eski sevgiliye söylenen son sözler

sende beni üzmüştün

allah aşkına beni rahat bırak dedim ama sevmediğimden değil

🐥🐥🐥🐥🐥🐥 🐥 🐥 🐥 🐥🐥🐥 🐥 🐥 🐥 🐥 🐥🐥🐥🐥🐥🐥 ö t ü m

"yaralar derin, ananın amı kadar"

insanlar ölünce sırtüstü gömülür. sen beni yüzüstü gömdün, en unmadık anda ve zamanda, kendine iyi bak.

allah belanı versin amk beni bu tiple mi aldattın

üzerinden o kadar çok zaman geçti ki hatırlamıyorum ne dediğimi.

kedisi tıp kazanmıştı "benim böğrümde bir ağrı var neden oluyordur o? sen doktorsun bilirsin kız" diye bir mesaj attım sonra bir daha bana yazmadı tabii

"peki , sen nasıl arzu edersen"

noob

allah belanı versin..

beni ondan vazgeçmek zorunda bırakmıştı ve onu gerçekten kimsenin benim gibi sevemeyeceğini biliyordu. bunları ona söylerken çok yutkundum ama söylemiştim. hatta ona ilk sarıldığım yerde olmuştu ve bu duruma acı katıyordu. "seni sevdiğim kadar kuru bir ağacı sevseydim ağaç çiçek açardı" demiştim. hiç bir şey olmamış gibi bakti öyle o gün. ama sonradan yine yazan o oldu. tabi bizim kapımız açık değil.

sarhoştum yazdığımı bile hatırlamıyorum

yaşattığını yaşamadan ölme demiştim, burada amacım tümüyle beddua etmek değildi. mutlu ettiyse ve ben nankörlüğümden göremiyorsam mutlu olsun ama üzdüyse ve benimki nankörlük değilse beter olsun.

aynen şöyle oldu; -öyle bi anda gitmem olmadı özür dilerim +özür falan istemiyorum senden -içimde kalmasın sadece bil istedim +içinde kalsın mümkünse bilmekte istemiyorum -tamam bir insan ancak bu kadar öküz olabilir

çok özledim be demiş idim siktir git cevabını aldım

belki çok acımazsızca ama kizim kör topal bi̇ri̇ni̇ bulursan kaçirma bu ti̇ple seni̇ ancak onlar i̇dare eder demiştim

siktir git

son söz söylicek eski sevgilim yok gg.

allaha emanet ol

direk kopyalayıp yapıştırıyorum : ''peki bakalım sen nasıl arzu edersen''

mal

kimse sessizce nedensizce terkedilmeyi hak etmez.. ben son sözümü bile söyleyemeden terkedildim hep içimde kaldı ama uğraşmadımda çünkü buna değmez biliyorum. bu sozlugu takip ettiğini bildiğim için yazıyorum o kendini biliyor. olurda okursan diye yazıyorum. expecto patronum!

son sözüm seni çok seviyorum olmuştu ama o arkasını dönüp hiç bi şey olmamış gibi gitmişti

sanırsam hayattımdaki hiçbir insanla böyle kötü vedalaşmamıştım, vedalaşmayıda hiçbir zaman istemezdim. en son ona hakkımı helal etmediğimi söyledim ama bunun dahi umrunda olmadığını düşünüyorum. evet cacıktan bahsediyorum. hani o deli gibi aşık olduğum adamdan. duygularımı aldatmayı seçti canı sağolsun diyeyim ama işte alma mazlumun ahını çıkar aheste diye bir laf var benim ahım ömür boyu onun üzerinde olacak sanırsam ki ben bu durumdan dahi rahatsızken onun zerre umrunda olmadığını o kadar iyi biliyorum ki. işte ben boşuna yazık demiyorum.

seni seviyorum ama bazen sevmek yetmiyormuş şimdi bittik dimi biz ama ben bekleyeceğim elbet geri döneceksin ve seni beklerken heran sevgim artacak kendine iyi bak dedim sonra 2 saat beni terk ettiği yerde ağladım

bilmiyorum hatırlar mısın sana bir keresinde bana ait olduğunu hissetmiyorum demiştim, hislerim hala aynı ve ben artık bu hisle devam etmek istemiyorum.

ben ne dedim hatırlamıyorum ama o bana "sanane woldor" demişti

umarım hayatından çıkan hiç bir insan gomez'in hissettirdiklerini sana hissettirmez, umarım göz yaşların fabri'ninki kadar içten ve bir dünyayı ağlatacak kadar samimi şeyler için akar. i̇yi geceler, hoşça kal.

ağlayarak “lütfen konuşmayalım olur mu” demiştim içimden de “nolur buna izin verme,nolur” diyordum...

yavaş yavaş alıştım, alışmak zorundayım. açıkçası bu denli bağlanabileceğimizi bilemedim. ayrıyız artık, olması gerektiği gibi. vedalaşırken nasıl sıkıca sarıldıysak kokun üstüme sinmiş biliyor musun ? canımı en çok yakan da bu işte. ben o kazağı nasıl giyeyim ? sikeyim hep taşşak geçtim aşk acısı çekenlerle ama demişler ya, "büyük lokma ye fakat büyük konuşma" ne kadar haklı çıktı. ne desen haklısın, benim yüzümden bitti bu ilişki, ayakta tutamadım maymun iştahlıydım hep. kaybettim seni, tıpkı diğerleri gibi. artık kendi yolunu çizme vaktin gelmiş, sana benden daha çok değer veren birisini bulman dileğiyle.. bu sözleri yazarken nasıl zorlanıyorum bilemezsin. ama gerçekten o temiz kalbine benim pisliğim daha fazla nüfuz etmesin. gözümde dünyanın en güzel kızı olarak kalacaksın, bunu bilmeni isterim. muhtemelen bu yazıyı okuyacaksın, hislerimi, düşüncelerimi bilmeni isterim. yolun açık ve güzel olsun, hep iyi insanlarla karşılaşırsın inşallah. annene de söyle, yemekleri harika. sen de bir an önce o doktora git, kontrollerini aksatma. o serseri arkadaşından da uzak dur. kendine de iyi bak, ben bakamadım affet..

söylemeyi unuttuklarımdan bazılarını vatsap yoluyla kendilerine iletmiştim. "hemen aparta girdin söyleyemedim. öncelikle teşekkür ederim çünkü kimsenin yapamadığını yaptın ve iyi olmamı sen sağladın. tesekkurler çünkü bana vakit ayırdın. son olarak telefon rehberimde adını sen değiştirdiğin gibi eğer olurda bi gün gelirsen yine sen değiştireceksin. güçlü ve mutlu ol. bir mesaj kadar uzağında olduğumu da söylemeyi de unuttum. hadi allah'a emanet ol. selam ve umutla!"

benim sevgimin zerresini haketmiyorsun deyip kapatmıştım telefonu

ondan tam olarak vazgeçtiğimde söylemiştim "şu vakitten sonra sen nefes olsan , gırtlağımı keserim."

"hiç sevgilim olmadıki son sözümü söyleyeyim"ciler gelmeden...

"görüşürüz" demek son kez buluştuğunda alışkanlıktan görüşemeyeceğini bildiğin halde

bana sadece basit bir mesaj atmis arkadas kalalim bizim için en iyisi tekrar guzel bi sekilde karsilasmak dilegiyle diye bende önce iliskimiz boyunca olanlari soyledim yaptiklarimiz yapamadiklarimizi daha sonra gorusmek istedim daha fazla uzatmak istemedigini soyledi bende hayatimda gordugum en adi en les en bos insanlardansin bu kadar basit bir sekilde bitirme hicbir seyini dedim ölene kadar gercek sevgiyi ararsin allah bir daha yollarimizi karsilastirmasin dedim görüldü yapip cevap vermemisti. bazen cok ağır konustugumu dusunuyorum ama beni sevmeyisi ve aylarca kandirmasi daha agir bence

eski sevgilimle en son, 1 hafta önce bir heyecanla konuştuğum; hatta sevgilim dediğim kişinin yanına giderken iki kelam ettik. -hatta etmedik- ortak arkadaşlarımız olduğundan çokça karşılaşabiliyoruz; yolda yürüyordum ve yakın arkadaşlarımın yanındaydı o an, mecbur yanlarına gittim. selamlaşmalar oldu, arkadaşım da "nereye gidiyorsun?" dedi. nispet amacıyla değildi kesinlikle ama heyecanım ve gözlerimin ışıltısından "ahmet'in yanına gidiyorum. i̇lk defa buluşacağız heyecandan ölebilirim." dedim. o da hafifçe güldü, benim de içim acıdı. çocukluk yapmıştım onunla, ilk hislerimi paylaşmıştım... yaptığı hatalar dayanılmazdı, çıktık hayatlarımızdan. tabi izler de bıraktık. mesela gülüşünden anladım; eski güzel günlere güldü. hatta belki biraz pişmanlığa. ne olursa olsun, iyi ki girdi hayatıma. çok şey öğrendim; dolu dolu bir ilişkiydi. ama iyi ki de çıktın. çıkman da çok şey öğretti bana. senin yanından güzel tecrübeler ve kırık gülüşlerle, beyaz bir sayfaya gittim ben o gün. senden gittim.

bana biraz saygın varsa rahatsız etme artık beni"" dedim. i̇nsanın içi acıyo, gözleri doluyo, canı yanıyo. ama aynı zamanda tükeniyo işte yoruluyo..

Kendine iyi bak. Çünkü her gece sen iyi ol diye dua eden biri olmayacak artık.

Bir daha karşısına çıkmayacağımı söyledim. Sonra iyi dilekler falan işte. Ne diyeyim, inşallah yeni sevgilisiyle mutlu olur.

Benden rahatsız olduğunu söylediği için, bir daha asla karşısına çıkmayacağımı söyledim. O günden beri varlığına gözlerimi kapadım. Çünkü biliyorum, gözlerimi açtığım ilk an yine onu seveceğim. Yine koşacak, yine üzülecek ve yine düşeceğim.

Savcılığa verildiniz iyi akşamlar.

Umarım pişman olmazsın. Eğer ki içinde en ufak bir pişmanlık hissi oluşursa bil ki bu ilişkiyi sen yok ettin. bunun bütün ağırlığını kalbinde hisset.

"hayatımda olduğun için teşekkür ederim."

'Kendine iyi bak' Şaşmaz. Kavgayla ayrılsanız da anlaşarak ayrılsanız da konu bir şekilde buna bağlanıyor.

" Ben senin için kötü bir şey dilemiyorum. Sen zaten hayatına giren her güzel şeyi kendi ellerinle mahvedersin."