ders çalışmamak için üretilen bahaneler

malum geldi yaz ayları, bir de üstüne ramazan; durur mu hiç, finaller de “ben burdayım” dedi... “oruçlu kafayla ders mi çalışılır, sahura kadar çalışırım” deyip gün boyu yatıyorum. normal şartlarda ufacık şey bile benim dikkatimi dağıtmaya yetiyor zaten, bu yüzden çalışırken herkesin uyuduğu saatleri tercih ederim. e ramazan münasebetiyle herrrkes ayakta, sürekli bir sohbet muhabbet dönüyor; “ben şimdi nasıl çalışayım? neyse sabah çalışırım.” hoop hoş geldin büt!

saat başında başlarım deyip iki dakika bile geçse bir sonraki saat başını beklemek ve kısır döngü

hocam test çözerken gözüm yatağımın altına daldı. bir baktım tozdan geçilmiyor. aldım elime yeşil bezi dip köşe daldım. birazdan da camları silecem. ben bu ortamda ders çalışamam yoksa .

sırtıma soğuk durmuş sol kolum kalkmıyor. çalışamıyorum ben de

sevilen ders(ler) için; bunları zaten biliyorum. çalışmama da gerek yok. sevilmeyen ders(ler) için; bunlara da ne kadar çalışırsam çalışayım zaten anlamıyorum. not: sonrası dizi/film izlemekle devam eder..

dünya kupası.i̇dareli olcam izlemicem dedim bayramda bile gittiğim evlerde maç izledim.şu an tunus ingiltere maçını izliyorum

Bir keresinde kendimi uçlu kalemimi silip temizlemeye çalışırken bulmuştum. O an anladım gönülsüz işten çocuk olmazmış .

Şu an yaptığım gibi tam saatleri beklemek mesela 11.00’da başlayabilirdim... sözlüğe bakmak daha cazip geldi... 57 dakika daha buralardayım... belki de 1 saat 57 dakika olur :((:(((

Bahanem bile yok. Türk vergi sistemi o kadar zor ki, korku daha baskın geliyor bende. Hatta şimdi buraya yazdığım için vicdan azabı çekiyorum. Gidip ders kaydını izleyeyim bari hü.

masaya oturunca çişinin gelmesi. vücudun yapıyor yoksa sen çalışacaksın :)