10 kasım

Seni silmeye çalışanlara rağmen seni asla unutmayacağım. Son nefesime kadar bize miras bıraktığınız bu memleket için çalışacağım. Bu yurdu kimsenin babasının tarlası gibi belletmesine izin vermeceğim. Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime and içerim.

kıymetini her geçen gün daha iyi anlıyor ve daha çok özlüyoruz. unutulmadın ve asla unutulmayacaksın. saygı, sevgi ve minnetle...

Varlığın dağ, taş, deniz ülkemde Seninle yürürüz geleceğe Çoktan göklere yükselsen de Senin yerin kalbimizde

Atatürk ile ilgili bu dizini mutlaka okumalısınız. 140 yıllık çınara tüm dünyanın gösterdiği sevgi ve bağlılık insanı derinden etkiliyor. Hep kalbimizdesin.

O gün yağmur yağmamış lakin tüm Türkiye ıslanmış...

"Kurtarıcını ve büyük evlâdını kaybettin. Türk milleti sen sağ ol!" Sevgi, saygı ve özlemle..

“Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.” ♾

"Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Hakkını ödeyemeyiz büyük Türk. Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürümeye ant içtik. Saygı, sevgi ve özlemle...♾

Saygı olsun bu çelik atlıların gök tuğuna Tuğ kaldırmış olan orduların başbuğuna! Size iki ayyaşın yaptığı yasa diye hitap edenlerin amlarına koyacağız atam sen rahat uyu.

Kürsülerden seslenirken yalancı beyler, asıl beyler vatan için can verirler. #10kasım

Düşündüm de acaba 10 Kasım sabahı Salih Bozok olmak nasıl bir duyguydu, ruh hali iç psikolojisi nasıldı? Hayatı boyunca yanından ayrılmadığın, birlikte büyüdüğü, bütün dünyayı karşısına aldığı, birlikte yoktan bir cumhuriyet var ettiği yol arkadaşı, kardeşi, komutanı son nefesini veriyor. İlk başta çaresiz düşünceli ve aşırı üzgün olduğunu düşünmüştüm ama öğrendim ki Salih Bozok buna hazlıklıymış ateş edeceği yeri bile Atatürk'e siroz teşhisi konduğu günden beri tentürdiyotla işaretlermiş, teşhis konulduğu zaman çevresindeki doktorlara nereye ateş ederse insanın kesin öleceğini sormuş. Atatürk'ü yalnız bırakmayı asla düşünmemiş ağzı bağlanırken asker yürüyüşüyle son kez yaklaşmış dostunun yanına öpmüş elini hemen çıkmış odadan kararlı ve hızlı adımlarla yaver odasına inmiş  çekmiş silahını dayamış kalbine ve "Başkomutan yaversiz gidemez!"  demiş kalbinin üzerine ateş etmiş ama kader ya işte mermi kalbe zarar vermeden ağ dokusuna saplanıp kalmış. Bu sefer yalnız bırakmış dostunu belki de ilk defa yalnız bırakmış. Dostu olmadan yalnızca 2 sene daha yaşayabilmiş 2 sene sonra kurşunu kaldıran o kalbi krizi kaldıramamış. Başımız sağ olsun.

bir ölüm ancak bu kadar ölümsüz olabilirdi.. anıyoruz ve arıyoruz sevgili atam. senin fikirlerini ömrümüzün sonuna kadar yaşayacağız ve yaşatacağız, gözün arkada kalmasın. seni karalamaya, lekeleyip iftiralarla unutturmaya çalışanlara inat biz buradayız...

Seni her zaman anıyorlar. Muhtemelen yarında anıcaz. Bir dk ayakta durup hareketsizce saygı da bulunucaz. Sonra? Sonrası bu işte. Seni andıktan 5 dk sonra bir ihaleye fesat karışacak. Emek verip okuyan birinin işini dayı torpiliyle başkası alacak. Onun hakkı yenecek bunun üstüne basılacak şu taciz edilecek onlar susacak. Ama biz seni anmayı asla bırakmıcaz. Çünkü bizim Türk milleti sever ölünün arkasından edebiyatını yapmayı. Durucaz. Sen bu ülkenin insanlarına durma dedikçe biz senin için bir dakika durucaz. Çünkü 5 dk sonra bir maden patlıcak bir anayı oğlu bıçaklayacak parasızlıktan Mehmet amca intihara kalkışacak. Ama ben olsam yerinde üzülmem. Ne de olsa senin için bir dakika ayakta durucaz. Biz seni anıcaz. Fikirlerini yine bir kenara bırakıp. Hani dua etmek için türbeye gidip evliyanın mezarından medet uman insanlar olur ya sanki yaradan tek başına yapsa duayı duymayacak gibi. Bizde bu ülkeyi sen kurdun diye senin için bir dakika boyunca durucaz. Ama senin bu ülke için istediğin şeyleri yapmaya bir dakika bile ayırmıcaz. Seni anıcaz. Belki bir 200 yıl daha falan. Bilemezsin tarih bu. Silinir gidersin bilemeyiz. Çünkü biz senin fikrini değil seni anıcaz. Fikirler unutulmaz ama sen unutulursun. Merak etme yine yarın 9:05 te dimdik ayakta bir dakika senin için durucam. Ama beş dakika sonra gidip bir iş için torpil arıcam. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil. Adalet mülkün temeli değil. Liyakat önemli değil. Biz bunları düzeltmek için ugraşmıcaz. Çünkü seni anmak için bir dk durmak yetiyor zaten. Seni kullananlarda bir dakika duracak seni sevmeyenlerde. Durucaz. Bir dakika boyunca nerdeysek ne yapıyorsak işi gücü bırakıp durucaz. Sonra hiç durmamış gibi geriye doğru yol alıcaz. Biz geriye doğru yol alıcaz ama sanki fikir ileri, daima ileriydi. Neyse zaten önemli de değil. Ne de olsa yarın durucam. Yarından sonra mı? Bilmem birşey buluruz bu seferde ona dururuz.