kendine özgü nitelikleri olan ve bunları yitirmeden bölünemeyen tek varlık.
toplumu oluşturan ve topluluk içinde bağımsız bir varlığı olan, düşünsel, duygusal, istençsel nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri.
eş anlamlısı fert.
burjuva dünya görüşünün oluşmaya başladığı dönemlerde, henüz feodal düşünce yapısının etkilerinin ortadan kalkmamasına rağmen tanrı'nın bireyi sınırlayan, onu tepeden tırnağa belirleyen bir güç olduğu anlaşıldığında değişmeler başlamıştı. burjuva sınıfının doğaya hakim olma çabaları olumlu sonuçlar ve deneyimler getirmişti. böylelikle burjuva ideologları birey konusunda iyimser görüşler kazanmıştır.
feodalizmin dünya görüşünde insan yalnızca tanrı'ya özgü mutlak ve aklın içinden payını almış edilgen bir varlıktı. artık tanrı ile bu rastlantısal edilgen ortaklık anlayışının sonu gelmişti çünkü doğaya hakim olması gereken burjuva ideolojisinde aklın bağımsızlaşması, giderek etkin ve değiştirici bir ilkeye dönüşmüştü.
bu, etkin akıl her bireyde bulunuyordu ve birey eleştirel bilgi edinme yetisi diyebileceğimiz bu akıl sayesinde bütün geleneksel otoritelerden kurtulabilecek ve kendi kaderini kendisi tayin edebilecekti. birey tanrı'ya bağlı olmaktan çıkıyor, tanıyan, öğrenebilen, bilgi edinen, otoritelerden bağımsız bir varlık oluyordu.
'' insanın kendi ben'im diyebileceği, o ne ölen, ne çürüyen şey kendi kendinden başka hiçbir şeye bağlı bulunmayan, yerde ve gökte başka herhangi bir otoritenin, eline (akıldan) başka yargılama ölçütü veremeyeceği bu şey kendini akıl olarak ilan eder '' -hegel.
0
+
-entiri.verilen_downvote
şu; (#4394141) burada dursun.
örneğimi de azınlıklar üzerinden değil, bizzat mevcut iktidar üzerinden vereyim; bakan nebati'nin birey olduğunu sanan, iddia eden, düşünen biri rica ediyorum tez vakitte afganistan'a doğru beyin göçü yapsın.
t: -istisnalar hariç- cazip bulduğu topluluğa yaranmak için bir şekilde kendini kuklalaştıran hiç kimsenin olamayacağıdır.