Üstteki entryde
(#4365510)belirtilen flooda biraz ek yapayım.
Bahsi geçen floodda incelenen raporun tam hali için
link (Link açılmazsa arama motorunuza “chp 2016 mülteci raporu” yazıp arayabilir ilk çıkan pdf dosyanın indirebilirsiniz)
Önce
mülteci ile
sığınmacı arasındaki farka bakalım.
Mülteci; “ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kişi”. Yani mültecilere uluslararası anlaşmalarla özel statü ve hukuki koruma sağlanıyor.
Sığınmacı ise; mülteci olarak uluslararası koruma arayan ancak statüleri henüz resmi olarak tanınmamış kişilere deniyor. Yani
geçici koruma altında bulunan ve mülteciler kadar hakkı, güvencesi bulunmayan, mülteci olma hakkı arayan, isteyen kişi.
Türkiye’deki Suriyelilerin büyük kısmı “
geçici koruma” statüsündedir. Yani mülteci değil sığınmacıdır. Bu da geri dönüş yapmalarını isteme hakkını, ve geri dönüş yapmaları yönünde yasal olarak hak sahibi olmamızı sağlıyor. Yani biz bugün istersek önünüzdeki 1 yıl içinde tüm sığınmacıları Suriye’ye geri gönderebiliriz, yasalar, anlaşmalar bizden yana. O yüzden Suriyeliler, Afganlar, Pakistanlılar geldiler "bunları istesek de gönderemeyiz" diye bir şey yok. Yeter ki birileri geri dönüş yapmalarını istesin 2023 seçimine 0 sığınmacı ile gireriz.
Mülteci, sığınmacı, göçmen gibi kavramların farklarını dair daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz lütfen şurada belirtilen
(#4349811)twit serisine göz atınız.
Jahrein’in floodundaki 4 numaralı tweete bakalım. Tweette görüldüğü gibi Chp, Türkiye’nin “coğrafi çekince”yi kaldırması gerektiğini beliriyor.
Nedir bu coğrafi çekince mevzusu?
1951 Cenevre Sözleşmesi(mülteci haklarını düzenleyen birçok ülkenin tabi olduğu sözleşme) bizim de tabi olduğumuz bir sözleşme lakin Türkiye sözleşmedeki bir maddeye çekince koymuş bu çekince şunu sağlıyor; Türkiye'ye Avrupa'dan kaçıp gelen biri
mülteci statüsüne alınıyor ve ama başka bir bölgeden(Doğu , Güneydoğu sınırından) gelen biri mülteci değil
sığınmacı statüsünde görülür.
Bu çekince olmasa Türkiye’deki tüm
Suriyeliler mülteci statüsünde olacaktı. Mülteci değil sığınmacı olarak görülmelerinin farkını ve önemini yukarıda açıkladık. Eğer bu çekince olmasa hepsi mülteci olacak ve daha çok hakları olacak daha kalıcı olacaklar geri dönmelerini istediğinizde 1951 Cenevre Sözleşmesi karşınıza çıkacak ve büyük hukuki problemler ortaya çıkacak. İşte şimdi şaka gibi geliyor ama Chp bu çekincenin kaldırılmasını istiyor. Bahsi geçen 160 sayfalık raporun ilk
sayfasına bakalım ilk sayfadaki
dipnota daha yakından bakın şimdi bir de. Ne diyor? Bilinçli şekilde biz bu insanlara mülteci diyoruz diyor. Haydaa e babacım bu onlara daha büyük haklar vermek ve kalıcı hale gelmelerini sağlamak değil mi. Halk geri dönsünler istiyor siz kalsınlar diye 160 sayfa rapor yazıyorsunuz...
Diğer tweetlerde de görüldüğü üzere Chp’nin 2016 göç raporunda tavsiye ettiği şeyler belli. Suriyelilere yapılan yardımların yasal hak haline getirilmesi, “geçici koruma” yani sığınmacı değil mülteci statüsünün sağlanması ve
Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kurulması. Hepsi de mevcut milyonlarca Suriyeli, Afgan sığınmacıyı kalıcı hale ve Türkiye’nin bir parçası haline getirmeye yönelik.
Şimdi Chp mi sığınmacıları geri gönderecek? Bu rapor 2016’dan kalma ama hâlâ savunuluyor yani "aman canım eski rapor bu şimdi öyle demiyorlar göndereceklermiş" diye kendinizi kandırmayın lütfen arkadaşlar, son birkaç aydaki o kibar eleştiriler, söylemler de tamamen Türk halkının tepkisine ve Özdağ'ın halkta karşılık bulan çıkışına binaen ortaya çıkan şeyler.
Samimiyetlerini şuradan test edebilirsiniz bu adamlar(Chp, İyip, Sp, Dp, Deva, Gp) 44 sayfalık metin yayınladılar. 6’lı mutabakat metini diye parlamenter sisteme geçiş ve muhalefet olarak Türkiye’nin sorunlara çözümlerimiz konulu. Metinde ne mülteci ne sığınmacı ne Suriyeli lafı geçiyor. Google “6’lı mutabakat metni pdf” yazıp hemen bakabilirsiniz. Yani bu adamların sizler gibi bir sığınmacı sorunu yok umurlarında değil, 2 ay önce yayınladıkları metinde 1 satır bahsetmemişler. Ne olduysa Ümit Özdağ ve
mülteci taciz videoları sonrası akıllarına geldi sorunun halktaki karşılığı ve ehemmiyeti. Sonra birkaç beylik lafları ettiler şimdi yine sessizler. Yani ben üzülerek belirtiyorum ama ne malum partinin ne Chp’nin ne de İyip’nin gündeminde sığınmacıların geri dönüşü yok, yok, yok. Aksine Chp’in entegrasyon raporu var bu entrye kıymet verip buraya kadar okuyanlarla beraber inceledik, gördük bunu.
Konuyu biraz dağıtayım hazır denk gelmişken birkaç düşüncemi daha söyleyeyim. Malum kişi dün Suudi Arabistan ziyareti dönüşü, Suriye’nin kuzeyine(bizim kontrolündeki bölgeye) briket evler yapıldığını bu evlere, bu bölgeye Suriyelilerin geri dönüş yapmaları sağlayacağını söyledi. Şu ana kadar 60 bin briket ev yapılmış hedef 100 bin. Sonrasında yaklaşık 1 milyon Suriyelinin geri dönüş yapması sağlanacakmış. Rakamın bu kadar yüksek olmayacağını, bu dönüşün “bakın sığınmacıların geri dönüşünü de biz sağlıyoruz” diye lanse edileceğini, önümüzdeki seçimlerde bir koz olarak kullanacağını düşünüyorum. Bu bir göz boyama olacak Suriye’nin kuzeyinde ülkemizdeki tüm sığınmacıların geri dönüş yapmalarına yetecek kadar ne bölge var ne de alt yapı. O yüzdendir ki zaten Suriyelilerin geri dönüşü isteyenler “artık gidin ve Esad ile görüşün” diye bas bas bağırıyor. Halihazırda daha dün Suudi Arabistan’ı ziyaret etmiş ve yanlış şekilde de olsa ilişkilerimizi düzeltme yoluna girmişken Esad ile de görüşülmesi taraftarıyım. Takdir edersiniz ki bunu yapmadan Suriyelilerin “güvenli” geri dönüşünün sağlanması çok zor.
*Ben floodu gördüğümde yalnızca 6 tweet vardı sonra daha da detaylandırılmış.*
Edit:İmla.