aşk-ı memnu

geçen gün beşir'in hastalanıp hastaneye kaldırıldığı sahneye televizyonda denk gelince ağladım lan.. (bkz: ağlanan en saçma seyler)

tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bi kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama....

-fakir mi oluyoruz ? -adnan ziyagil: daha neler

bugün televizyonda finali vardı yine. bir milyonuncu kez ağladım. bende travma yaratan nadir şeylerden biridir bu dizi. final sahnesinde mesela bihter son kez kaçalım diyor behlül'e. behlül yine yok diyor bi de üstüne "yaşattığım her şey için özür dilerim senden" diyor utanmadan. bihter'in bir "hıhı" diyişi var böyle anlamlı bir ses yok, olamaz. son olarak şunu bırakıyorum. nihali terk etmek istemediğin için beni terk ediyorsun. o ölmesin diye beni öldürüyorsun. niye ben? nihal, bir nefeste sönüverecek bir çiçek, peki ya bihter? bu kapı açılınca senin için de bitmeyecek mi her şey? ben o kapı açıldığında da öleceğim behlül. benim ölmemi istiyor musun? beni kaybetmeyi göze alabiliyor musun? beni beni bihterini?

üniversitedeki son 2 yılımı zehir eden dizi. kaç hatun kişi bu akşam dizi var diye koştur koştur evine döndü bu gözler ne havalı ne zeki kızların bu dizinin yolunda kendini heba edişini izledi.ilk iki yıl da yaprak dökümü vardı zaten. off düşünürken içim daraldı yalnız.

kanal d' de yayınlanan hiç unutmayacak türk dizileri arasında yer alan dizi.

annem uyandırmak istediği zaman bunun sesini bir de odanın kapısını açıyor direkt kalkıyorum. ha bir de telefon zil sesin bunun jenerik müziği demiş miydim?

peyker behlül' e neden ilk bölümden beri gıcık?

saçmalama bihter biz zenginiz

ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar, ne de şeytan bir günahı, seni beklediğim kadar! dipnot: hafta içi her gün 9.45'te kanal d'de. dipnot2: "sen günahlarından arınacaksın diye daha ne kadar batayım çamura, söyle!"

Şu müziği zaten beni benden alıyor. Direkt Bihter'in Behlül'le telefonda konuştuğu sahne canlanıyor. "Sen günahlarından arınacaksın diye daha ne kadar batayım çamura, söyle!" telefonu kapattıktan sonra da "Her şey çok farklı olabilirdi, aptal." diye ağlaması.

bihter : yeter. i̇natlaşma benimle. ne yap et, engel ol evlenmelerine. firdevs : ya niye böyle bir şey yapayım ki ? bihter : sen de biliyorsun evlenmeleri imkansız. firdevs : evlenmeleri için bir sürü sebep var ; ayrılmaları için sebep yok ama. durup durup niye böyle bir tepki verdin ? anlayamadım ben. bihter : bak her şeyi göze aldım. sen yapmazsan ben yapacağım. firdevs : gücün yeter mi artık ? bihter : sen engel olmazsan behlül’le ilişkimizi söyleyeceğim adnan’a. firdevs : sonunda itiraf ettin, ha ? bihter : i̇nan yaparım bunu. hiç şaşırmaz. sonuçta firdevs hanım’ın kızı olduğumu biliyor o da. firdevs : terbiyesizlik etme, kendine gel. nasıl konuşuyorsun benimle? bihter : senden aldığım terbiyeyi inkar etmiyorum işte. sen de söylemiyor muydun hep sen benim kızımsın diye ? buyum işte. senin kızınım. ben de kocamı aldattım. firdevs : kes sesini, kes! bihter : biliyordun başından beri. sırf benim canımı yakmak için yakınlaştırdın onları. sırf bana acı çektirmek için. firdevs : senin evliliğini kurtardım ben, aptal! bihter : ben adnan’dan bu sebeple ayrılırsam sen de o yüzüğü parmağından çıkarmak zorunda kalacaksın, unutma. firdevs : bana şantaj mı yapıyorsun ? artık onlara kimse engel olamaz. birbirlerini seviyorlar görmüyor musun ? bihter : asıl bunun için boz diyorum sana, bunun için! ölüyorum, anlasana! gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar. ben işkenceler içinde kıvranırken, onların mutluluğundan ölüyorum. anne ben ölüyorum, yardım et.

orospu bihter..

halid ziya uşaklıgil'in bir kitabı. dizisi de çekildiği için içeriğe herkes hakim sanırım ama şöyle bir bilgi vereyim; dizideki çoğu karakter kitapta yok.daha az karakterle işleyişin nasıl olacağını merak edenlere öneririm.

aptallık etme sen bihter ziyagilsin

2 sezon kimseyi götüremeden duran cemile seni de unutmadım.

başlığı çok ihmal ettim. rahmetli bihter yöreoğlu: "mücadele ediyorum olmuyor.. bazen gözlerimin önüne getiremiyorum yüzünü paniğe kapılıyorum o zaman .. sonra birden bire canlanıyorsun kafamda.. kalbim çarpıyor .. o anda yanında olmayı çok istiyorum."

oğlum o senin yengen yengen

+yoksa fakir mi oluyoruz? -yok daha neler. en sevdiğim repliği.

her kızın hayatından behlül gibi bi şerefsiz geçti. işte bu yüzden bihtere suç bulmayıp onu anlıyoruz. bugün yine hepimizi ağlattı

memnu kelimesinin yasak anlamına geldiğini bugün öğrendim. ve her şey anlamlandı...

elimde çekirdek, gecenin bu saatinde izlediğim dizi. of son beş bölüm muhteşemsin.

Kanal D’de gündüzleri yayınlanmaya başlamış. Hatta finale az kalmış, yeni görüyorum. Bihter’in en düşüncesiz, en saçmaladığı hallerinin başlangıcı olan bölümlerde henüz.

Birazdan Kanal D ekranlarından final bölümüyle tekrar yayınlanacak. Çekirdeğimi aldım aynı heyecanla tekrar izleyeceğim.

Ramazan ayıydı. Aşk-I memnu izlerken, deprem olmuştu. Bana sürekli o anı yaşattığı için izlemeyi bırakmıştım. Ama öyle efso falan filan da değildi. Oldukça sıkıcıydı.

Halid Ziya Uşaklıgil tarafından 1900 yılında yayımlanan ,2010 yılında dizi olarak ekranlarda yerini almış Aşk-ı Memnu her bakımdan ince ince işlenmiş resmen. Her sahnesini bilmeme rağmen aynı merakla izliyorum. “Bihter neyi itiraf edicek Firdevs Hanım”

Bihterin sevgisi o kadar büyüktür ki olan şeylere rağmen göze almayı da bilir ama Behlül korkağın tekidir.Bütün herşeyi tek “peki’ye”sığdıran Bihtere saygılar

Kendimi şuan Beşir gibi hissediyorum bir köşeye çekilip öksüre öksüre ölümü bekliyor gibi, ulan salak ne vardı o kadar içine atacak, Neyse

aşk: aşkı biliyoruz. (kelime anlamı olarak sadece) memnu:arapça da men'a kökünden gelir yani yasaklamak. memnu ise mef'ulu olup yasaklanmış manasına gelir. (bkz: bi de böyle düşün)

Her yaz mutlaka bir tv kanalında veriyorlar ve ben her izlediğimde sanki ilk kez izliyor gibi bölüm kaçırmadan takip ediyorum :d r.i.p. bihter reis

sarcasm queen bihter ve ezik baygın nihal

Orospu Beşir Piç Beşir Şerefsiz Beşir Herşey daha güzel olabilirdi..

Pazartesi gününden itibaren saat 16.00’da kanal d’de yeniden başlıyormuş iki gözümün çiçeği. Şu aralar evde bomboş yattığımdan çok iyi oldu en azından biraz Firdevs queen’in hayat öğretilerini dinler bir iki şey kaparım tekrardan. Nihal’in salaklıklarına, parlak rujuna bakar kriz geçiririm. Şerefsiz Behlül’e bakıp e*keklerden soğurum yine .d Neyseee efsaneee geri dönmüş .d

özet geçiyorum. behlül: seni çok seviyorum bihter. bu evde gözlerinin içine bile bakamıyorum, seni çok özlüyorum. bihter: orda biri mi var? behlül: amcama bunu yapamam bihter. peşimi bırak lütfen. bihter: neyse, kimse değilmiş. behlül: senden uzak kalamıyorum.

İlk izlediğimde Bihter'e kızardım. Çocuktum ne anlayayım. Sonradan baştan sona tüm bölümleri izleyince Bihter'in Adnan'dan Behlül'den Nihal'den hatta Beşir'den bile daha masum ve cesur olduğunu keşfettim. Eve geldiğinde kendi sevdirmek için elinden geleni yapan Bihter 'ayak takımının' bile mobbingine maruz kalıyor. Ve çok sevdiği Adnan ise Bihter'in yanında olmayı tercih etmiyor. Çocukları yeğeni dadı herkes kadına düşman. O yine de çabalıyor ama çabayı kimse görmüyor. Çükünün düşkünü yeğeni Bihter'in itirazlarına rağmen onu ağına düşürmeyi başarıyor. Çünkü Bihter yalnız Bihter itilip kalkılmış. Sonra cesurca kaçmayı Adnan'ı boşamayı düşünüyor ama çüküne düşkün yeğen paraya da düşkün olduğundan vazgeçiriyor. Yani Bihter güçlü ama sevgi açlığına yenik düşmüş ve türlü baskılara maruz kalmış bir kadın. O dramqueen nihal den bin kat da iyi ve masum.

Aşk-ı Memnu’nun set fotoğrafçısı Şinasi Serçe, yıllar sonra hiç görülmemiş bu fotoğrafı yayınladı gorsel

Yıllar geçmesine rağmen eskimediği o kadar belli ki. Galiba dün saat 16.45 falandı ve üst komşumuzun camları hep açık olduğu için o klasik “Nııı nıııı nııı nııı nıı nıııı. Nıı nı nı nı nı nı nığğ nığ nığ nığ nııııınıııınıııığğğğğ” müziğini duydum. Ha bir de şu var. O kadar çok izledim ki komşumun açık camları sağ olsun, tek cümleden bile kaçıncı bölüm ve hangi sahne olduğunu anlayabiliyorum. Dayanamazsam ben de açıp izliyorum.

Ah be Bihom üzdüler seni, bizi .. 💓

Behlül'ün yolu. Sosyal medyada karşıma çıkınca önce final bölümünü sonra da ilk sezondan birkaç bölümü sardıra sardıra atlaya zıplaya izlediğim dizi. Kitabı nasıl bilmiyorum da dizisi iyi bir dizi. Birkaç bölümlük izlememle dizide kötü kurgulanmış iki tane karakter var. Birisi nihal diğeri firdevs hanım. Bu ikisinin dışında bihter, behlül, matmazel, adnan, hatta bülent, hizmetçi takımı falan baya doğal ve ince düşünülerek yazılmış. İlk sezondaki bölümlerde behlül baya iyi karakter sonradan nasıl at hırsızına dönüşüyor bilmiyorum ama başlarda epey sağlam bir çar gibi geldi bana. Bu dizi yayınlanırken konusuna söven bir takım vardı. Vay efendim aile yapımızı, ahlakımızı bozuyor falan diye de şimdi bakınca tam öyle değil ve bence baya iyi bir konuya sahip. Bilindik ama iyi işlenmiş bir konu. Bizim evde izleniyordu bu dizi yayınlandığı sıralar. o kadar da fransız değilim. Keşkeler üzerine kurulmuş imkansız aşk içeren bir hikayeye sahip. Bir erkek başarısızlığı ve aşkına sahip çıkamayan bir adamın yıkılış öyküsü. Dizinin başrolü de Bihter değil, behlül elbette. Ölen bihter olsa da trajedi de onun üzerinden ilerliyor zaten. İstese her şeyi bitirebilecek olan Behlül. Başlarda söz konusu aşka direnen de oydu. Kendi çapında hamleler yapmaya çalışan, nihal'le evlenmeye kalkan, Amcasına sadık olmaya çalışan da behlül hep. Bihter itici motor görevinde yan karakter. Arzu nesnesi. Ayrıca oralara gelmedim ama muhtemelen 3 farklı karakter/yol arasında seçimler yapmaya zorlanan ve dizi boyunca gitgeller ve dönüşümler yaşayan bir bihter karakteri var aynı zamanda. (1- İyi huylu yaşlı adamın uyumlu genç karısı 2- Şer odağı Firdevs Hanımın kızı 3- Deli dolu Behlül'ün dolu dizgin aşığı.) Adnan mağdur. diğer herkes figüran. Ama nihayetinde Behlül'ün amok koşusunu izliyoruz. Sonuçta Behlül başarısız oluyor. Ne bihter'le ilişkisini bitirebiliyor, ne nihal'le evlenebiliyor, ne amcasına sadık kalabiliyor, ne de yasak aşkına kavuşuyor. Kızın mezarında bile onu sevdiğini söyleyemeyen bir adam. Piç gibi ortada kalıyor işte. Ben fark etmemiştim bu konuyu. Yengesine atlayan Behlül geyiğinde kalmışım. "Behlül kaçar" repliği üzerine kurulmuş tüm hikaye, final tiradında da dizinin sinopsisi yer alıyor zaten. "Gidecek bir yer vardı. Ben böyle bir adam olmasaydım. Böyle şerefsiz... Herkesin gidecek başka bir yolu vardı. Ben korkağın tekiyim. Beceremedim. Ben alçağın tekiyim. Hiçim ben. Senin elini tutmayı beceremedim. Oğlum diyen bir adamın sırtından bıçakladım. Nihal... Ah Nihal. Katilim ben. Kendim dahil, herkesin katiliyim. hayatım boyunca bu utanca mahkum oldum ben. Bunu söylemeye utanıyorum ama ben, seni, çok... Şimdi bana en çok yakışan şeyi yapıcam. Başka türlüsünü yapmak elimden gelmiyor çünkü. Sen de gördün. Her zaman her sıkıştığımda yaptığım gibi cesaretle sahiplenemediğim her şeyi bırakıp gittiğim gibi gidicem. Hadi aşkım, Behlül kaçar." Muhteşem.

okuduğum kitaba bak aqq. ömrüm boyunca okumayı bırak elime bile alacağımı düşünmezdim. bu, kitabın kötü olmasından kaynaklı değil, uzaktan yakından benim okuyacağım tarzda olmayışından. "şimdi niye okuyorsun" diye soracaksınız. sormayın.

Laan Adnan Bihter'e tecavüz etti amk. O tontiş, tatlı amcadan böyle bir şey beklemezdim. Noldu birden amk. Hepsini izlemeyince bağlamı da yakalayamadım. Şok oldum amk. Nası ya ahahaha asabım bozuldu. Başına gelen her şeyi hak etmiş olabilir misin acaba ednancığım? Ayrıca ilk sezonun final bölümünü izledikten sonra sardı baya kurtulamıyorum amk. yardım edin. :)

Sen Bither Ziyagilsin aptallık etme

jenerik müziğiyle şöyle bir şey yapılmış; link birkaç gün oldu ilk kez şahit olalı. o günden beri kafamın içinde dönüp duruyor... evin içinde NAH EVLENİYORLAR diye diye mırıldanarak geziyorum. hayatında hiç aşk-ı memnu izlememiş, izleyesi gelmemiş, bu ve türevi dizileri birçok açıdan sakıncalı bulmuş biri olarak söylüyorum bunları. iyi oldu ama bir bakıma. diziyi izlemiş kadar olduk. lafı açılırsa hakimim artık konuya, beşir'in mallığını falan uzun uzun yerebilirim hasjhafshgha tüm bu dediklerim birebir muhteşem yüzyıl için de geçerli, ona da benzer bir şey yapmış aynı kişi. BANA BAK! YOLARIM! SÜLÜMAN'I KİMSEYE KAPTIRMAM!

baştan sona izlediğim tek türk dizisi, şaka maka. hiç türk dizisi izlemedim değil. izledim. ama illa izlemediğim bölümleri olurdu. başını izlediysem, sonunu izlemezdim. sonunu izlediysem, başını bilmezdim. ama bu dizinin her bölümünü izledim. her temizlik yaptığımda tekrar baştan başlıyorum. ve her seferinde nihal toksiği yüzünden düşüp bayılasım geliyor. beren saat'i de bir tek bihter'ken sevdiğimi çözdüm. bihter karakteri psikolojisi ilmik ilmik işlenmiş bir karakter o yüzden çok seviyorum. ve beren cidden iyi kotarmış bu işi. bu sebeple bu kadının oyunculuğunun had safhada olduğu tek rolün bu olduğunu düşünüyorum. hele behlül. herif daha ilk bölümden göz koyuyor bihter'e. niye? onunla ilgilenmeyip amcasını seçtiği için. sadece ulaşması zor olduğu için. tam bir narsist karakter. ama dizideki ennn toksik kişi nihal. behlül dışında hiçbir amacı yok. o kadar imkanı var, o kadar parası var ama bir tek behlül'den ibaret. babasının sevgisinin yetmemesinin sebebi de buydu başlarda. sonra behlül ile olunca hiii senin yanından hiç ayrılmam kii ben dediği babasını anında unutup, pff bu ev çok kalabalık aşko rahat rahat tepene çıkamıyorum, başka eve geçelim hatta başka ülkeye yerleşelim diyen biri olup çıkıyor. üstüne bi de çoook önemsediğini söylediği beşir'in gözü önünde behlül'ün kucağından inmiyor, adamın karşısına gelinlikle geçiyor, nasılımm? diye diye. adam ölüm döşeğindeyken bile doğru düzgün yanına gitmiyor sonra aaa beşir beni mi seviyomuşşş? aaa beşir ölmüş mü, kahroldumm şu an. senin derdinden öldü be adammm! seni hiç sevmiyorum nihal. öğğk bi tipsin.