun ölümüyle şehir yine düşmeyince athena ve hera yine dalavere düzenlemiş, böylece şehir düşmüştür. (hera manyağı neyse de seni de delikanlı kadın sanırdım athena.)
dağ gibi adam gitti deyiminin karşılığı.