bugün
yenile

    asosyal itiraf

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    yazacaklarım volkanın penaltısıyla ilgili aslında jdhdkdl. minik bi hikayemi paylaşmak istiyorum sizlerle. lisede sınıf takımının kalecisi değildim ama kaleye ben geçmek istedim. bi eldiven falan ayarlandı ve bi kaç antrenmanla kaleci oldum (bak bak hemen oldum) jdhskdl. gün geldi turnuvalar başladı ve geçen yılın şampiyonuyla ilk maçımıza çıkıyorduk. herkes gergindi ama sakin olun dedim ben burdayım. derken maç başladı güneş o kadar yakıyordu ki kafamdaki saçların yanık kokusunu duyuyordum. o zamanlar en iyi anlaştığım dostum maçta iki muazzam gol attı. ben de karambole iki gol yedim. adamlar ayı gibi afedersiniz ama topla beraber kalenin içine giren yağız delikanlılar golle buluşmayı başardılar. gollerle... uzatmalara geçildi gol olmuyordu bir türlü. bütün okulun öğrencileri sahanın kenarındaydı sanki herkes tezahürat yapıyordu. küfürler ediyordu. bayılacak gibi oldum ama bitiş düdüğüyle kendime geldim. son sınıf oyuncuları penaltılarıyla beni döveceklerdi ağlarımı aşındıracaklardı. hiç de iyi bir kaleci değildim futbolda da iyi değilim zaten ama kale daha kolay geldi. takımın bir parçası olmak için kaleye geçmiştim ve görevimi yapacaktım. kaçıncı penaltı olduğunu hatırlamasam da sadece birini yedim diğerlerini kurtardım evet yanlış duymadınız kurtardım ve dedim ki işte kaleciniz burda bebeğim djkfkşxh ancak bizim kerizler de bir gol bulabildiler. beş penaltı atıyorsun ve sadece biri gol oluyor ne kadar iyi bir müsabaka değil mi? okulun sahası küçük olduğu için altışarlıktan yapılıyor maçlar. haliyle sıra kalecilere geldi. i̇lk penaltıyı rakip takımın iri file bekçisi attı. tabiki attı beynimden vızıltılar çıkıyordu resmen. tüm seyirciler ceza sahası dışından izliyordu kaleyi golleri kaleciyi kaçan penaltıları... hepsiyle göz gözeydik küfürler savuruyorlardı. bazıları şaşkındı bazıları umutluydu. onların sınıf arkadaşları test çözmeyi kenara bırakmış ürkek gözlerle benim mükemmel penaltımı bekliyordu.derken gerildim gerildim topa doğru koşmaya başladım hiçbir şey duymuyorum saçlarım tel tel rüzgarda uçuyor nefesimi tutmuşum topa bakmıyorum gözüm kalede koştum koştum koştum... tusubasa kadar koştum belki de. derken hakem olan beden hocamız tuttu beni güldü ve bi dur daha düdüğü çalmadım dedi. çok üzüldüm çöktüm çünkü o ağları delebilirdim sahip olduğum inançla. tamam neyse dedim çaldı düdüğü sıfır inançla vurdum artık etrafımdakileri rahatça duyabiliyordum. herkes küfür ediyordu. ama herkes... herkes... rakip takım havalara uçuyordu çömezleri yendik diye.vurduğum top yuvarlanarak ilerlemiş ve dünyanın en yavaş vuruşuymuş gibi kale direğinin sağ yanından dışarı çıkmış. neden mış diyorum? ben bakmadım mı? baktım tabiki baktım ama görmedim. videolardan izledim. o anın volkanın penaltısından farkı yoktu tam olarak aynıydı her saniyesi. ben o adamım ve bu da bir itiraf. çünkü şu anki hiçbir arkadaşımın böyle bir anıdan haberi yok.
    ... diğer entiriler ...