belki nereye koydularsa oradasındır hsjashjahs
(bkz: asosyal sözlük ağlama duvarı)
tenzih ettiklerim elbette var. ama takdir edersiniz ki; istisnalar kaideyi bozmaz.
açıkçası bu başlıktaki güncel durumun tamamına bakmadım, ilgilenmiyorum da. ben bu başlıktan alacağımı aldım, favorilerime ekledim. o entrynin ötesinde bir şey yazılamayacağına da adım gibi eminim olduğum için, içim fazlasıyla rahat;
(#1970349)
entrynin girişinde verdiğim
bkz için konuşmam gerekirse; bu başlıkta "bizi kaybetmekten korkmadılar." diye yakınmış, yakınan ve yakınacak kişiler kim olduklarının bir önemi olmaksızın (fakat istisnalar hariç) bana gram samimi gelmiyor.
çünkü biliyorum; buraya gelip "bizi kaybetmekten korkmadılar." diyerek edebiyat parçalayanların, yalnızlık ve terk ediliş üzerine afili laflar edip acılarını perçinleyenlerin de kaybetmekten korkmadığı kişiler oldu, oluyor ve olacak. acılarınıza saygı duyuyorum, ama samimi bulmuyorum. maruz kaldığınız şeyleri kendinizin de yapması, üstüne de bu yüzden yakınmanız gözümü yakan başka bir çelişki.
sadece sevgili anlamında konuşmuyorum. yeri geldi bir dost, bir arkadaş, bir kardeş ya da sizin önem vermediğiniz ama size haddinizden fazla değer veren birilerini kaybetmekten korkmadınız. yeri gelince siz de insanların size verdiği değerleri harcadınız, sömürdünüz. kasıtlı ya da kasıtsız, sonucunda kullandınız o insanları. bunu inkar edece kadar masum olanınız var mı? (şu an çölde su arıyor gibi hissettim.)
sürekli aynı pencereden bakarken ve sürekli başkalarını günah keçisi yaparken arada bir öz eleştiri yapın; "eleştirdiğim şeyleri ben de yapıyor muyum?" diye sorun kendinize. kendinize karşı ne kadar samimi ve yapıcı olursanız o kadar iyi. o samimiyet ve yapıcılığa ulaştıktan sonra, yapacağınız her işten daha az zararla çıkarsınız, duygularınızı daha içten dökersiniz.
velhasıl; evet, sizi kaybetmekten korkmadılar. çünkü onlar da insan, onlar da kibirli. tıpkı sen ve ben gibi.
not:
ilahi adalet diye de bir şey var tabi. onu da göz ardı etmeyin derim.