allah'a söylenmek istenenler

kendi içimde soruyorum zaten devamlı,galiba dinden çıkıyorum. neden şükür eden onlar da,sabreden biziz?

medium veya easy başlatmak yerine neden beni hard başlattın hayata

hassas terazimi bozuldu allahım niye bu ara dertler bu kadar ağırlık yapıyor.

beni artık yanına alır mısın? sıkıldım

eski yarin ömrünü ver allah yenisine

selamün aleyküm :d

neden hep sevenler üzülmek zorunda

olm bu nasıl başlık lan. değil söylemek istediklerinizi, söyleyemediklerinizi bile biliyor allah. o ki kara gecede kara taşın üzerinde yürüyen kara karıncayı gören, ayak sesini işiten ve ona rızkını verendir.

kalkın iki rekat nafile namazı kılın da alnınız secdeye değsin orada söylersiniz söylemek istediğinizi.

allah her şeye kadirdir mantığıyla düşünürsek o halde allah kaldırmayacağı bir taş yaratabilir mi? şeklindeki paradoksu direk olarak aklıma getiren başlık.

kaldıramayacağın bi taş yaratabilirmisin :d

çok şükür.

dünyada ölecek ölümü tadacak o kadar insan varken... neden o kızın bebeğini aldın ki? sayende bugün yüzüm gülmeye utanıyor.

why so serious?

kardeşim allah'a söylemek istediklerini git allah'a söyle.allah'a ulaşmak zor değil çünkü.sadece ellerini açacaksın çok kolay bir şey.buraya yazmandan daha kolay.neden buraya yazıyorsun?

Hani böyle Allah’ım diye söze başlarsın da içindekini nasıl dile getireceğini bilemeyip iç çekersin ya… Heh tam olarak öyle.

Onu da buraya yazmayın bi zahmet ya

Vallahi iyi bir kulun olmadığının farkındayım lakin bazen her şey çok ağır geliyor benim gibi bir insana bile. İntiharı serbest bıraksaydın çoktan yanına varmıştım bile.

arada bi takışsak da beni sevdiğini biliyorum

Sınırlar yeniden kapatılmadan, vizem bir an önce kabul edilsin. Amin amin amin 🙏

Alternatif yol arayanlar için tavsiyem (bkz: dua)

allam neden ben:(

Sen konuyu biliyorsun, bi el atsan

ben sana neden inandığıma dair hiç sebep aramadım. sorgulamadım. çok iyi bir müslüman olduğum için değil tabii ki. sadece var olmana ihtiyacım vardı. hala var. bu biraz bencilce, ama doğrusu bu. sen de bilirsin. yoksa ben bu yaşıma kadar ne demeye yaşayayım? çoktan yok ederdim kendimi. ne halt yemeye çekeyim bu dünyanın derdini, tasasını, özellikle de aptallarını. işte burada sen giriyorsun devreye. biraz da sana ayıp olmasın diye, verdiğin canı almıyorum. şimdi sen nasıl konuşuyorsun allah'la öyle, allah senin kankin mi diyenler olacaktır. oluyor öyle, bilirsin. sözlerine dikkat et. ağızdan çıkan önemli. sözler önemli derler bana hep. ben de derim ki niyet önemli. hani var ya musa ile çobanın hikayesi. işte ben o hikayedeki çobanım. ve bilirim sen benim bu içtenliğimi hoş görüyorsun. bilmeyenler için anlatalım hikayeyi. ben de tam olarak hatırlamıyorum, çok küçükken dinlemiştim. bir gün musa dağda dolaşırken, dağdı sanırım, bir çoban görür. çobanın dua ettiğini duyar ve neler söylediğini dinler. çoban der ki, allah'ım seni o kadar çok seviyorum ki kulaklarındaki kiri temizlerim, allah'ım seni o kadar çok seviyorum ki ayaklarını yıkarım, allah'ım seni o kadar çok seviyorum ki saçlarındaki bitleri temizlerim. musa hiddetlenir. bre deyyus der, sen allah'a nasıl dua edersin? allah'ın kulakları, kulak kiri olur mu hiç? allah'ın ayakları, saçları, saçlarında bitleri olur mu hiç? çabuk tövbe et! çoban titrer, af diler. bilmiyordum der. musa ona nasıl dua edeceğini öğretir. çoban artık musa'nın öğrettiği duayı etmeye başlar. musa oradan mutlu mutlu ayrılır. ve allah der ki, ey musa sen ne yaptın? bütün o sözlerine rağmen ben o çobanın bana karşı olan o saf sevgisini, o saf niyetini, içtenliğini seviyordum. şimdi artık eskisi gibi içten bir şekilde etmeyecek duasını. belki böyle değildir, atladığım yerler vardır belki ama özü buydu hikayenin işte. çocukken dinlediğim zaman anlamıştım. sen sözlere değil yüreğe bakıyordun. o yüzden her gece yatmadan önce dua ettikten sonra öpücük atardım sana. o zamanlar beni dinleyen başkası yoktu. tek senle konuşurdum ben. şu an da çok yok ya. ama ben artık sana anlatmıyorum değil mi? bu yüzden mi kızgınsın bana? gerçi ben senin küçük şeylere kızmayacak kadar büyük olduğunu biliyorum. sen sadece uyarırsın. sonucu biz belirler ve biz yaşarız öyle değil mi? neyse işte. onlar anlamazlar ama sen anlarsın beni, bilirim. sözlerim şatafatlı olsa ya da başka bir dilde, daha kutsal olsa yüreğim başka sazdan çalarken söylediklerimle ilgilenmezsin bilirim. o yüzden varsın, yüreğim konuşsun. ben zaten hep olanı söylerim. bu yüzden sevilmem pek, bilirsin. bilirim. uzun zaman oldu senin kapına gelmeyeli. çok uzaklaştım senden. arada oluyor öyle, bilirsin. sonra bir gün gelir derim ki, allah'ım ben geldim, lütfen açar mısın kapını, kabul eder misin beni? ve sen her seferinde kabul edersin. hissederim. allah'ım ben yine geldim, lütfen, yine açar mısın kapını. bu sefer bir şey istemek yok. sadece anlatacağım bildiğin şeyleri. sonra seni hissedeceğim. huzurunu.

Herkes bir şeyler istemiş halini hatrını soran olmamış nasılsın Allahım iyisindir inşallah

"Kabul et ne olur" ile biten bütün cümleler...

Hiç yolu yok mu Allahım, bize yürütmemiz için bir yol göster nolursun... Tabi ki onun da içinde hala sevgisi varsa...

Merhaba tanrım Aslında ben senin için özel bir isime ihtiyaç duymadığını düşünsemde etraftaki herkes illa bu isim olacak diyor. Bence sende çok takılmıyorsundur. Senli benli konuşuyorum ama umarım sıkıntı olmaz. Devamlı konuluyoruz aslında Tanrım senle. Lakin bunlar olayın senaryolaştırılmış bir nüshası olsun. Herkes kendi içinde hatta kendiyle konuşurken bile senle konuluyor aslında değil mi Allahım. Diyeceklerimi biliyorsun aslında da prosedür be anlatmam lazım. Nolacak ki bizim işlerimizin halleri. Bu etrafta bulunan aptal insanlar, çıkarını gözetenler hatta senin adını zikredipte boktan bir şekilde olayları manipüle edip kendşne göre yorumlayanlar. Sende kızıyor musun çok acaba. Mesela Kemal Sunal filminde kara bela ismini kullanınca bile çok sinirlenip ortaya çıkıyordu. Sende diyoe musundur acaba 'ulan bi çıksam mı ortaya' diye. Düşünsenize nasıl altına sıçırtır insanlar. Sevgili Tanrım çok uzatamayacam saat geç oldu zaten. Biliyorum mesaim yok ama kafa şişirmeye de gerek yok. Görüşürüz umarım.

Neden?

Yıllarca kötü bir insan, ka*ar, psikolojisi bozuk, uyuşturucu bagımlısı olduğum farz edilerek tanıdığım bütün insanlar tarafından yargılandım, iftiraya uğradım, hakarete maruz kaldım. Bunların hiçbiri gerçek değil, hiçbir zaman böyle şeyler yapmadım. Hep yalnız kaldım, zorbalıgın alasına uğradım. Ben dedikodu yapmam, yerde gördügüm çöpleri toplarım, hayvanlara yardım ederim, kimseyi yargılamam. Buna rağmen bana bunları yapanlar kendilerini benden hep iyi gördüler. Kötü olan ben oldum, sebebi de arkadaşım yok ve sosyal değilim onlarla konuşmuyorum tek oturuyorum diye başıma bunlar geldi. Zamanla kendimi korumak için doğal olarak bazı huylar edindim, bu sefer de kibirli ka*ar oldum. Hep kalbim kırıldı ve artık çok yoruldum. Şunu biliyorum ki sizden olmayan sizin gibi olmayan insanları dışlayıp hakkında konuşmaktan başka bi şey bilmiyorsunuz. Bunu yapmanız sizi nasıl insanlar yapar? Bunun doğru olmadığını nasıl anlayamadınız? Neden insanların arkasından konuşmak için yanıp tutuşuyorsunuz? Bir gün bazı gerçeklerle herkes yüzleşecek. Peki Allahım bütün bunların sebebi nedir? Bunca çektiğim acının bedeli neydi? Twerski’nin aşı hikayesini dinlesem bile yine ne yeterli olmadı.

hak ettim mi?

al beni gurban olduğum, bırakma burda.

Jfkdjdjdıjd allah'a mı söylemek istiyorsunuz yoksa sözlük yazarlarına mı duyurmaya çalışıyorsunuz önce onda bi karar kılın :d şayet cevap allah ise entrynin yazılmasına gerek yok :dd

Tanrı... Tanrım demiyorum çünkü var olduğun konusunda kuşkuluyum. Ama eğer varsan duy beni canına yandığımın dünyasında nefes alacağım bir yer yarat bana...

Allahım maden hayal ettirdin lütfen nasip de et...

Ben mi seni yanlış anlıyorum yoksa sen beni mi henüz anlamış değilim. Eğer bu dünya üzerinde yaratmış olduğun kulların arasında beni unutmadıysan, arada bir kendini hatırlat. Çünkü son birkaç yıldır bu yeryüzünde yaşamak adına herhangi bir sebebim yok, bana biraz renk ver.

allahım her ay regl olmak zorunda mıydık yani yok muydu bunun başka bir çözümü? neden çocuk doğurması için kadınları seçtin de erkekler seçilmedi acaba? he bir de regl öncesi sendromunu iptal edemiyor muyduk bari bize bir ayrıcalık gösterilemez miydi? o kadar çocuğu karnımızda taşıyoruz çocuk babasının kopyası oluyor bunun da bir açıklaması var mı? he bir de erkekler niye kapanmıyor da kadınlar kapanmak zorunda? ben bazı erkeklerin saçından tahrik oluyorum bu durumu da hesaba katmış mıydık acaba? teşekkürler.

neden böyle bir hayat diyorum bazen

allaam tamam regliyi bir şekilde kabul ettik de döngü süresini uzatabilir miyiz? yılda bir? tamam hadi 6 ayda bir falan olsun lütfen.

Biz bunları entrylerimizde yer yer yazdık: (#4303207) Ha bir de Allah başlığına bir iki entry girmiştim. Bulamadım şimdi onları nedense. Sildim herhalde.