görmek

lükstür. buyurun

Bakmak ile arasında çok büyük fark olan eylem.

(bkz: kıymeti bilinmesi gereken şeyler)

görmek çok derin bir mevzu bakmak ile arasında dağlar kadar fark var. mesela herkes bir sanat eserine bakabilir ama herkes o sanat eserinde aynı şeyi görmez. birde bakıpta göremeyenler var onlardan olmayın.

--- spoiler --- adı belirsiz bir ülkenin başkentinde seçim günü bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlayınca kimse oy atmaya gitmez. öğleden sonra yağmur durunca, saat tam dörtte, seçmenler sanki emir almışçasına sandıkların başına koşarlar. ama sandıklar açıldığında, kullanılan oyların yüzde 83'ünün boş olduğu ortaya çıkar. bunun bozguncu bir grubun, dahası uluslararası bir anarşist örgütün işi olduğunu düşünen hükümet olağanüstü hal ilan eder. yıllar önce kenti saran "körlük salgını"ndan kurtulan tek kişinin bu olayla bağlantılı olduğundan kuşkulanılır. "beyaz veba"nın öteki kentlere de yayılmasını önlemek için başkent abluka altına alınır, bir polis komiseri "suçlular"ı bulmakla görevlendirilir. --- spoiler --- nobel edebiyat ödülü sahibi jose saramago'nun körlük'ten sonra kaleme aldığı görmek, demokrasinin kırılganlığı ve hükümetlerce saptırılması üstüne şaşırtıcı bir taşlama. günümüz edebiyatının üslup ustasından derin bir çağ eleştirisi. ''dünyaya gözümüzü açıyoruz ve o anda, tüm yaşamımızı bağlayacak bir sözleşme imzalamış gibi oluyoruz, ne var ki günün birinde bir an gelir. "bu imzayı benim yerime kim attı" diye sorabiliriz.'' ''i̇nsanoğlunun kafası, içinde yaşadığı dünyayla tam uyum içinde olmaz.'' ''oysa bizim için burada söz konusu olan insanoğludur, onun yalan söyleyebilen tek hayvan olduğu da evrensel olarak bilinen bir gerçektir; insanoğlunun bunu kimi zaman korku, kimi zaman çıkar yüzünden, kimi zaman da gerçeği savunmak için tek çıkar yol olduğunu anladığı için yaptığı da doğrudur.''

''en sağlam toplumsal yapıyı bile sonunda çökerten, gümbür gümbür gelen devrimler değil, davranışlarımızın cilasındaki bu küçük çatlaklardır işte, benzeri davranışlar zaman içinde sürekli yinelendiği için, sonunda yapıyı yerle bir eder.'' (bkz: jose saramago)

biz insanların veri almak için diğer bilgi edinme yollarına daha baskın olan eylemdir. "görmeden inanmam" sıkça duyulurken, duymadan veya ellemeden, koklamadan bunun kadar sık kullanılmaz. gördüğümüz renklerin ve duyulan seslerin algıdan, ilizyondan ibaret olduğunu elbet duymuşsunuzdur. gözde bulunan fotoreseptörler bizlere rgb yani kırmızı, yeşil, mavi rengin karışımını verir. böylece 10 milyondan fazla renk algılanabilir. (bkz: trikrom) bazı insanlar dört renkli görüş yaptığı biliniyor. (bkz: tetrakromat) yani gördüğümüz her şey bizim yorumumuzdur. herkesin birbirinden farklı gördüğünü söylemek de yanlış olmayacaktır. i̇leride bir teknoloji geliştirip de aynı verileri dijital ortama aktarabilirsek somut biçimde kanıtlayabilirz. beyinle koordine çalışarak işimizi gayet kolay hale getirir bizden habersizce ve bize bunu sağlayan göz birçok yanılgı ile karşı karşıya kalabilir gündelik hayatta. bakalım neler yapıyor bize, neler yapamadığı zaman ne gibi problemler oluyor?

-yakını mı iyi göremiyorsunuz, uzağı mı? diye sordu doktor. +ananı göremiyorum bayadır evime uğramıyor. dedim. **sakire cay yok (bkz: yapacağın edebiyatı zikim)

Görmüyorsun hiç bakmadın zateeennn .

Görmez olaydım .

--- spoiler --- Doğduğumuzda, bu dünyaya gelişimizde, sanki ömür boyu sürecek bir sözleşme imzalamış gibi oluruz, fakat günün birinde, bunu benim adıma kim imzaladı diye sorabiliriz... --- spoiler --- Ülkeleri yöneten partilerin ve o partilerin tepesindeki yöneticilerin sonuçlar istedikleri gibi olmayınca yasalara dahi bakmaksızın aldıkları haksızca inisiyatifleri, medyayı avuçlarının içinde kukla gibi oynatmalarını ve devletin(hükümetin) bekası için "düşman yoksa bile kendi elinizle halkın önüne atmak için muhakkak bir düşman yaratın" felsefesini nasıl ustalıkla gerçekleştirdiğini anlatan ilk kitabı körlüğün devamı şeklinde ilerleyen Jose Saramago kitabı. Yalnız, ilk kitabı okurken nasıl keyif aldıysam (#4159830) ikinci kitabı okumak da o kadar zor geldi. O kadar ballandıra ballandıra anlatınca Allah cezamı verdi. Dil aynı, anlatım aynı, tarz aynı ama bu kitabı okurken içime resmen fil oturdu da öyle daralttı beni, hatta öyle ki kitabı 2 kere beklemeye alıp kafayı dağıtmak için araya başka kitaplar sıkıştırdım. Ama ne olursa olsun, içime dert olsa da, sonu istediğimin çok çok altında bir şekilde bitse de yine okunması gereken bir kitap. Bu da yatırım tavsiyesidir...