bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bireyin çalışmaya istekli olmasına ve çalışmak istediği kurumdan kazanabileceği ücreti kabul etmesine rağmen kendisine bir istihdam alanı yaratamamasından doğan sorun olarak tanımlanabilir. bunun yanısıra işsizlik, bir kimsenin çalışma hayatına katılma yaşı geldiği ve iş aradığı halde iş bulamaması veya mevcut işini yitirmesi ile ortaya çıkan durum olarak ifade edilebilir. işsizlik;bir ülkedeki istihdam seviyesi ile iş gücü arasındaki negatif fark olarak kabul edilir. işsizlik; genelde açık işsizlik ve gizli işsizlik olarak iki ayrı sınıfta ele alınmaktadır. bunlardan açık işsizlik: çalışma gücü ve arzusunda olunmasına rağmen piyasadaki cari ücret ve çalışma şartlarında iş bulamama durumudur. bu sınıf işsizlik kendi içinde; geçici işsizlik, mevsimlik işsizlik, teknolojik işsizlik, yapısal işsizlik ve konjonktürel işsizlik gibi türlere ayrılabilmektedir. gizli işsizlik: işgücünün istihdam edilmesine rağmen elde olmayan nedenlerden dolayı düşük hatta sıfır verimle çalışması olarak tanımlanmaktadır. tüik’in temmuz 2016 verilerine göre rakamlara kısaca bir bakalım. - türkiye’de 15 yaş üstü nüfus yaklaşık 58.8 milyon. - bunun işgücüne dahil olan kısmı 30.9 milyon. - ancak işgücüne dahil olanlar içinde fiilen çalışan nüfus 27.6 milyon. - dolayısıyla işsiz sayısı 3.3 milyon. - bir başka ifadeyle işsizlik oranı yüzde 10.7. konuya bir de işgücüne dahil olmayanlar açısından bakalım. - işgücüne dahil olmayanların sayısı 27.8 milyon. - bunların içinde iş bulma ümidi olmayan 0.7 milyon. - iş aramayan e çalışmaya hazır olanların sayısı 1.8 milyon. - dolayısıyla iş gücüne katılmayanların oranı yüzde 52.7 civarında. yani bu ülkede çalışma çağındaki 58.8 milyon insanın sadece 27.6 milyonu çalışıyor; buna karşın 31.2 milyonu çalışmıyor. demek ki her 100 kişiden 53’ü hangi nedenle olursa olsun çalışmıyor veya çalışamıyor.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sözlükte 15 saat takılırsan tabi böyle bi sorun ortaya çıkar
    3. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      işsizlik sorunu yoktur işçi hakları sorunu vardır. bu sene işkur üzerinden alımlar 6 aydan 73 güne düşürülmüş ve iki katı insan alımı yapılmış. peki bu 73 günün sonun da ne olacak tabii ki işçi işten çıkarılıp yerine yeni bir 73 günlük eleman alınacak. 1404 lira maaş ile geçinmeme durumuna değinmicem bir evde tek çalışanla geçinmek imkansız zaten. işçi haklarına gelince işverenin seni isterse evinde bile çalıştırabilir! yani isterse üzerine biner kırbacı vurur. hafta da 45 saat çalışma şartı olan bir kurum da hafta da 55 60 saatte kadar çalıştırılıp ekstra mesai ücreti verilmiyor, işinden olmak istemeyen eleman da kabulleniyor. iş yerine girerken o kadar çok evrak imzalıyorsunuz ki iş yerinde başına bir şey gelse "iş yerine dava açarsın" ama kazanma ihtimalin nedir? garsonluk mırın kırın ediliyor diyen oldu. lüks oteler de çalışmadığın sürece verdiğin emeğin on da birini bile almıyorsun. işsizlik sorunu yok bu ülkede işçi hakları sorunu var.
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çalışana iş çok diyenler olacaktır eminim. fakat durum şu. kaç işveren kanuna uygun iş yapıyor. kaç tanesi günde 1 saati izin olmak üzere işçisini 8 saat çalıştırıyor? kaç tanesi haftada 1 gün izin veriyor. ya hadi hepsini geçtim, kaç tanesi size değer verip, insan gibi görüyor. sen gider amelelikte yaparsın fakat karşılığını alabilecek misin? günde 12 saat çalış, haftalık, yıllık gibi izinlerden mahrum kal. resmi tatillerde çalış ama mesai alma. aynen haklısınız bizim halkımız iş beğenmiyor. siktir lan derler adama.
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      issizlik sorunu var elbet. iktisatciyiz biz bizi girisimcilige yonlendiriyorlar. sinif 200 kisi. dusunsenize 20 si bile kendi isini kursa issizlik falan kalmaz. ama iste yapacak adam var mi?
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hazır böyle başlık açılmışken şansımı deniyim. dış nöbete hemşire alan bi yer var mı dhgdkbgs başvuru yapmadığım yer kalmadığı için son çare sözlük :d
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      üniversite mezunları olarak özellikle şikayetçi olduğumuz durum. ancak üniversite okumak is garantisi diye bir şey yok. tecrube emek gerektiren islerde ustalar usta başları daha saglam ve daha yuksek maasli sekilde çalışabiliyor. gunumuzde universite mezunu insan sayisi cok fazla ve herkes istiyor ki mezun olunca yuksek maastan hemen istedigim gibi rahat bir bulayım. o biraz zor malesef. bazı mesleklerde bu istenilene ulasmak kolayken bazisinda zor. bir arkadaşım muhendislik mezuni yeni mezun daha. is ariyor ve isi begenmeme bahanesi; abi ustabasi var orda adam benden 3 kat fazla maas alıyor bide daha benden ust seviyede calisip bana emir verecek bana şöyle yapacak cart curt. bunu ve benzerisini soyleyen cok insan duydum. a be angut daha mezun olanin kac gun olmus teori biliyorsun eyvallahta o adamin belki senin yasin kadar o işte tecrubesi var tecrubesiyle ogrenmis teoriyi zaten. ogretmenler yine aynı terane. o kadar acikta adam var o kadar mezun issiz ogretmen hala ogretmenlik fakulteleri doluyor tasiyor sanki gokten is yağıyor. iibfler yine oyleki bende onlardan biriyim. asgari ucretle basliyor isler. yildan yila tecrube ve pozisyona gore yukseliyor ki oyle olmalidir. unutmayın ki alternatifiniz cok ve begenmediginiz isi alacak mutlaka birisi var. zamanla tecrube ve emekle istediğiniz yere gelebilirsiniz. universite mezunuyum deyip pat diye istedigin yerden baslamak cok bulunan ve kolay bir sey degil. tum bunlar bir yana devletin issizlikte sucu yok mu? hemde çok. ekonomi yonetimibi dogru yapip istihdami saglamasi gerek. ben su an ki sartlat altında is arayanlar icin genel gordugum şeylerden bahsettim. devlet ve ekonomik boyutu ayri
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çözümsüz bir denklem.
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      asla çözülmeyecek bir sorun gibi geliyor
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      an itibariyle, çalışabilecek durumda olan her dört insandan biri işsiz. tüyler ürpertici. çalışanlarsa artık sağlıklı bir şekilde beslenemiyor. atilla yeşilada'nın bu konuyla ilgili şöyle mükemmel bir videosu mevcut. https://www.youtube.com/watch?v=wgI1KLzQxno