bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      muhteşem bir hasan ali toptaş romanı. "kendini kendi varlığında bir kez daha yok edenlere ne yapılabilir ki?" cennetin oğlu delirip de kaybolduğunda böyle deniliyor. ustaca. şiir tadında. varoluşu sorgularken her şeyin bir düşten ibaret olabileceğini bize salıklayıp bu salıklama esnasında düşüncelerini asla diretmeyen, sıkmayan, zorlamayan, rahatsız etmeyen... her şeyin bir oyundan ibaret olduğunu söylerken de hiçbir şeyi yalana indirgemeyen, türk edebiyatı adına yazılmış ve yazılabileceklerin en iyilerinden birisi olabileceklerden... sırf kaygılı olduğu için, kafası karışık olduğu için, bir bekçiye, bir muhtara, bir köylü kadınına, bir köylü çocuğuna varoluşu sorgulattığı için, her hangi birimizin, her hangi birisinin düşü olabileceğini hatırlattığı için okunası. okunup da düşünülesi. düşünülüp de yok olunası. kendi varlığında ama. kendini, kendi zihnine gömerek. zira;"kendini kendi varlığında bir kez daha yok edenlere ne yapılabilir ki?" (bkz: hasan ali toptaş)
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      filmi de çok iyiydi. --- spoiler --- ama muhtar, güvercin'i kaçırıpta nasıl ayı doğurttu unuttum. --- spoiler --- gece dörtte falan izlemiştim xd
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bizim wapsap grubumuzun adı birde kanal7 de bir program
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk başta şüpheyle yaklaştığım ancak okudukça beni içine çekmeyi başarmış roman. hasan ali topbaş'ın cümleleri ve anlatımı gerçekten mükemmel. okuduğum en garip ve en iyi köy romanı olmaya aday ayrıca görünüşü köy içi başka.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “aşk da ölür ama öldüğünü kabul etmez. ondandır ki insanlar ölmüş aşklarını sırtıında taşırlar; aşk hamalı olurlar.”
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı."
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kar, neden yağar, kar?
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''her kadının gözünde bir erkeğin kaybolup gideceği boşluk bulunduğuna inanmıştı.''
    9. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "insan, insanı eksiltir. nasıl çoğaltırsa..."
    10. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- (bkz: kar neden yağar kar) madridli bela'nın şuradaki(#4458803) tavsiyesi üzerine okuduğum Hasan Ali Toptaş kitabı. Çok iyi kitap, insan okurken kaybolup gidiyor. İlk başta zaman geçişleri biraz garip geliyor ama her bölümde diğer zaman geçeceğinizi anlayınca her şey oturuyor. Burda çok az entry olduğundan ekşi'deki başlığına göz attım. Biri, "insan okurken anadilinin Türkçe olduğuna şükrediyor" yazmış. Kitap hakkında tek cümle söyle deseler bunu söylerdim. Muazzam bir dil. Sayfalar ilerledikçe betimlemelere ve kelimelerin insicamına hayran kalıyor insan. Hani bir dizi\filmi izlerken kötü karaktere karşı aşırı bir öfke duyarsınız, tadınızı kaçırır sonra da durup "ulan herif(genelde erkek olur bu karakterler) o kadar iyi oynamış ki hayal ürünü bir şeye karşı öfke doluyum şu an, çok saçma aslında" dersiniz ya. İşte öyle iyi yazılmış bir hikaye öyle iyi aktarılmış karakterler var ki, sanki köyün içinde yaşayan biriymişsiniz tüm bu olumsuz havayı bizzat soluyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz okurken. Ulan o; karamsar, mutsuz, boğucu, absürt köyü o kadar iyi hissettim ki, ruhum sıkıldı resmen hikaye derinleştikçe. Abi bu entry okuyorsan senden alacağım var, ben bu kitabı okumadan önce daha mutlu bir insandım. Tamam muazzam bir kitap, teşekkürler, okurken mazoşistçe bir keyif aldım da aslında ama beni derin düşüncelere sevk etti. Zaten sürekli düşünmekten az bi beynim kalmıştı tavsiyenle artık daha az bi beynim var. Bana şöyle umut dolu, okudukça içimin açılacağı, finalinde eskiye oranla daha mutlu bir insan olacağım bir kitap öner barışalım. asdfghjklşi Not: İzlediğiniz, dinlediğiniz, okuduğunuz şeylere-benim gibi-kendinizi çok kaptırıyorsanız kesinlikle tavsiye etmiyorum. (Hikaye insana öyle iyi geçiyor ki olayın içinde buluyorsunuz kendinizi.) Durduk yere okuyup canınızı sıkmayın derim. Şaka şaka okuyun sizin de beyniniz yansın benden ne farkınız var kardeşim. --- spoiler ---