cem yılmaz

twitter'de sohbet ediyor milletle tabi bir kaçı enkaz altında kalmış gibi, sıradaki kurban olabilirim. i̇lginç.

peygamber sabrı olduğunu düşünmeye başladım. -en azından sahnede.- şuradaki; link geri zekalı kitle benim karşımda olsaydı alayını sabaha bırakmazdım.. ben izlerken ekranı yumruklamak istedim, adam sahnede iyi bile dayanmış. hatta kırıcı olmamak için baya baya direniş göstermiş. bir umut zaman zaman sitem de etmiş ama anlamamış işte aptal sürüsü. üniversite, askerlik ve evlilik çağlarına gelmesine rağmen karşılıklı saygıdan, anlayıştan, adab-ı muaşeretten ve uygun kültürlere doğru değeri yüklemekten bihaber koca bir yığın var. rencide etmek de işlemiyor artık bunlara. vallahi siz iflah olmazsınız.. yahşi batı'da da zikredilen ziya paşa'nın buyurduğu üzere; "nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir." ayrıca sorulan sorular da birbirinden gereksiz. düşünüyorum; koskoca cem yılmaz'a soru sorup cevap alma imkanım olsa bu kadar vasat harcar mıyım diye. yok, bulamıyorum. bilmem kaçıncı soru türedi aklımda, hala vasat değil. nasıl bir organizmasınız siz amk ya? not: abi sürekli twitter'dan, takipçilerinden falan bahsetmişsin ama, potansiyeline nazaran twitter'ı en nahoş kullanan ünlü olabilirsin. en son baktığımda çocuklarla çocuk oluyordun. yapma, eyleme. bizi bunlara şahit etme..

bugün doğan 21. yy'ın en iyi komedyeni.

21. yüzyılın en büyük komedyeni mi? ahahsahaag şu an ondan yukarı çıktın. t:ünlü edilmiş biri.

son gösterisine istanbul'daki üç gösterisine, izmir'deki üç gösterisine ve yurt dışındaki bir gösterisine bir türlü bilet bulamadığım komedyen.

az önce izlediğim bir röportajında gülmekten sinirlerim bozuluyordu ki adam 3 saniyede konu değiştirip hayatımın en hızlı duygu geçişlerinden birini yaşattı bana. "bence niyetin dışında gerçekleşen yalnızlık tam anlamıyla yalnızlık. diğeri tercih. bir de masum bir şeydir. insanlar yalnız kalmayı tercih etmiyorsa ve yalnız hissediyorsa, bu acıklı bir temadır." adam röportajda o kadar içten söyledi ki şu cümleyi oturup ağlayasım geldi nedenini bilmiyorum. o a.koduğum arka fonu yüzünden sanırım. koymayın kardeşim şu arka fonları. sonra olmayacak yerde üzülüyoruz aq

son gösterisine altı aydır bilet bulamadığımız, yurt dışında bile denk gelmenin imkansız hale düştüğü sanatçı. hayatımızda ilk kez cem beyi canlı canlı izlemek istedik, olmuyor. nasıl oluyor da biletlerin program açılması ile birlikte dakikalar içerisinde bittiğine akıl sır ermiyor.

dün gece, askerlik yaptığı zaman gerçekleştirdiği gösterilerinden birine youtube'da denk gelip acayip mutlu oldum. gerçi birçok espri, önceki gösterilerinde yaptıklarının aynısı ama yine de çok keyifliydi. https://www.youtube.com/watch?v=5q1zH_EL9EA bir de kendisini geçenlerde bir programda görüp fikirlerine bayılmıştım. şu minvalde şeyler söylemişti; "bu çağ emin olanların çağı. herkes her şeyden emin. ve herkes kendini tamamlamış gibi yaşıyor. hiç kimse ne kendinden ne de başka bir şeyden şüphe duymuyor. bu da aydınlanmanın önündeki büyük engel oluyor." o programın linki ise bu

türkiye'nin en zeki insanlarından birisi olduğunu düşünüyorum. sadece standuplarını değil, katıldığı programlardaki yayınlarını izleyenler de bana katılacaktır muhtemelen. türk halkı üzerine tespitleri o kadar başarılı ki. hatta fundamentals gösterisinde söylediği "bizim insanımızın eksiği yok, fazlası var. ağırlıktan gidemiyoruz. fazlalıkları atsak uçacağız." tespiti de bunun en iyi örneklerinden birisi. yaptığı siyasi paylaşımları da kendini bağlar. bu cem yılmaz özelinde değil. herkes için geçerli.

ülkemiz mizahına birçok kalıp kazandırmış komedyen. bu kalıpların kullanımı çoğunlukla yerinde olmuyor. yerinde kullanabilecek insanlar da zaten kendi komedi anlayışına sahip olmayı başarabilmiş kişilerdir bu yüzden tercih etmezler.

çok büyük oyuncu oldu, çıktı. biz kendisini yavuz turgul'un çok büyük oyuncu edeceğini düşünürken, o bunu kendi senaryosunda başardı. --- spoiler --- karakomik filmler deli'de, rol icabı şoförlüğünü yaptığı taksinin içinde güllü'den sabah olmadan'ı dinlediği 35-40 saniyelik bir sahne var ki, işte o sahne cem yılmaz'ın oyuncu olarak kariyerinin zirvesidir. sabahtan beri kendisiyle o taksideyim ve cem yılmaz'la güllü'ye eşlik ediyorum. inanılmaz. --- spoiler ---

İyi komedyen iyi oyuncu iyi insan kötü eş

Alakalı alakasız her olayda bu adama yüklenilmesi aşırı saçma. Siyasi bir mevzuda "kayıplara karıştı", spora dair bir olayda "kayıplara karıştı", arkadaşı kız arkadaşıyla fight club oynamış, "kayıplara karıştı". "Hadi yazsana!" S İ Z E N E ? Twitter'dan bir şeyler yazsın diye para mı ödüyorsun? "O kadar para bayılıyoruz sana, sen hesabı kullanmıyorsun" deme hakkın var mı? Yok. Hesap adama ait. Ne zaman ne isterse onu yazar. Ağlayacaksan takip etme. Ozan Güven için Cem Yılmaz'ı sıkıştırıyorlar, haber siteleri "aldıkları duyumları" haberleştiriyor falan. Ne salak salak hareketler bunlar. Napmış kadını ikisi birlikte mi dövmüş? Salın şu adamı. Gerçi anlıyorum, ona sarınca like alıyorlar, tıklanıyorlar ama empati yapmak lazım.

Tarihin en iyi komedyeni. Son zamanlarda çok linçlendi ama bence hala aynı komiklikte

serenay sarıkaya'yı da terk etmiş. serenay, ağlayarak doğrulamış ayrılık kararını. cem bey, sizin ülkenin güzel kadınlarıyla ne derdiniz var? neden ağlatıyorsunuz bu kadınları? (bkz: nimetle oynanmaz)

tolga çevik > cem yılmaz

Son Opet ve Hepsiburada reklamlarını beğenmedim. Belki de başarılı bir komedyen olduğunu düşündüğümden ve reklamları komik bulmadığımdan böyle düşünüyorumdur. Halbuki adam reklamda güldürme vaadinde bulunmuyor. Fakat Hepsiburada reklamı da yapıyor gibi değil; daha çok "yeni projelerle geleceğim, şöyle bir piyasa yoklaması yapalım dedik" gibi bir hava var reklamlarda (bkz: bilemiyorum altan). Eski Opet ve Doritos Alaturca reklamları mütüşüktü, acaba onlarla kıyasladığım için mi bu reklamları beğenmedim? Mantıksız gelmiyor kulağa ama sanmıyorum. Edit: Louis Froziel'in hatırlatması üzerine Türk Telekom reklamını da anmadan geçmeyelim (Opet ve Alaturca'nın TT'den daha iyi olduğunu düşündüğümü de belirtmeden geçmeyelim tabii).

Hepsiburada reklamı ile biraz kalitesini düşürdü

2 kasım’da gösterisine gideceğim komedyen yorumlar çok iyi gözüküyor gidip göreceğiz.

Sol tarafta (bkz: bamya çorbası ) başlığını görünce geçenlerde denk geldiğim bir kesitini bırakayım dedim sizebırkatım

İlişkilerinden ötürü 42 bin kere magazin haberlerine konu oldu (bkz: hay maşallah)

- (#4286057) abv dhasjkdhaskdjhas

Wonderkid > Prime > Zengin > ? Cem Yılmaz, Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde zirveye çıkmayı başardı artık. Tribüne oynama derdi de yok. Çünkü hem rüştünü ispatladı, hem de aşırı zengin. Son zamanlarda güldürmemesinin, bana göre, iki önemli nedeni var: 1-) Çevre: Komedi için beslenmek çokomelli. Beslenmekten kastımız anı biriktirmektir. Sokağa çıkacaksın, insanlarla iletişim halinde olacaksın, gözlem yapacaksın... Şimdi sokağa çıksa "abi bi foti çekinebilir miyiz" diye herkes üşüşür. E adam artık "CEM YILMAZ", o yüzden herkesle iletişime de geçmez, yüksek zümreden bile herkesle görüşmüyordur. Arkadaş çevresi belli sonuçta, filmlerinde bile kadroyu koruyor. Bu adamlarla orta sınıf ve altını gülmekten altına işetecek olaylar bulamazsın, bulsan da kaç saatlik stand upın ne kadarını böyle olaylarla doldurabilirsin? 2-) Zirve: Adam artık zirvede ve kimseye "abi şöyle bi fikrim var, çekersek paraya para demeyiz" demek zorunda değil. Canı ne isterse onu çekiyor. Sen "canım da bugün iskender çekti. Söyleyeyim bir iskender be, bir daha mı gelecez dünyaya!" dersin; o ise aklına gelen fikri senaryolaştırıp bir güzel çeker ekibiyle. Para, saygınlık, sevgi gibi bir derdi kalmamış adamın; dilediğini yapma lüksüne sahip. "Sanat toplum içindir"den, "sanat benim içindir"e dikey geçiş yapmış, bize de seyirci kalmak düşüyor. Adam Acunlarla, Ali Koçlarla; muhitindeki ünlülerden canının istediği ile görüşüyor, sonra gelip halkı güldürüyor. Muhtemelen onu bile canı sahnede olmak istediği için yapıyordur. Wonderkid haline dönmesi için bizler gibi yaşaması, bizim başımıza gelenleri gözlemleyip komediye yorumlaması lazım. NOT: Hâlâ onu tahtından edebilecek, iki numara olarak gösterebilecek bir stand upçı yok.

Bu adamda bariz bir kondisyon kaybı var. Yani yaptığı işler iyi bile olsa hep bir "meeh" etkisi yaratıyor ve bunun sebebi sadece Cem Yılmaz değil bence ya. Çevresindekiler de bu adama cidden tapıyor ha. Tamam şimdi benim de arkadaşım Cem Yılmaz olsa, ya da ne bileyim Cem Yılmaz elinde senaryoyla gelip "Devrik'cim şöyle bir senaryom var sana da şu rolü düşündük kabul edersen" falan dese benim de ağzım kulaklarıma varır, 3 gün uyuyamam falan ama işte bunu bu adama çevresindekiler çok hissettiriyor. Böyle olunca da Cem Yılmaz creatif anlamda da çok konforlu bir hayat yaşıyor haliyle. Gora filmi çekilene kadar ne olylar yaşandı, ertelendi, bin tane davası oldu o filmin ortaya çıkışının. Şafak Sezer bile benim sahnelerimi kesmişler çok komik sahnelerim vardı diye yokuş yaptı zamanında. Böyle bir ortamda çıkan işlerle Ne çekse okey olunan ortamda ortaya çıkan işler farklı oluyor haliyle. Bir de bu adam artık pişmaniyeye döndü. Az kassa boy boy torunları falan olurdu bu adamın. Hala "süper çocuk, pek de zeki maşallah" şeklinde davranılmasını doğru bulmuyorum. Ezgi Mola ve Ekürisiyle beraber Candaş Tolga Işık'ın programına katılmışlar hala aynı mizansen. Yemin ediyorum 20 senedir bu olay hiç değişmemiş. Cem film çeker, arkadaşlarıyla beraber bir yere katılır, arkadaşları konuklar hatta sunucu dahil herkes Cem'e hayrandır ve sürekli Cem Yılmaz konuşturulur. Yeni konuşmayı öğrenen zıpır oğlan çocuklarıyla da bu şekilde uğraşılır ya hani. Herkes çocuğu izler, konuşturmaya çalıştırırlar ve her dediğine aile büyük büyük tepkiler verir. Çocuk da bir noktada cıvıtıp oto boka atlamaya devam eder hatta. Cem Yılmaz'ın durumu da biraz buna benziyor. Ben azılı bir Cem Yılmaz hayranıyım ama bu durumdan ben bile sıkıldım. Gora'dan sonra Mehmet Ali Birand'a konuk olan Cem Yılmaz ve saz arkadaşlarından Erşan Kuneri'yi çeken Cem ve arkadaşları arasında 20 sene var ve bu klişe mevzu hiç ilerleme kaydetmemiş. Yavğ en başta Cem'in sıkılıp beyler beni biraz salın. Tamam yav en komik benim, en zeki, en yaratıcı benim falan demesi lazım. alskdjalsd

İbrahim Selim'in youtube'taki programına katıldığı efsane bölümü açtım yine. Nostaljik bir güdü muhtemelen ama son 15 yıldır ne zaman canım sıkkın olsa biraz iyi hissetme ihtiyacı çeksem bu adamın videolarına sarıyorum. Bendeki yeri yıllardır hep bu. Uhrevi bir ritüel oldu iyice. Yok stand up'mış, yok filmleriymiş, yok eskiden iyidi şimdi bozmuşmuş falan hiçbiri mesele değil bende. Durum orayı aşalı çok oldu. Sanki Cem Yılmaz videoları izleyince o 2010 yılındaki gamsız, dertsiz tasasız devriksekiz'le ufaktan bir dirsek teması sağlıyorum bu iki farklı insan arasındaki portalı da Cem Yılmaz açıyormuş gibi bir durum oluştu. Valla sırf bu terapötik ilişkinin dayanak noktası olduğu için bir gün karşıma çıksa "abi çok sağ ol ya, sen olmasan ben kesin bir otel odasında tavanda sallanır vaziyette bulunacaktım. İyi ki vardın gerçekten. Çok geceler atlattık sayende" diye eline eteğine yapışıcam aq.

gorsel ne bu şimdi, serenay'a gönderme part 2 mi? yılmaz erdoğan bir, bu iki. yaşlandıkça mala bağlamaya başladılar. ve bu olay ürettikleri işlere de yansıyor. yılmaz erdoğan'ın son dizisi tam bir felaket mesela. herif sikinde tılsım varmışcasına aforizma saçıyor sağa sola, ona şahit olan tüm kadınlar da adnan oktar kediciği gibi dört dönüyor etrafında. veya 2. çok güzel hareketler ekibiyle yola çıkma hamlesi de başarısız oldu. daha öncesine gidersek organize işler 2 filmi komik değildi. daha ne kadar düşecek acaba? cem yılmaz'da da benzer saçmalıklar baş göstermeye başladı. şu çocukça hareketlerini es geçersek; son yaptığı filmler hedeflediği şeyi yapamıyor, son gösterisi de ne yazık ki komik değil. çünkü adam o kadar uzun zamandır üst tabakada yaşıyor ki sana bana dokunacak tespitleri bulup çıkaramamaz olmuş. son gösterisinde sürekli ali koç'tan, acun'dan falan bahsediyordu hatırlarsanız. ee özel hayatı desen zaten yine o tabakadan; serenay'lar, defne'ler bilmem neler. bu adam senin benim yaşadığım türkiye'de yaşamıyor. o yüzden şu hareketleri ona onun dünyasında belki de çok anlamlı gelebilir. ama buradan bakınca çok abes duruyor. koskoca cem yılmaz'sın, serenay kim amk? efendi ol bırak gitsin ya. biten şeye saygın olsun be adam. bunun çevresi de böyle. en yakın arkadaşı psikopat ozan güven. diğeri ise zafer algöz. hani şu "gibi dizisinin erşan kuneri kadar olabilmesi için 40 fırın ekmek yemesi lazım ehehe" yapan boomer. çevresi böyle olan birinin zaman zaman bu şekilde saçmalamasına şaşırmıyorum. keşke her ünlü şu şekil uslu uslu yaşlansa; en büyük de o, çok büyük de o . edit: (bkz: kara salih çavuş)

serenay sarıkaya konusunda harbi zırvalamakta. ya birader derdin seks ise menajerine söyle, her akşam sana 4-5 escort bulsun, takıl git. derdin aşksa, koca adamsın amına koyim, yakışıyor mu şu saçma salak tavırlar yahu! yaklaşık 3-4 yıldır bu herifin filmleri ve 2008'deki gösterisiyle uyuyorum. iyi geliyor. araya başka yerli filmler de ekliyorum (tosun paşa ve zaman makinesi 1973 gibi) ama en çok bu adamın c.m.y.l.m.z. adlı gösterisini izliyorum. o kadar dolu ve iyi bir gösteri ki, seviyesine yaklaşacak başka bir türkçe komedi filmi veya dizisi yok. ki bu gösteri zaten. demem şu ki; bu denli başarılı ve zeki bir adamsın ancak varoluş kaygılarını ya da andropozunu daha haysiyetli şekilde geçir amına koyim. salak mısın nesin, anlamadım gitti. lan benim o kadar param olsa dünyada cenneti yaşarım. bunun ne allah'a faydası var ne de kula. büyük bir ihtimal çocuğuna bile para harcamıyordur bu. ki son boktan gösterisinde üstü kapalı söylemişti zaten. adamın kendi dahil hiç kimseye faydası yok. şaka gibi.

bi dangalaklık var. antropoza da girmiş. hayatta yılmaz erdoğan ve cem yılmaz'ın antropoz triplerine şahit olmak da varmış. hiç çekilmiyolar aq. bi de süreli ödediği nafakaya ağlayıp duruyo. sanki bana asgari ücretle geçiniyo. az bile yapıyo o kadın sana.

link oha. gör serenay gör, kendini ne seviyelere indirmişin. ya da hep o seviyedeydin. ünlülerimiz bile avam yarepppimmm!

O eski halinden eser yok şimdi. Güldürmüyordu, işleri eskisi kadar başarılı değildi; şimdi de kafayı Serenay Sarıkaya'ya takmış. Ex'e seri gönderme yapmanın ardında bir kuyruk acısı ararım ben.

Ben zaten hiç sevemiyordum bu adamı