bir erkeği kaybetmenin yolları

dünyada bir çük sahibi o kalmış gibi davranın. inanılmaz hızla yok oluyorlar.

kadın erkek fark etmez, şaşmaz kaide şudur; birisine vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğiniz an, o kişinin vazgeçeceği ilk kişi sizsinizdir. + haksız mıyım murphy? - haklısın kuzum..

değerli olduğunu hissettirin ve çok sevin. onun için herşeyden ve dahi kendinizden feragat edin. her türlü kaybedeceksiniz zaten.

Bakın açıkça söylüyorum ki sevmek sevişmek öpüp koklamak sarmalamak falan değildir. Sevişip de kaybettiğiniz bir insanı zaten hiç kazanmamışsınızdır. Neyin edebiyatı neyin duygu sömürüsü bu yani? Bir insanı kaybetme sebebiniz bunlarsa gösterdiğiniz sevgiyi sorgulayın önce. Sevgiyi kimse terk etmez, ediyorsa da kendi bilir herkes herkesi sevmek zorunda değil. Neden kendinizi acınası konuma düşürüyorsunuz? "Çok sevdin ve gitti çünkü o kadar iyi bir insansın ki kaldıramadı sevgini ağır geldi." (bkz: duygu sömürüsü ile ego tatmin etmek) Seni istemiyorum, diyorsunuz ve bir daha yaklaşmıyorsunuz bu kadar.

Güçlü davranın hemen gideceklerdir.

Bu başlığı açmışsanız çoktan kaybetmişsinizdir zaten salak değiliz anlayabiliyoruz şükür istemediğimizde.

Kaybetmezsiniz o başkasını bulur gider

ona bir an değersiz olduğunu hissettirin bakın söyleyin değil hissettirin sonra sen istesen de gelmez zaten :d.

özgürlüğümü kısıtlamaya teşebbüs etmeniz yeterli benim için

fiziki olarak mı yoksa mental olarak mı? fiziki olarak kaybetmenin birçok yolu olabilir. onu çok sevebilirsiniz, yerlere göklere sığdıramayıp ilgiden boğabilirsiniz. aldatabilirsiniz, yalan söyleyebilirsiniz, çok güzel bir arkadaşınızla tanıştırabilirsiniz o da sizi aldatabilir vb. bu senaryonun sonunda tek kalırsınız ve sevdiğiniz kişi artık yanınızda değildir. mental olarak kaybetme senaryosunda ise sevdiğiniz kişi yanınızdadır ama düşünce olarak sizden çok uzaklaşmıştır. önceki davranışları değişmiştir. artık size eskisi gibi bakmıyordur. bu duruma yol açan en önemli etken de bence kişinin kendine saygı duymadığı anda başlıyor. ne zaman ki kendinizden ödün vermeye başlayıp, karşınızdakinin komutası altına giriyorsunuz, işte o zaman erkek de size saygı duymuyor. sizden ayrılmasa da artık her davranışıyla sizi ezmeye, kendi planlarını sizin planlarınızın önüne koymaya başlıyor. işte bir erkeği mental olarak böyle kaybedebilirsiniz. elinizi tutar, saçınızı okşar, dudağınızı öper belki ama asla bakışlarındaki o samimiyeti, size olan hayranlığı yakalayamazsınız.

bir çırpıda kimseyi silmedim. birikir birikir en sonunda da canıma tak eder. sevdiğim, aşkından ölüp bittiğim, fırtınalarda yoluna düştüğüm, ölesiye istediğim, her şeyden çok değer verdiğim bir kız vardı. önce aramayı sonra da yazmayı bıraktı. yavaş yavaş yalan söylemeye, beni başından savmaya başladı. buluşmak için çağırırım gelmez, sözüm ola işi vardır, lakin başkalarıyla da sabahlardı. en sonunda bırakıp gittim. bu kadar çaba ona bile fazla. haddinden fazla değer verirsen değersizleşirsin. onu bırakmak istemediğinizi iliklerine kadar hissettirdiyseniz ilk sizi bırakır giderler. teşekkürler.

vazgeçilmez olduğunu, gözünüzün ondan başka hiç kimseyi görmediğini ona hissettirin ve tek erkek oymuş gibi davranın... Tebrikler... onu kaybettiniz... en kısa zamanda alternatif bir tipe (aklımdaki kelimeyi yazmıyorum çarpıcı bir ifade kendisi) doğru kayacaktır. En kestirme yolu bu yemin ederim..

onu hiç kazanmadıysanız kaybetmiş gibi hissedersiniz. bi erkeği gerçekten kazanıp da kaybeden karı cinsiyet tanımıyorum. erkekler gizli gizli sevmeye devam ediyo hep adeta birer ufak çocuk gibi. bu nesil hep saf bi sikten anladıkları yok. hayatınıza doğru düzgün adam girmemiş sallayıp duruyonuz.

Gerçek anlamda seven bir delikanlı ( 50 tane flörtü olup tek yaşama amacı sex olmayan erkek insanı) ne yaparsanız yapın sizi sevmeye devam eder lakin bu sevgisinin kendisine zarar verdiğini kabullendiği vakit sevgisini en derinlere gömer ve uğrunda ölebileceği bir insanı gözünde öldürür. (Mesela benim sevdiğim birey en yakın arkadaşımla evlendi ve beni düğünlerine bile çağırmadılar. Ben hâlâ vakit namazlarından sonraki dua faslında ve uyumadan önce onları anıyorum)