bir zamanlar anadolu'da

muhteşem bir nuri bilge ceylan filmi. en aşağı 3-4 defa izledim. kusursuz. (bkz: yılmaz erdoğan) (bkz: fırat tanış) (bkz: ahmet mümtaz taylan) (bkz: taner birsel) (bkz: ercan kesal)

nuri abimizin en güzel filmi bence. suç, suçluluk, masumiyet, intihar, aşk... her şey var bu güzel filmde. iç seslerin olduğu sahneler büyülemişti beni. aldığı her ödülü sonuna kadar hakediyor bence.

muhtarın evindeki yemek yeme sahnesi doğallığın dibini bulmuştur. tok karnına izleyin muhakkak. acıkabilirsiniz.

Bbc'nin hazırladığı "21. Yüzyılın en iyi 100 filmi" sıralamasına giren tek türk filmi. 54. Olmuş. Şu güne kadar izlememem benim ayıbım. Kaynak onedio

bbc'nin 21.yy'ın en iyi 100 filmi listesinde gördükten sonra izledim açıkçası. oyuncuların ve diyalogların doğallığı mükemmel. alışılagelmişin dışında bir sona ulaşmadan bitmesi bende bi yarım kalmışlık hissi uyandırsa da izlediğim en iyi türk dram filmi.

nuri bilge ceylan'ın sinemanın görsel gücünü en iyi kullanan yönetmenlerden biri olduğunu gösteren film. --- spoiler --- dağlardaki olay yeri tespiti sırasında bir elmanın toprakta yuvarlanıp akarsuya düşüşü o kadar güzel çekilmiş ki, insanın ayakta alkışlayası geliyor. --- spoiler ---

üstat yılmaz erdoğanın oyunculukda zirve yaptıgı film

ankara konya yolu gibi dumduz bir film dusunursun dusunursun uyursun uyanirsan hala duz gidiyordur.

ya beyler ben bu filmi anlamadım bi anda bitti öyle. anlayanlar bizzat bana anlatsın... --- spoiler --- şimdi o doktor otopside niye bişeyler sakladı? o öldürülen adamında suçu neydi ? ve ben neden o intihar etmil olan kadının dosyasının açılacağını bekledim hep ? --- spoiler ---

dün gece yeniden izledim. ne gerildim be. öyle böyle gerilmedim. zaten muhteşem bir film de bir de bu son dönem yaşadıklarımla bağ kurarak izledim ki bildiğin film bittiğinde midem kaskatı oldu. --- spoiler --- bir insan karşıdakini cezalandırmak için gerçekten kendi hayatından vazgeçip sistematik bir şekilde kendini öldürebilir mi? filmden yola çıkarak bu sorunun cevabının evet olması mideme kramplar girmesine neden oldu. --- spoiler --- sıkıntılı bir döneminizde sakın izlemeyin bu filmi.

nuri bilge abimizin en sevdiğim filmlerinden.

çekimleri berbat, ses kaliteleri seviyenin altında,oyunculuklar desen samanyolu tv dizileri gibi. nasıl bu noktalara geldi aklım almıyor. ayrıca türkiye'yi ve türk insanını çok yanlış tanıtıyor nuri bilge ceylan. gerçekten bu filmi izleyeceğime recep ivedik serisi izlerim benim için daha kültürel birikim olur.

bu filmdeki aslan payı zannımca ercan kesal'a ait. kendisi filmin senaristlerindendir. kendisi de doktorluk yapmış bir oyuncu olan kesal, filmdeki doktor karakteri üzerinden anadolu'da doktorluk yaptığı yıllara değinmiş anlaşılan. --- spoiler --- yemek yeme sahnesinde muhtar "efendim şimdi burası göçveren köy" diyince yılmaz erdoğan "göçveren" kısmını tekrar vurguluyor. o esnada diğer polis memuru gevrek gevrek gülüyor. --- spoiler ---

--- spoiler --- her şeyin bir sebebi vardır. yaşandıysa bitti. --- spoiler ---

bkz Muhammet Uzuner'in muhteşem ses tonu ve sarı ışığın bozkırla mistik birleşimi. ''Yine yıllar geçecek ve geride benden bir iz kalmayacak. Yorgun ruhumu karanlık ve soğuk kuşatacak.''

Aklıma şu sahneyi getiren başlık.

bazen öyle anlar oluyor ki allahım diyorum sanki nbc filmindeyim böyle hissetmemi sağlayan en temel filmde,bu şaheser

--- spoiler --- yağmur yağıyor, yağsın. yüzyıllardır yağıyor ne fark eder? fakat bundan sadece 100 yıl sonra bile arap, ne sen ne ben ne savcı ne komiser. yani şairin dediği gibi "gene yıllar geçecek ve geride benden bir iz kalmayacak / yorgun ruhumu karanlık ve soğuk kuşatacak" --- spoiler ---

Yılmaz Erdoğan‘ın komiser Naci karakterini oynamayıp adeta yaşadığı film. Oyuncuların neredeyse hepsi harika oynamış ama Yılmaz Erdoğan hakikaten coşmuş.

Her sahnesine hayran olduğum film

hakan günday kitabı gibi film. izlediğim en güzel erkekler hikayesi. çünkü filmdeki her erkek muhteşem, nuri abi şampiyonlar ligi film yapmış.

--- spoiler --- "Neticede, olan çocuklara oluyor doktor. Herkes yaptığının cezasını çekiyor; çocuklar ise büyüklerin günahını…" --- spoiler ---

Kurtlar Vadisi'ndeki yedi babanın ölümünden sonra burada da yedi ölümcül günah işlenmiş sanki. Kibir: Net bir şekilde savcı. Clark Gablelar, eşini aldatmalar, poz kesmeler... Açgözlülük: Muhtar. Köylüye hizmet ayağına ölü üzerinden para cukkalamanın derdinde. Şehvet & kıskançlık: Katil Kenan. Evli kadınla birlikte olup çocuk yap; sonra kadının kocasını öldür. Gerçi memur, maktul hakkında "o da az değildi" demişti. Maktule şehvet, Kenan'a kıskançlık da diyebiliriz. Oburluk: Ahmet Mümtaz Taylan'ın canlandırdığı polis memuru. Görev sırasında elma toplar, kavun toplar, yemekten sonra gider bazlama yer... Öfke: Yılmaz Erdoğan'ın canlandırdığı polis memuru. Kadere olan hıncını katil Kenan'dan çıkarmaktadır. Tembelliği de belki ceset torbası getirmeyen adamla bağdaştırabilirim ama zorlama olur. Güzel bir film olmuş, en kısa zamanda Ahlat Ağacı'nı da izleyeceğim.

hesaplamadım fakat, 2.5 saatlik filmde diyalogların sessiz sahnelerden daha az olduğunu düşünüyorum. muazzam bir film. --- spoiler --- film 4 karakter açısından farklı bir gözle işlenmiş esasında bana göre. demek istediğim şey, filmde ana karakterler olarak savcı komiser naci doktor ve katil var. ben az önce ilk defa izledim ve filmin sonunda anladım ki savcı gözünden izlemişim. savcının, karısının intihar etmesini yediremediğinden bir arkadaşının başına gelmiş gibi anlatıyor olması üzerindeki suçu bir nebze de olsa hafifletiyor olsa gerek ki asla kabullenemiyor işin aslını. inanılmaz bir oyunculuk. gerçekten kadrosuyla olsun, oyunculuklarla olsun tam bir başyapıt. filmin sonunda ki otopsi raporunun doğru yazılmaması, maktülün canlı canlı gömüldüğü otopsi anında bariz bir şekilde ortaya çıkmasına rağmen rapora zıttı yazılması bana göre filmi tam anlamıyla bitmesi gerektiği gibi bitirdi. --- spoiler --- eline kalemine sağlık nuri bilge ceylan. ...zaten intiharların çoğu, başka birini cezalandırmak için yapılmıyor mu savcı bey.

şu burada dursun; gorsel