peyami safa‘nın en okunulası eseriymiş onu fark ettim.
dokuzuncu hariciye koğuşu‘na sözüm yoktur ama çoğu eserinde sıkılıp, yarıda bırakmıştım. fakat bu diğerlerine nazaran daha dolu bir eserdir.
ferit adlı bir gencin annesi ve iki kız kardeşini kaybetmesiyle tıbbiyeyi bırakıp, felsefeye yöneldiği zamanlarda bir pansiyonda kalmasıyla başlar. bu pansiyonda garip tiplemeler vardır. birkaçı hayatın içinden fakat çoğu tedirgin edicidir. daha sonra kaldığı pansiyondan ayrılıp adalarda bir konağa yerleştiğinde, ölmüş bir kadının günlüğüyle hayatı tamamen değişir.
kitap ilk 40 sayfada akmasa da ortalarda gayet heyecan vericidir.
tavsiye eder miyim bilemiyorum eğer önemli baş yapıtları okuduysanız, edebiyattan vazgeçemiyorsanız ve kitap yokluğundaysanız okumanızı öneririm, fakat ısrar etmem.