bugün
yenile
    /
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aklıma geldiğinde bitmez benim için gece, senin içinde yok ki benden bi hece, tıkanır kalırım kırmamak için sözcükleri seçe seçe; "möö" demem ama öküz dersin..
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      suyum, unum , buğdayım . . herkesin başkasını konuştuğu bu aynalar pazarında seni kimselere söylemeden öleceğim.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sokakta geçer patates soğancı arabasında çalar bir hancı bu hata senin kaçıncı sus bana karşılık verme seni gidi yalancı
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ben sende imkansızlığı seviyorum fakat asla ümitsizliği değil." "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine." "nazım olmak da ayrı bir hikmet."
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o kadar bir başka çok şeysin sen.. bir ölüm var ama, gece-kanda.. rengini düşünür-durursun sen, okunmaz yazınla, ha vuranda, bir anda okunur olursun sen.
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği insan saatlerce bakabilir gökyüzüne denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır kopmaz kökler salmaktır oraya kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına insan balıklama dalmalı içine hayatın bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın değişmemelisin hiçbir seyle bir bardak su içmenin mutluluğunu fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana. (bkz: ataol behramoğlu)
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kadın artık hüzün ve bırakılmışlığı kabullenir. adamı bir daha aramaz. tekrar olacağını bilse öleceğini düşünür. vazgeçer vazgeçer vazgeçer.
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...bir damlacik sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli. anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.şu çok genis görünen dünyanin, ahirete nispetle anne karnı gibi oldugunu fark etmeli. henüz bebekken'dünya benim!'dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı oldugunu,ölürken de ayni avuçlarin 'her şeyi bırakıp gidiyorum işte !'dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli. baskın yetenegini fark etmeli sonra. azrailin her an sürpriz yapabilecegini,nasıl yaşarsa öyle ölecegini fark etmeli insan hayvanlarin yolda,kaldırımda ,çöplükte ama kendisinin güzel hazirlanmis mükellef bir sofrada yemek yedigini fark etmeli.yaratilmislarin en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı. gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli. evinde kedi,köpek besledigi halde çocuk sahibi olmaktan korkmanin mantıksızlığını fark etmeli. eşine 'seni çok seviyorum!'demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli. dolabinda asılı 25 gömleginin sadece üçünü giydigini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç oldugunu fark etmeli. zenginligin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendigini fark etmeli.annesinden doğarken tertemiz teslim aldigi gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbegini farketmeli ,fark etmeliyiz çok geç olmadan. ömür dedigin üç gündür,dün geldi geçti yarin meçhuldür... o halde ömür dedigin bir gündür,o da bugündür. (can yücel)
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "görmüyorsan yürek yangınımı sinaya git musa şahit tur'a sor tecellisi aşkın ne imiş gör nedir sevda? ne süveyda? nur'a sor öptüğüm ölümümdü gözlerinde azrail'e i̇srafil'e sur'a sor yeter kanıt değilse şayet sana mahşeri bekle bir melekle, huzur'a sor "
    10. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kayıt korku salardı inceliğin acıman tevazuun dünya ve insan çıkmazlarına yumuşak bakışın nur sarnıçları ballar koydun çöllere ruh eşiklerine senden kaynıyordu yine sana kapılıyor ırmakların yamalı ve tertemiz elbiselerim olunca her gece mutlak uyanıp adını anınca "'bir gün elbette sofraya birlikte çökeriz sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım"' sura vardıkça gövdelendim soyundum aşk duasına atılıyorum sırlarına açılıyor hücrelerim menzili çoktan geçtim ün saldı kayboluşum kendi kuytumda çalkıyor şerbetini ağzım
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şimdi şiir bence senin yüzündür.. şimdi benim tahtım senin dizindir , sevdiğim saadet ikimizindir , göklerden gelen bir yadigar gibi..
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sana bir şiirler olmuş sevgilim yüzün-gözün söz içinde hangi imla kitabına baksam, “ben” den ayrı yazılıyorsun.
    14. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şimdi utançtır tanelenen sarışın çocukların başaklarında. ovadan gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan çeviriyor o küçücük güneşimizi. taşarak evlerden taraçalardan gelip sesime yerleşiyor. sesimin esnek baldıranı sesimin alaca baldıranı. ve kuşlara doğru fildişi: rüzgarın tavrı. dağ: güneş iskeleti. tahta heykeller arasında denizin yavrusu kocaman. kan görüyorum taş görüyorum bütün heykeller arasında karabasan ılık acemi - uykusuzluğun sütlü inciri - kovanlara sızmıyor. annem çok küçükken öldü beni öp, sonra doğur beni. cemal süreya
    15. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem; gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!.. - boğamazsın ki! - hiç olmazsa yanımdan kovarım. üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam. doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle, bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle! yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... i̇rticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?
    16. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama "iyiyimler" yamaladım dilime tedirginim aslında,seni unutuyor olmak hafızamı milyon kez zorlamama rağmen,yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni cemal süreyya
    17. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur, herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur, sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur, yâr olur, ağyâr olur, dildâr olur, serdâr olur. yavuz sultan selim'in yazdığı söylenen şiirdir. şiirin özelliği ise, soldan sağa okunduğunda ve üstten aşağıya okunduğunda aynı olmasıdır. aha şu şekil. hikaye için
      0i̇skender pala'nın şah ve sultan romanında bu şiirin hikayesi böyle anlatılmıyor. tarihin bu yönünü sevmiyorum işte. çelişkili, farklı anlatımların olduğu tam bir muamma. adamı delirtiyor bu his. - devriksekiz 18.04.2017 03:33:24 |#3113629
      1sürüyle değişik versiyonu var, aralarında en hoşuma giden buydu o yüzden bunu paylaştım:d aslında herhangi bir tarihi kaynakta geçmediği için tarih sayılmaz. ben tarihin en çok o kısmını seviyorum ya. bütün kaynakları toplayıp dönemin şartlarına bakarak tek bir noktada buluştuğun o an yok mu hele, orgazmla eş değer benim gözümde. - a shih na 18.04.2017 03:45:09 |#3403528
      0asjdajksdhas güzel haz. hep bi olmamışlık, hep bir acabalık durum var ya o yüzden tarihe pek bulaşmıyorum ben de. i̇çim daralıyor aq - devriksekiz 18.04.2017 03:46:43 |#3118161
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. biçare gönüller! ne giden son gemidir bu! hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      maviye maviye çalar gözlerin, yangın mavisine rüzgarda asi, körsem, senden gayrısına yoksam, bozuksam, can benim, düş benim, ellere nesi? hadi gel, ay karanlık... i̇tten aç, yılandan çıplak, vurgun ve bela gelip durmuşsam kapına var mı ki doymazlığım? i̇lle de ille sevmelerim, sevmelerim gibisi? oturmuş yazıcılar fermanım yazar n'olur gel, ay karanlık... dört yanım puşt zulası, dost yüzlü, dost gülücüklü cıgaramdan yanar. alnım öperler, suskun, hayın, çıyansı. dört yanım puşt zulası, dönerim dönerim çıkmaz. en leylim gecede ölesim tutmuş, etme gel, ay karanlık...
    20. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yürü bre ehli deve endamını göreyim sensiz geçen gecelerin ecdadını sikeyim mecnun gibi top muyum bir am için öleyim? leyla'yı da sikeyim mecnun'u da sikeyim. bana yar olmayan karının izzetini itibarini sikeyim... yansın karıların alayı, su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim. düşmüşüz bir orospunun belasına, koymadık diye taaa amının ortasına, kader böyle yazmış hatırasına... ben böyle hatıranın hikayesini sikeyim! kerem dağları deler bir amcık uğruna, aslı gitsin de ona buna vurdura... bir karı için değer mi hiç bütün bunlara, her taraf amcık dolu mala iyi vurana. fuzuli am peşine düştün gurbete, am serindir am derindir şifa verir millete, ye kebabı iç şarabı vur karpuz göte, bu gidişle yarrağımı gidersin cennete.
    21. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      demek terkettin beni aferin. al sana bir madalya. bir savaş diye başladığın bu aşktan muzaffer çıktın yalnızlığa. yine mandalina koklamak yine sevdalarda yeni görevler almayı beklemek düştü bana. ihanet, rütbesini yükseltmez insanın sırtını daha kolay döner sadece sevgililerin intiharına. demek terkettin beni aferin. al sana seyyah bir manolya. (bkz: küçük iskender)
    22. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kalbime kök salmış dikenli dallar ruhumun tüm gücünü omuzlamış görünüyorlar içime sirayet eden acılar aynada kendimi, görürken yarıyorlar fazla kalmayan vakitler yelkovan akrebin peşinden koşarken saatimi kırıyor vicdan. el vermiyor ölmeme. az evvel gördüm meğer var olan kahirlar umutlarima dolanmışlar . şimdi ise kopuyor ruhumu tutan dallar geçit vermiyor çığlıklar fısıldıyor kulağıma ölüm aslinda öldüğümde işittim. gürlüyor ateş sıcak yandım , yandım. geçmiş harladi ateşi söz verdim yandığım kadar yakacaktım.
    23. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bok gibi hissediyorum memet ömrüm yapamadıklarımı düşünmekle geçecek bana kardeşlik yapma şimdi teselli filan verme her ömür böyle geçmiyor mu? seninki de böyle geçecek.
    24. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇kimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar şu aranıp duran korkak ellerimi tut bu evleri atla bu evleri de bunları da göğe bakalım falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım i̇necek var deriz otobüs durur ineriz bu karanlık böyle iyi aferin tanrıya herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum hırsızlar polisler açlar toklar uyusun herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda beni bırak göğe bakalım senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor seni aldım bu sunturlu yere getirdim sayısız penceren vardı bir bir kapattım bana dönesin diye bir bir kapattım şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat durma kendini hatırlat durma göğe bakalım
    25. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri, koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi hele nihavent hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden evet yangın evet salaş yalvarmanın korkusunda talan evet kaybetmenin o zehirli buğusu evet nisyan evet kahrolmuş sayfaların arasında adın sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı pencere önü menekşelerinde her akşam dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
    26. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      LAViNiA Sana gitme demeyeceğim Üşüyorsun ceketimi al Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal Sana gitme demeyeceğim Gene de sen bilirsin Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim incinirsin Sana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavinia Adını gizleyeceğim Sen de bilme Lavinia Özdemir ASAF Feridun Düzağaç'ın müthiş yorumuyla
    27. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin yitirmiş öpücükleri payı yok apansız inen akşamdan bir kadeh bir cigara dalıp gidene seni anlatabilsem seni yokluğun cehennemin öbür adıdır üşüyorum kapama gözlerini
    28. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ya sen başka bir ülkede doğsaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim
    29. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ...yine de bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
    30. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      öyle günler gördüm ki - sabahattin ali "sen aklıma gelince her şey gülümserdi. ağaçlar şarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi. ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi: garip başımın derdi bir yürek taşıyorum. anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı: içinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum. görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı: ılık ve aydınlık bir denize koşuyorum. sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de, aradığım yerlere benzeyiş buldum sende"
    31. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken… ne güzel şey hatırlamak seni : bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi i̇stanbul toprağının… i̇çimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti…" nazım hikmet ran
    32. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir kadeh şarap gibi geliyor bana sesin. i̇çmek istiyorum sesini. kadeh kadeh doldurmak istiyorum. sarhoşluğu paylaşmak istiyorum. her yudumda yeni bir dünya kurmak. her nefeste yeni bir dünyada uyanmak. kendimden, sesinle geçmek istiyorum. kendimden, seninle geçmek istiyorum. kendimi geçip sende kalmak istiyorum. bir kadeh şarap gibi sesin. hüznü yok etmeye yeter. en mutlu an için var gibi. mutlu olmak için sesini duymak kâfi. senden bir piramit inşaa eder gibi yükselir. sesini doldurduğum kadehlerden kule yaparım. zirvesine kahkahalarını yerleştirir. keops'u geride bırakırım. bir şişenin içine sıkışmış gibisin. artık kadehle buluşma arzusu var. kırıp kadehi durmadan içmek istiyorum. sesinle uyanmak istiyorum. gece güne dönmüşken, sesin bana dönerken. sende bana dön sesinle. sesin kırdırsın bana kadehleri. çınlatsın şarap şişelerini. yıksın kadehlerden piramitleri. geride bıraksın gramofondaki sesi. şarap gibi sesin. bir kadeh sesinden içmek istiyorum. doyarak, kanarak, arzulayarak.
    33. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben sana hep üşüyordum çünkü kıştım nakıştım,bakıştım inkar etmiyorumda bunu seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım ve lütfen inkar etme sana en çok ben yakıştım. -özdemir asaf
    34. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda i̇çimde yağmur duasına çıkmış birkaç köy birkaç köy sular altında. kalbimin doğusu, her resme güneş çizen bir çocuktu. gam yükünün kervanları yürürdü dudaklarımda kavruk ve çatlaktı dudaklarımın toprakları. ölümün ötesinde bir köy vardı orda, uzakta, kalbimin en doğusunda şimdi bana yalnızca dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı .....
    35. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "... boşunaydı saklamaya çalışmam, öylesine aşikârsın bellisin kuşlar uçar, senin gönlünü taklit için ellerinden devşirir bahar çiçeklerini deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini ey gönüllerin en yumuşağı, en derini sevgili, en sevgili, ey sevgili, uzatma dünya sürgünümü benim. ..." sezai karakoç-ey sevgili
    36. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir de poyrazcım karayelden dineleyelim Bende tarçın sende ıhlamur kokusu Yürürüz başkentin sokaklarında Bir nehir şu tutuk konuşan cumartesi Üstünde iki yonga: Çarşamba, bir de cuma Ayrılık lafları etme sevgilim Önümüz Temmuz önümüz Ağustos nasıl olsa Kolkola yürüyoruz tek tük öpüşüyoruz Sonra ayrılıyoruz korkuyoruz da Kimi zaman neden kalabalığın içinde duruyoruz da Kimi zaman bir köşe arıyoruz en sapa işimiz mi yok, şu Akay'a sapalım istersen istersen garson girelim ilkyazın gazinosuna Börekçi! diye bağır istersen şurda Kısmet çıkar -sanırım- Emek'te oturan kıza Abiler! Abiler! diye bir şey satayım ben Mendilim kalmamış kağıt peçete yok mu çantanda? Üç peseta gibi bir paraya dondurma yemiştim Madrid'te yemiştim, ve çatılardan kanguru akıyordu Londra'da Seversin mi beni, doğru söyle ama? - Sigara? Ne eflatun etin var, yanarca mı yanarca inan Selimiye'nin minareleri gibisin Her seferinde başka yoldan çıkılır nirvanaya
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      emperyal oteli̇ ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sımsıcak bir merhaba diyecektim başımı usulca dizine koyacaktım dört gün dört gece susacaktım yağmur sönecekti yanacaktı sameland seferden dönecekti duvardaki saat duracaktı kalbim kendiliğinden duracaktı ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var emperyal otelinde bu sonbahar bu camların nokta nokta hüznü bu bizim berheva olmuşluğumuz bir nokta bir hat kalmışlığımız bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar öksürüklü aksırıklı bu takvim ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sesleri liman sislerinde boğulur gemiler yorgun ve uykuludur sabahtır saat beş buçuktur sen kollarımın arasındasın onlar gibi değilsin sen başkasın bu senin gözlerin gibisi yoktur adamın rüyasına rüyasına sokulur aklının içinde siyah bir vapur kıvranır insaf nedir bilmez otelin penceresinde duracaktın şehri karanlıkta görecektin karanlıkta yağmuru görecektin saçların ıslanacak ıslanacaktı kış geceleri gibi uzun uzun tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı istanbul'u yağmur tutacaktı bütün bir gün iş arayacaktım sana bir türkü getirecektim kulaklarımız çınlayacaktı emperyal oteli'nin resmini çektim akşam saçaklarından damlıyordu kapısında durmanı söylemiştim yüzün zambaklara benziyordu cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu tepebaşı'ndaki küçük yahudiler asmalımesçit'teki rum kemancı böyle rüzgarsız kalmışlığımız bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu gazeteler cinayeti yazıyordu haliç'e bir avuç kan dökülmüştü emperyal oteli'nde üç gece kaldık fazlasına paramız yetmiyordu gözlerin gözlerimden gitmiyordu dördüncü gece sokakta kaldık karanlık bir türlü bitmiyordu sirkeci garı'nda sabahladık bilen bilmeyen bizi ayıpladı halbuki kimlere kimlere başvurmadık hiçbiri yüzümüze bakmıyordu hiç kimse elimizden tutmuyordu ben hiç böylesini görmemiştim vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün.
    38. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir kelebek kanat cirpar ve bir melek durur sonra yüzünde binbir çiçek çiçekler senden öte sana yakın sendin baharların tüm tadı sensin güneşlerin en parlağı ve bir ay tanrıçası durur sonra sonraları bir hilal ışığı bir ayın 14ü ve bir çiçek güler sonra ve sonraları da gülersin sen yüzünde yaz gecelerinin, sessiz ve uzun tadı.. ve bir gül açılır ellerinde ellerin mehtabın yansıması ellerin çocuk sevinci bogazima dolanan ilmeği çözer ellerin, sonra ve sonralari da.. ve her zaman ve her gün hayat damarima dolan kan senin adın.. senin adın yazar zabıtlarda ben mahkum edilmişim, gözlerinin mercan yeşiline gök mavisine gece grisine.. ve ellerin çözer kelepçeleri bir gri ankara sokağının bir kış gecesinde..
    39. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      savrulup duran kuru bir yaprak mıyım? dalından kopmuş artık ölü. kararmış, yeşilliğini(gülüşlerini)kaybetmiş. yönü yok ,pusulası yok, başıboş. sahipsiz,ağacından ayrılmış. belki de birileri tarafından koparılıp öldürülmüş. kopardılar beni. hayattan. ölümden. dalımda çürüsem belki bu kadar acımayacaktım. kopardılar beni, savrulup duruyorum şimdi. acı çekiyorum ,yönümü bulamıyorum. ölüm çürüttü beni içimde çok fazla ölü var.
    40. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince nefesten yumuşak yağan bu yağmur... bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince. aynalar yüzümü tanımaz olur. bu yağmur kanımı boğan bir iplik tenimde acısız yatan bir bıçak bu yağmur yerde taş ve bende kemik dayandıkça çisil çisil yağacak bu yağmur delilik vehminden üstün; karanlık kovulmaz düşüncelerden cinlerin beynimde yaptığı düğün sulardan, seslerden ve gecelerden
      1üstadın en sevdiğim şiirlerinden her yağmurda aklıma gelir okurum - çılgın att 04.05.2017 23:16:47 |#3237474
      0çok güzeldir :)) - poturcuk 04.05.2017 23:19:35 |#3237678
    41. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      can yücel- ateş ve su ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına...
    42. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ayıdır adı ayı penaltının kralı ama önce su içer yoksa şut taca gider
      1bu daha çok bilmece gibi olmuş - selviboylumalyazmalım 18.05.2017 01:16:24 |#3465928
      1ne bilmecesi ayı diyom zaten - tahta 18.05.2017 08:36:03 |#3467342
      0yorumlara mı güleyimm şiir-mani-bilmece harmanının komikliğine mi güleyim sabah sabah abv akjsdhsjkdh - iksartiye 18.05.2017 09:27:56 |#3467343
    43. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tek kıtalık şiir 😂😂 (a)şkınla yandım ben (s)enin yolunda öldüm ben (y)andım bittim kül oldum (a)rtık gel yeter :) :) :)
    44. 0krdş bi dur formatı silkiyorum jdbsb - temasayak 18.05.2017 00:07:57 |#3465205
    45. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sana bir şiirler olmuş sevgilim yüzün gözün söz içinde hangi imlâ kitabına baksam "ben" den ayrı yazılıyorsun (bkz: özdemir asaf)
    46. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kokunu almazsam anılarım zayıflar kokun hafızama en yakın uktedir sen güzel bir rüyasın ve aşka yapılan atıflar, o atıflar sende durmaya muktedir. . edit:bunu şu an ben yazdım bu saatte neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum siz de iyi kötü bir eleştiri yaparsanız nacizane beni mutlu edersiniz
      4ulan çok güzel beeeeee - vayrılmak 18.05.2017 00:40:53 |#3465533
      2vay be gerçekten öyle mi? çok mutlu oldum şu anda​ teşekkür ederim - helgendeejderhagordum 18.05.2017 05:18:33 |#3467238
    47. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      beni sorarsan; günlerden kış, zamandan geçmiş, plakta eski bir şarkı, fikrim de sadece sen.
    48. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özlersin ya hani bazı geceler, ama neyi özlediğini bilmezsin. fail bellidir ama mefulün kim olduğunu bilmezsin. aşk gibidir bu biraz, seversin ama neyini sevdiğini bilmezsin. bazen bi bakış bazen bi gülüş bazen de kalbinde devrim yaratan o tatlı çarpıntı.
      1şairi bilen varsa aydınlatabilir mi ? - ciddiyetsizbiri 18.05.2017 00:58:39 |#3465495
    49. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok sevdik neşet abi senin türkülerin gibi çok sevdik ama o gitti işte... sonra yine senin dediğin gibi oldu yazımız kışa döndü, yaşımız sele döndü ama sen hep haklı çıktın böyle kader böyle zulüm yine garip başa geldi...
    50. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yürü bre hızır paşa yürü bre hızır paşa senin de çarkın kırılır güvendiğin padişahın o da bir gün devrilir (bkz: pir sultan abdal)
    /