bugün
yenile
    1. 16
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güne başlarken bir yudum kitap bir yudum kahve kalbe iyi gelir sloganıyla yola çıkan bir avuç iyi insanın başlattığı tamamen ücretsiz kitap projesi. her sabah saat 8 civarında kitaplardan derlenmiş 5 dakikada okuyabileceğiniz pasajlar sunuyorlar. sabah uyanır uyanmaz projenin editörü sizler için oturup dert yanıp okumanız için bir şeyler göndermiş oluyor. bu inanılmaz bir his doğuruyor insanda. bir gün bir hikayeden alıntı oluyor bir gün bir deneme yazısı başka bir gün de orhan veli'den bir şiir ile güne başlıyorsunuz. yapandan aracı olandan yardımcı olandan kısaca emeği geçen herkesten allah razı olsun. şahsen beni 69 gündür güzel pasajlarla onore ediyorlar. iyi varsınız sizin deyiminizle var olun! üye olmak için linkteki adrese e-posta adresinizi bırakabilirsiniz. link ha birde aşağıdaki gibi sizlere tatlı tatlı tavsiyeler veren ve küçük hatırlatmalarda bulunan editörleri ile de özellikle yalnız uyanan insanların bir nebze yüreğini okşamaları da çok özel bir davranış oluyor. --- spoiler --- bugün 366 sayfalık koca bir kitabın ilk sayfası sevgili okur. onu iyi yazın. mutlu, en önemlisi de "keşke" demeyeceğiniz günleriniz olsun, var olun. hamiş: scherlock dizisinin takipçileri, bugün özel bölümü yayımlanacak, kaçırmayınız. --- spoiler ---
    2. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her sabah mailinize 5 dakika okuyabileceğiniz kitaptan kısa bir bölüm, şiir ve güzel bir sözle günaydın mesajlarını gönderen bir servis. ayrıca ücretsiz oluşu ve ücretsiz kalacağının sözünü vermeleri önemli bir detay :)
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yine güzel bir pasaj ile güne merhaba dedirtmiştir.. bu kitap, yeni mecmua'nın 1918 yılı "çanakkale fevkalâde" sayısında yayımlanan "anafartalar kumandanı mustafa kemal'le mülakat" bölümünde anlatıldığı üzere, atatürk'ün şişli'deki evinin kütüphanesinde baş köşede görülmüştür. atatürk'ün en sevdiği fransızca öykülerden olan bu eserin pasajı, 10 kasım anısına biryudumkitap tarafından türkçeye çevrilmiştir. **guy de maupassant - yağ tulumu** yağ tulumu'nun kızgınlığı aniden uçup gitmişti. göz bebeklerinin yaşla dolduğunu hissetti. tıpkı bir çocuk gibi derin derin yutkunup, kendini tutmaya çalıştı. çabaları nafileydi. gözlerinden taşan, parıl parıl parlayan iki damla gözyaşı, yanaklarına doğru yavaşça süzülüverdi. gözyaşları, tıpkı kayaların arasından sızan sular gibi sinesine doğru peşi sıra akmaya devam ediyordu. önüne bakarak dimdik oturdu. yüzü kaskatı kesilmiş; beti benzi atmıştı. hiç kimsenin ağladığını fark etmemesi için dua etti. fakat kontes, anlamıştı bile. kocasını sinsice dürttü, omuzlarından kulağına doğru fısıldadı: "ne olmuş yani? benim suçum mu?" madam loiseau, zafer kazanmışçasına kıkırdadı: "utancından ağlıyor." iki rahibe, kalan yemeklerini güzelce kağıda sarıp ayinlerine geri döndü. daha sonra cornudet çıkageldi. henüz midesindekileri sindirmeden upuzun bacaklarını karşısındaki koltuğun altına doğru uzatarak gerindi. geriye doğru yaslanıp kollarını bağladı. yaşadığı en gülünç anıları hatırlamışçasına gülümseyerek, marseillaise'yi mırıldanmaya başladı. herkesin yüzü kapkara kesti. anlaşılan o ki bu ünlü şarkı, dostları tarafından hiç de hoş karşılanmamıştı. herkes gerilmiş, etraf adeta köpeklerin birine saldırmadan hemen önce hırlmaya başladığı bir havaya bürünmüştü. cornudet, olan biteni fark etse de umursamadı. hatta sesini yükselterek şarkının sözlerini cesurca söyledi: gel gir kolumuza kutsal vatan sevgisi, götür bizi intikam almaya! sevgili özgürlük tutsana elimizi, sahip çıksana kendi davana! kar şiddetlendikçe daha hızlı ilerlemeye başladılar. dieppe'e giden bu uzun, engebeli, kapkaranlık ve kasvetli yolculuk boyunca intikam dürtüsünü hiç kaybetmeyen cornudet, mırıldanmaya inatla, -hatta sesini daha da yükselterek- dostlarının yorgun ve bitkin düşmüş beyinlerinin şarkıyı baştan sona, kelime kelime, satır satır ezberlediğinden emin olana dek devam etti: "sevgili özgürlük tutsana elimizi, sahip çıksana kendi davana!"
    4. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her pasajda "var olun sevgili okur" demesi, her sabah bana yaşama sevinci aşılıyor.
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      keşfetmeyin nolur bu gizli kalsın nolurrr
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insan, sevmek gibi bakmalı. öyle ki, dünya bu bakıştan sonra bir başka dönmeli. nihâl atsız, "mecnun'a cihan dopdolu leyla görünürmüş." der. o vakit size de cihan; şiirle, kitapla, güzellikle görünsün sevgili okur. var olun.
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güzel bir hizmet.her sabah bir pasaj okuyorum, ilgimi çekerse kitabını alıyorum.6-7 aydır kullanıyorum.tamamen ücretsiz
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün bana gelmedi gençler. nedendir acaba? size geldiyse paylaşın bu başlığın altında lütfen.
      0pazar pasajı:"mutsuz hikayeler" çiğdem demirkıran - rapunzel the brunette 19.02.2017 14:33:35 |#3109855
      0gelmedi işte bana bugün o :d - mejnunumsuozil 19.02.2017 14:38:30 |#3108429
      0bazen aksilikler oluyor, belki gün icinde gelir bana da çok geç geldi - icinizdeki seytan 19.02.2017 14:46:40 |#3110884
      butun yorumlari goster (4)
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insan, kaybedince anlarsın lafını çok işitir. işitir de, ekseriyetle anlamaz. sonra? sonra öyle bir anlar ki, anlatacak söz bulamaz. murat menteş, "bu gidişle yokluğunun gürültüsünden sağır olacağım." der. yokluk pek kesiftir sevgili okur. kıymet bilin. var olun
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insan, derdini anlatamaz çoğu zaman. saatler boyu dil dökse, sayfa sayfa yazsa nafiledir. öyledir. attilâ ilhan, "elimden tut yoksa düşeceğim, yoksa bir bir yıldızlar düşecek." der. bu dizeyi duyup da tutmamak mümkün mü? buna rağmen anlamıyorlarsa, bırakın yıldızlar düşsün sevgili okur. var olun.
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      günaydın. çoğu vakit insan, yaşadığı tek bir günün dahi kıymetini bilmiyor. bu yüzdendir ki sait faik şöyle diyor: "sonra oturup hüngür hüngür ağlasam. boş geçirdiğim, bağırmadığım, sustuğum günlere." bugünü ve bu sözü hatırlayın: bir pazar sabahı, yaşamayı unutmayın sevgili okur. var olun.
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      müthiş bir oluşum. 1 ay kadar bir süredir aboneyim fakat şimdiden 2-3 kitabı listeme eklettirdi. sabaha tatlı bir başlangıç oluyor.
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      günün pasajı ; günaydın. mann şöyle der: "i̇yi şeyler hep gecikir zaten, hep geç gelir ve geldiği zaman da sevinemezsiniz." hesse ise sanki mann'a cevap verir: "yazmak iyidir, ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir, ama sabretmek daha iyi." o vakit, düşünebildiğiniz, sabredebildiğiniz bir gün olsun bugün sevgili okur. i̇yilik gecikse de elbet gelir. var olun.
    14. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu sabah ismail saymaz'a ait "üçüncü şahsın son şiiri" adlı hikayeyi göndermişler. sabah sabah attila ilhan'ı yad ettiren bu güzel hikaye keyiflendirdi beni doğrusu. *** şiirdeki; "üçüncü şahsın" ben olduğumu anlayınca sessizce bir cigara yakardım. *** --- spoiler --- gerçek şu ki ben henüz attilâ i̇lhan’ı tanımamıştım. yıl, 1996'ydı ve benim için "aşk" bir şiirde bile hayli mahrem bir konuydu. aşk, satır aralarımda gizlenmişti ve belki bir imadan ibaretti. hem, imadan ötesini bilmiyorduk ki. o yaşıma kadar, değil sarılıp öpmek, bir kızın elini bile tutmamıştım. zaten emel’i de henüz tanımamıştım. önce attilâ i̇lhan’ı mı, yoksa emel’i mi tanıdım; şimdi kestiremiyorum. fakat ikisini de çok sevdiğimi itiraf etmeliyim. --- spoiler ---
      0i̇smail abinin kitabı da bugün çıktı. güzel bir hikaye kitabına benziyor. - rotbalans 05.05.2017 09:02:40 |#3238724
      0öyleymiş. reklam mı aldı acaba dedim ben de :) - devriksekiz 05.05.2017 09:06:03 |#3239266
      1i̇lk okuduğumda benim de aklıma o geldi :) neyse hayırlı olsun diyelim :) - rotbalans 05.05.2017 09:14:08 |#3239731
    15. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      günaydın. bazı vakit fenalıklar peşi sıra gelir. i̇nsan, madam panzera gibi düşünür de, zaman yası dindirir zanneder. halbuki fenalıkların açtığı yaralar iz bırakır, kabullenmez. barthes, "zaman hiçbir şeyi geçirmez; yasın o telaşlı heyecanlı halini geçirir yalnızca." derken bir şeyler anlatmak ister. geçmişle boğuşmaya lüzum yok sevgili okur. var olun.
    16. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t:Uzun zaman önce mailimi bıraktığım ve her sabah çok güzel pasajlar bırakan site. Sorun şu ki bir süredir bana mail gelmiyor. Sadece bende olan bir sıkıntı mı acaba ?
      0evet öyle sanırım bana geliyor - mazeretim var wasabiyim ben 09.06.2020 22:04:22 |#3801740
      0En son 8 haziranda aldım ama arada bir kopukluk yaşanmadı değil. Uygulaması var, bu aksaklık, oraya yönelim olsun diye yaşanıyor olabilir. - antipatik sempatik 09.06.2020 22:05:02 |#3801741
      0bende de gelmiyor. hatta sadece hoşgeldin pasajı attılar. öneri şikayet kutusuna yazdım, tekrar mailimi gönderdim yine de değişmedi. - angel of the morning 09.06.2020 22:07:49 |#3801744
    17. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      son birkaç aydır düzensiz mailler almaya başlamıştım lakin son bir haftadır bir tane bile mail gelmedi. bu durum yalnızca bana özgü mü, benzer sorunlar yaşayanlar var mı?
      1Yok sana özgü değil, bi ara bana da hiç gelmemeye başladı, mail gönderdim o zamandan beri haftada 1 falan geliyordur. - angel of the morning 05.07.2020 19:01:58 |#3823796
      1geçen haftalarda bir gün gelip diğer gün gelmiyordu anca bu hafta hiiç gelmedi.. :(( teşekkürler geri dönüş yaptığınız için - avkat 05.07.2020 19:03:05 |#3823795
      1Ne demek, sanırsam ücretli mobil uygulaması çıkmış o zamandan sonra biraz savsakladılar galiba :( - angel of the morning 08.07.2020 15:15:59 |#3825463
    18. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      19.08.2020 tarihli günün pasajı. “ günaydın. bazen hiçbir şey yapmak istemiyor insan. tam anlamıyla hiçbir şey, kocaman bir hiçlik, bilirsiniz. baudelaire, elem çiçekleri'nde: "hiçbir şey bilmemek, hiçbir şey öğrenmemek, hiçbir şey duymamak, yalnızca uyumak, uyumak hep, bu gün tek dileğim bu," diyor ve ekliyor: "utanılacak, rezil bir dilek, ama yürekten." kendinize fazla yüklenmeyin sevgili okur. var olun.”
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yıllardır üyesi olduğum kuruluş. Her sabah gönderdikleri pasajlar, günaydın mesajlarıyla harika bir iş yapıyorlar bence. Zevkle okuyorum, heyecanla mail kutumu kontrol ediyorum. Her sabah bize söyledikleri gibi, var olun canım biryudumkitap
    20. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      25.08.2020 tarihli günün pasajı: "Günaydın. Bazen öyle anlar olur ki, kendimiz aptal gibi hissederiz. Kibarlıktan, merhametten, ayıp olmasından vesaireden neler neler gelir başımıza. Bize ne deriz; yetmiştir artık, tak etmiştir yüreğimize. "Boyalı Kuş"u hatırlamalıyız tam da o an: "İnsan olmak diyordu adam ne kadar onurlu bir şeydir." Onurumuzu kaybetmeyeceğiz sevgili okur. Her şeye ve herkese rağmen. Var olun."
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok güzel bir etkinlik diyebilirim. Kayıt olduktan sonra size her gün için bir email de şiir ya da kitaplardan kısa kısa alıntılar ulaştırıyor. Erken saatlerde mesaiye başlayan insanlar için güne güzel başlamaya bir sebep oluyor :)
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abone olmama rağmen bana mail gelmiyor :'(
      1bana da :( çözümü olan yazsın diye bu yorumu bırakıyorum :( - miniminibirkus 25.08.2020 08:48:10 |#3924343
      3Bana da gelen giden bir şey yok. Adam kayırıyorlar ahaha - warburton 25.08.2020 08:48:52 |#3924344
      2ben bi mail falan atayım bunlara ya. hayırdır neyimiz eksik bizim :/ - eaglegodz 25.08.2020 09:06:33 |#3924352
      butun yorumlari goster (9)
    23. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugünkü pasajı oldukça geç açtım... Yine çok güzel bir girişle başlamışlar pasaja. "Günaydın. İnsan yaş aldıkça öğreniyor bazı şeyleri. Hâlbuki çocukken çoğumuz yalnıza büyümeyi isterdik, hata mı ettik? Yalçın Tosun, "Ama dünyanın adaletli olmadığını kimse söylemiyor çocukken insana. Bunu zamanla, yavaşça ve kanaya kanaya öğreniyoruz her birimiz." der. Yine yazarın dediği gibi, mutluluk cimrisi bu dünya sevgili okur. Mutlu güzel günlere... Var olun."
    24. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Günaydın. Bazen yalnızlık bazen kalabalık iyi gelir. Bazen de kalabalıklar içinde yalnızlık. Bilirsiniz, bir ses duymak ister insan başka seslerden kurtulmak için. Hele ki her kötü geceden sonra... Baran Güzel, bir başka öyküsünde "Etrafımda birileri olsun ama yanımda kimse olmasın. Gürültü iyi. Kendini duyamamak iyi." der. Güzel bir gün olsun sevgili okur. Sessiz ama gürültülü. Var olun."
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ya da belki de sadece geçmişi düşünüyor yalnız dağcı; uzun bir vadi bu, on üç yıl da uzun bir zaman, şimdiyse sürekli ilerleyerek hatıralarında yol alıyor. Bazı şeyler onu gülümsetiyor; hafif bir gülümseme, utançtan ya da içten içe duyumsanan bir kıskançlıktan: Ahşap köprüde şimdi; bu köprüde, o zamanlar yeni nişanlanmış yetişkin ağabeyine gençliğin verdiği cüretle evlenmenin sıradan bir şey olduğunu, asla evlenmeyeceğini söylemişti daha on yedi yaşındayken, çünkü o sıradan biri değil, bilakis bir sanatçı, mucit ya da buna benzer bir şeydi. İşte ilk kez o zaman bu ahşap köprüde düşüncelerini birine açıklamıştı; ağabeyi ise sanatın hangi türüyle ilgilendiğini yaratımının neler olduğunu sormakla yetinmişti. Ama gayet doğal olan bu soru genç adamı öylesine yaralamıştı ki yanıt verememişti çünkü henüz yarattığı bir şey yoktu. Sadece diğerleri gibi olmadığını hissediyordu; örneğin nişanlı olduğu için sıradan bir insan olarak görüp küçümsediği ağabeyi gibi olmadığını. Bazen yosunlu bir soğukluğun hâkim olduğu ormanın içinden geçiliyor, hava ya mantar ya da reçine kokuyor. Dallardaki gri yeşil likenler rüzgârda hafifçe salınan çok eski zamanlardan kalma sakalları andırıyor, insan onların arasından maviye boyanan vadiye bakabiliyor. Ağabeyi daha sonra evlenip Afrika’ya göç etmiş, orada bir çiftliği ve pek çok çocuğu olmuştu; o ise, daha genç olanı, gençlik parmaklarının arasından kayıp giderken umudunu yitirmemiş, planlar yapmaya devam etmişti. Çatı katında geçirdiği onca zamana karşın mucitlik arayışlarından sonuç alamayınca oyunculuğu denemiş, olmayınca eline fırçayı almıştı, o da olmayınca kemanı. Günün birinde okulu da bırakıvermişti, ne de olsa muhtemelen büyük bir mucitti, fakat o zamanlar keşfettiği tek şey parasının uzun süre yetmeyeceği ve tüm bunların birer yanılgıdan ibaret olduğuydu, yine de tıpkı sıradışı insanlar gibi kendini çoğu zaman çaresiz hissetse de canına kıymıyordu. Kendi kendine hâlâ şöyle söyleyebiliyordu: Henüz yirmi yaşındasın, halen her şeyi yapmak mümkün ve insan nasıl da gurur duyar her şeyin mümkün olmasından! Daha sonralarıysa, yirmi beş yaş mı, o da yaş mı canım demiş ve yirmi beş yaşında, olup da henüz hiçbir başarı sağlayamamışlar hakkında, ki bu alışılmadık bir şeydir, severek bir şeyler okumuştu; sözkonusu bu kişilerin çevresindekiler onların şu ya da bu herhangi bir başarı elde edeceğine ihtimal vermemişti. Gerçi kendisi hangi alanda başarı elde edeceğini bilmiyor ama bu esnafla sıradan vatandaşın yapmayı akıl edemeyeceği şekilde şapka ve kravat takıyordu; zaman zaman gülünç duruma düşeceği korkusuna kapılıyordu, hatta belki de deli olduğu ve dünyadaki tüm insanlardan daha gülünç, daha çılgın, daha kötü, daha değersiz olduğu korkusuna; bu düşünce ne denli acı verirse versin yine de insanı teselli eden tatlı bir yanı da vardı , en azından bu şekilde bile olsa özel biriydi; belki bir caniydi fakat kötülük de yapamadığını görünce, ki aslında bu diğerlerinin de yapabildiği bir şey değildi, tesellisi olmayan yeni bir korku yer ediyordu içinde; her şeyin sonuçsuz kalabileceği korkusu. Öyle basitçe sonuçsuz kalabileceği. O gün bugündür başladığı her şeyde bir telaştır gidiyordu, bir sabırsızlık, öylesine ateşli bir hırs, fakat böyle bir hırs nadiren verimlidir. Gerçekten de inanamıyordu bu denli yoğun bir hasretin, gençliğe özgü iyimserliğin böylesine yoğun duyguların ve gururlu sözcüklerin karşılıksız kalmasına, beyhude ve sıradan olmasına. Ancak günün birinde istekleri mutlaka gerçekleşmeliydi. Her ne kadar artık yavaş yavaş yaşlansa ve konuşmalarında daha dikkatli olsa da bu inancı halen taşıyordu. Lütuf zorlanmaya gelmez, insan bunu zamanla idrak eder, bazen zor olsa da sabrı öğrenir; de onu geleceğine bakarak değil de sadece şimdiki zamanı içinde değerlendirmeye tabi tutanlar arasındaysa. Fakat insan susup bekler; beklerken de diğer sıradan insanlar ne yaparsa onu yapar, pek tabii ki için için gülümser çünkü sadece öyleymiş gibi yaptığını ve sıradan biri olmadığını bilir; aslında sadece beklediğini bilir, olağanüstü bir şeyi, bir başlangıcı, hareketi, lütfu, doygunluğu, manayı beklediğini... Max Frisch - Sessizliğin Yanıtı Keşke hepsini mavileseydim, az oldu böyle.
    26. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Günaydın. Pazartesi pasajını sizinle paylaşmak istedim. Hani bazı davranışlar bize tuhaf gelir, fazla tepki gösterir birileri ufacık meselelere yahut sesi çıkmaz avaz avaz bağırması gerekirken. Bilirsiniz. Malraux'nun "İnsanlık Durumu"nda: "Her insan çektiği acıya benzer, dedi Kiyo." diye bir söz vardır. Kim ne yaşamış bilemeyiz sevgili okur. Yargılamayın. Var olun. André Malraux - Umut Çevirmen: Attilâ İlhan, İletişim Yayınları, s.367-369 “İnsanoğlunda müthiş, bitmek tükenmek bilmez bir umut kuyusu var... Haksız yere hüküm mü giydin, önüne hep kaz kafalılar çıktı da kimse seni anlamadı mı, nankörlüğe ya da kalleşliğe mi uğradın, umut kuyusuna başvuracaksın... Şimdi devrim hangi rolü oynuyor bilir misiniz? Zamanında ölümsüzlüğe kavuşmak arzusunun oynadığını. Özelliklerinden çoğunu en iyi açıklayan da bu zaten.Eğer herkes hükûmet şöyle ya da böyle olsun diye sarf ettiği gayretin üçte birini kendini düzeltmeye sarf etmiş olsaydı, yaşanabilecek bir yer olurdu İspanya.” - Fakat, tek başına yapmak gerek bu işi, bütün mesele de burada. - İnsan herhangi bir eyleme her yanıyla bağlanmaz, sınırlı bir yanıyla bağlanır; üstelik, eylem toptancılığa yattıkça ufalır bağlanan yan. İnsan olmak dehşetli güç bir şey Mösyö Scali, bilirsiniz, politikacıların sandıklarından çok daha güç. Ayağa kalkmıştı Alvear: “Benim anlayamadığım, sizin bu evrene katlanabilişiniz. Siz ki Masaccio’yu, Piero della Francesca’yı yorumlayan adamsınız...” Scali, Alvear’ın düşünceleri mi bunlar, yoksa acıları mı acaba diye kendi kendine sormaktaydı. Nihayet: - Peki, dedi, hiçbir cahil kalabalığı içinde yaşadınız mı siz? Bu defa Alvear düşündü. - Yaşamadım sayılır, ama çok iyi kestirebiliyorum nasıl olacağını. - Orta çağın ünlü vaızlarından bazılarını bilirsiniz, elbet? Alvear başını eğdi. “Kim dinliyordu bu vaızları? Bugün benim birlikte savaştıklarımdan çok daha cahil birtakım adamlar. Anlayabiliyorlar mıydı dersiniz?” Alvear, hem sakalının ucundaki virgülü parmağına doluyor, hem de Scali’ye, sözü nereye bağlayacağınızı anlıyorum dermişçesine bakıyordu. Fakat sadece: - Şüphesiz! diyerek cevaplandırdı sorusunu. - Az önce umuttan söz ettiniz. Tıpkı aşkla birleşmiş insanlar gibi, eylemde ve umutta birleşmiş insanlar, tek başlarına asla ulaşamayacakları yerlere varırlar. Şu bizim filo var ya, bütünüyle, onu meydana getirenlerin teker teker handiyse hepsinden daha bir soyludur. Oturduğu yerde, gözlüklerini parmaklan arasına almıştı; Alvear sadece yüzünü görüyordu onun, anlatmak için yaratıldığı şeyleri, yani fikirlerini anlattığı için güzelleşen yüzünü. Ansızın, yassı ve kalın ağzıyla hafifçe çekik gözleri, gizemli bir düzende uyuşmuşlardı sanki. “Yaşadığım onca şeyin çoğundan yorgunum; yine de gözümde insanın aslı budur, bu gibi yerlerdedir. “Alnının teriyle ekmeğini kazanacaksın” mı demiş, sizi bilmem ama, bizim için de böyle bu, hele üstüne üstlük ter buz gibi soğuk olursa...”
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her gün bakmadığım için üzülüyordum ama fark ettim ki biriktirip toplu okumayı da seviyormuşum. 29.06.2021 tarihli gunaydin girişini paylaşmak istedim. gunaydin sayın asosyal sözlük yazarları. var olun. - Günaydın. Ihlamurlar Altında'da işittiğimiz gibi her şey: "Hayat bölgelere, ümitlere, neşeye, kedere bölünmüştür. Ne kadar kuvvetli olursanız olun, hayat sizi bu bölgelerin arasından sürükleyecek, sizden evvelkilerin geçtikleri yerlerden siz de geçeceksiniz." O vakit kuvvetli olmak adına, kuvvetli görünmek adına kendimize işkence etmeye gerek yok sevgili okur. Var olun. -
    28. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu başlığın da delisi benim galiba. ama bugünün gunaydin pasaji beni bir tik geçmişe götürdü ve gülümsetti. size de bırakmak istedim. Günaydın. Her zaman her şey için vakit var. Yeter ki yeniden başlamaya bir parça kuvvetimiz ufacık bir ışığımız olsun. Hamdi Koç, "Yeni bir tutku duyunca ya da bir ikinci varoluş, bir yeniden doğuş, bir ayağa kalkış, bir kendine geliş, bir geri dönüş şansı yakalayınca ona sarılmak gerekir." der. Güzel günlere sevgili okur. Var olun. - var olun denmesi her okuduğumda hoşuma gidiyor. anlasamasak da sevmeseniz de husumet dahi olsa aramizda var olun her biriniz. gunaydin.
      2başlığı görünce sen olduğunu tahmin ettim haksjaksjaks - su dolu suluk 30.07.2021 11:32:33 |#4218103