dünyanın en asil çiçeğidir , kanayan güller ve gülüm diyen apaçiler bile azametinin altında ezildiler , doğru ellerde bir gülen tebessüm olabilir kadının yüzüne.
en sevdiğim çiçek. belki peygamber efendimiz'i (s.a.v) temsil ettiği için olabilir.
o güzel kırmızısı, yeşil yaprakları, tehditkar duran dikenleri ile kalbimi fethediyor.
2
+
-entiri.verilen_downvote
gül, gülgiller familyasının güzel kokulu bitkisi.. benim için yeri farklıdır. güllerin ömrü şiirlere konu olmakla geçti.. saçma sapan aşklarınızla, kızların götünü kaldırmak için uzattınız, yazık. herkese gül verilmez, herkese gülüm denmez. bi kere o sosyalistlerin simgesidir : ) üstelik güzel kadınlara adanmış bir çiçektir, aptal olmayın.
özellikle kadınlara faydalı olan güçlü bir ilaçtır gül. aynı zamanda, geçmişte kaybolmuş, duygularına aşırı bağlı, kendilerinin çok farkında olanlar ya da aşırı derecede ben-merkezli olan kişiler için faydalıdır. üzüntü ve pişmanlık durumlarında yatıştırıcıdır, ruha neşe verir, acıyı ve depresyonu siker atar. özellikle de trip sonrası iltifat olarak gülüm diye hitap edilirse, iyileştirici etkisi karşı tarafı büyüleyecektir. divan edebiyatında ise bülbülün kankası olarak geçer * sezen aksu'nun düğün ve cenazesinin yedinci parçası, içler acısı sözleri ile ciğerini ciğerini oyuverir adamın..
diyeceğim o ki gül çok şımarıktır. ama hiçbir papatya, manolya gül ile boy ölçüşemez..
04.04.2015 : )
2
+
-entiri.verilen_downvote
:))
3
+
-entiri.verilen_downvote
sen gül ol da, uğruna ötmeyen bülbül utansın
5
+
-entiri.verilen_downvote
gülün tam ortasında ağlıyorum
her akşam sokak ortasında öldükçe
önümü arkamı bilmiyorum
azaldığını duyup duyup karanlıkta
beni ayakta tutan gözlerinin
ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum
ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum
i̇stasyonda tiren oluyor biraz
ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım
gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
her nasılsa sokağa düşmüş
kolumu kanadımı kırıyorum
bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı
ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene.
(bkz: cemal süreya)
3
+
-entiri.verilen_downvote
önceden hiç sevmediğim şimdi ise gördüğümde gözlerimde kalpler çıkartan çiçektir. okulda turuncusu, pembesi, moru var. yanlarından geçerken bir tanesini mutlaka koklayıp öpüyorum :)
tabiki sonrası arkadaşlardan gelen seni ıspartalıya vereceğiz esprileri...
merhaba arkadaşlar. her gece instagrama girip bir şeylere yazacak vaziyette buraya kaçıyorum affedin bu gece de öyle olacak.
az evvel gördüm yine onun bi fotoğrafını. fotoğrafa bakınca dünya üzerinde açan tüm güller anlamını yitirdi sözlük. ben hayatımda böyle bir şey görmemiştim. şerefsizim görmedim bak bunu okumayacak zaten rahat yazabilirim ama görmedim. üzerindekine, dudağına, o vücudunun inceliğine, kıvrımlara biraz bakın sizin de aklınıza kırmızı gülden başka hiçbir şey gelmez. ben size nasıl anlatırım bilmiyorum, sizin de aklınız almaz zaten ben aşığım diye alıyor. yılmaz erdoğan çok güzel açıklamış bunu bir şiirinde. bu şiiri ona da okutmuştum hatta zamanında. keşke şimdi asıl okuması gereken anlamları hissettirerek okutabilsem ama kim reddedildikten sonra o mesajı atabilir muamma. neyse yılmaz abi şöyle demiş:
''bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok''
neyse işte ben şu an o bilinci nasırlı bahçıvanım. o asıl güle dokunamayıp yeryüzünde kalan tüm gülleri dikenlerine aldırmadan tutup koparmış bir kenara atmışım da otlarla, sarmaşıklarla etrafım kaplanmış gibi. o geldiğinde hayatımda öyle güzel bir şey yoktu, gitti yine yok. ama ufacık bir ara da vardı işte. keşke kalsaydı.
neyse işte, ona benzemeye çalışan çiçek. gerçi o beyazını seviyor, ben de hep beyazla hayal etmiştim ama ardından kan kırmızıları kaldı.
1
+
-entiri.verilen_downvote
bunu çizmek çok zor ya, taktiği olan varsa taktik versin.
4
+
-entiri.verilen_downvote
Karantina döneminde 3 tane gülüm vardı her akşamüstü suluyor bakımını yapıyordum. Huzur veriyordu. Güller açılmaya başladıkça mutlu oluyordum. Şimdi solan güller görünce daha mutlu oluyorum. İnsanoğlu işte ölümün huzurundan vazgeçemiyor.
3
+
-entiri.verilen_downvote
döktüm yollarına, gel artık kollarıma
2
+
-entiri.verilen_downvote
favorim her ne kadar papatya olsa da gülün başka bir zerafeti var. asil diyemem ama çok zarif bir çiçek.
6
+
-entiri.verilen_downvote
gul ki sevgilim gul ki gozlerin solmasin sakin ask cicegim
0
+
-entiri.verilen_downvote
niyedir bilmem ama tarihte en önemli şahsiyetlerin bazılarına (resimleri çizilirken) gül koklatılıyor veya onlar gülle (kaside veya gazel okunurken) tasvir ediliyor hep. buna en iyi örnek de hz. muhammed ve fatih sultan mehmed‘dir. ki birçok alternatif tarihçiye göre zaten fatih sultan mehmed, hazreti muhammed’dir.
gül çok önemli bir nişane. en azından tarih açısından. diğer alanlarda etkisi ve sembolü nedir, pek fikrim yok açıkçası.