boyu kısa olan müdüre mario derdik şerefsizin tekiydi allah affetsin, bide turuncu bıyığımız vardı etek boylarımızla uğraşmaktan bıyıklarıni kesmezdi
1
+
-entiri.verilen_downvote
çılgınca deneyler, projeler yapan ve teşvik eden biyoloji hocamıza "mendel" derdik.
0
+
-entiri.verilen_downvote
gardiyan nezo
1
+
-entiri.verilen_downvote
valla biz yurt müdürünün ismi rukiye biz raki diyoruz ne alaka inanın bende bilmiyorum
0
+
-entiri.verilen_downvote
bi hocamız vardı, ten rengi fosfor beyazı gibiydi ceset derdik allah affetsin
0
+
-entiri.verilen_downvote
damacanan
0
+
-entiri.verilen_downvote
balici raci
1
+
-entiri.verilen_downvote
edebiyatçi; üstü açık ferrari(tarama özürlü)
0
+
-entiri.verilen_downvote
edebiyatçıta süpre mario derdik cidden çok benzerdi. hemde süper bi adamdı
2
+
-entiri.verilen_downvote
bizim bi murat hoca vardı. soyadı karaydı kara murat diyoduk meslek lisesine gitmeyin aq pişmanlık
0
+
-entiri.verilen_downvote
muzaffer diye kadın bir hoca vardı muzo derdik.
yaşlı bir hoca var dede diyoruz.
ramazan hoca vardı psikopattı ramço derdik.
1
+
-entiri.verilen_downvote
tarihçi sürekli gece mavisi far sürerdi ondan hep avatar meltem derdim. allah affetsin kadın benim yüzümden mesleğinden soğumuştu, dayanamayıp ikinci dönem gitti zaten.
bizde "hamak" vardı adama bildiğiniz hamak derdik dkjjdkkd
0
+
-entiri.verilen_downvote
dershanemizdeki matematik hocasının kafa biraz büyüktü dolayısıyla patates kafa oldu adam duydu dersi terketti amk
0
+
-entiri.verilen_downvote
eski türk edebiyatı hocamıza "kel" deriz. çünkü kel. ilkokuldayken müdüre "üstü açık ferrari" derdik. çünkü o da keldi. (kafasın önü ve ortası tabii ki)
psikoloji hocamız arabası tamirden çıkmayınca sınava geç kalmamak için tamircisinin arabasıyla okula geldi. arabanın pusturulmuş şahin olması yeterli değilmiş gibi arkasında kocaman "taşgala mamet" yazıyordu. o günden sonra adı taşgala mamet kaldı shsjhjs
0
+
-entiri.verilen_downvote
harika bi’ kimyacımız vardı: zaferus
upuzun, garip bi’ fizikçimiz vardı: slenderman
ayy hatta bu adamla garip garip anılarım var ahahahaha beni platoniği sanıyordu adam.. uff be good old days.. lisemi özledim, veda bile edemeden, mezuniyet yapamadan bitti lise hayatım kahpe dünya!!
2
+
-entiri.verilen_downvote
sınavları epey zor olan bir hocamınızın lakabı haşırt haşim idi.
2
+
-entiri.verilen_downvote
bizim lisede bir edebiyatımız vardı. gördüğüm en tatlı adam olabilir. kibar, nazik, bilgili ve zeki. en imrenilesi olayı da adamın ses tonu. o güzelim diksiyonunu tüm sınıfa asla sesini yükseltmeden öyle bir yayıyordu ki olaya anlam veremiyorduk. adama en yakın sıradayım ses aynı, adama en uzak sıradayım ses hala aynı hoşlukta.
neyse. diyarbakırlı bir hocamızdı. ama bahsettim ya, görseniz tavrı yedi göbek istanbul. en sevdiği öğrencisi de bendim ehehhe. tatlı tatlı dalaşmayı da pek severdik. bir gün yine dersi erken bitirdik, sohbet ediyoruz. meğerse bizim hocanın bir tarafı suriyeliymiş. çok eskiden ama. daha osmanlı varmış diyarbakır'a geldiklerinde. buradan bir suriyeli imajı çıktı, biz başladık yine öylesine dalaşmaya. o da az değil, kaşıyor. siz türkler... diye lafa giriyor, politik/sosyolojik şakalar yapıyor, hak verip gülmeden edemiyorsun hakzjakahsf
bu yine yaptı onlardan bir tane. bu sefer beklediğimden de ofansif geldi. şöyle bir şeydi;
bir türk atasözü der ki; bana bir kaldıraç verin, halifeliği yerden kaldırayım...
(ondan önceki teneffüste yavuz sultan selim'in halifeliği istanbul'a getirerek araplaşma hareketini daha önce hiç olmadığı kadar körüklediğini konuşmuştuk. ki ben de bu fikirdeyim. yani hocamın yaptığı şu hiciv oldukça nokta atışı; türklerin kültürlerine yeteri kadar sahip çıkmaması hususunda. ikimize göre tabii. o da bunu biliyor.)
ben de buna karışık şey demiştim. bir suriyeli atasözü der ki; ölmek var, dönmek yok...
(açıklamaya gerek yok aslında ama, kısacası; şu lafı bir türk söyleyince başka manaya, bir suriyeli söyleyince başka manaya gelir. hocam da zaten ben söyler söylemez kıs kıs gülmeye başlamıştı ehehhe)
hocamın lakabına gelince; çiçek abbas.
(çiçek tertemiz bir yapısınının oluşuna, abbas da benimle sürekli didişmesine ithafen.)