bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanoğlunda içgüdüsel olarak var olan, her ne kadar sınırlarını zorlasa da, sınırını çok yükseltse de, eninde sonunda içinden onu yok edemeyeceği şey... içgüdü sonuçta nasıl yok edebilirsin...
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''şiddet, yaşanmış bir yaşamın dışa vurumudur.'' (bkz: erich fromm)
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      freudun psikoanalitik kuramına göre; insanın içinde iki temel dürtü -cinsellik ve saldırganlık- vardır. bu dürtüler toplum tarafından kabul görmediği için baskılanır ve bilinç altına atılır. şiddet, insanın içindeki saldırganlık dürtüsünün eyleme dökülmüş haline denir. freud amcayı bir kenara bırakırsak; şiddetin iki hali vardır. psikolojik ve fiziksel şiddet. ikisi de insan üstünde baskı yaratır. şiddetle korkutularak büyütülen çocuk; kendisine tecavüz etmeye çalışan adama karşı koyamaz, bağıramaz, korkar. psikolojik şiddete maruz kalan çocuk; pısırık olur, yönlendirilmeye ihtiyaç duyar, her yaptığından şüphe duyar, iki kötü laf duyunca gider köşesine çekilir. yaaani ne anlattın kardeşim sen burda derseniz; "şiddet kötüdür"ü sizlere psikologcadan tercüme ettim.
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çözüm değildir.
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu sabah itibari ile aşırı meyilli olduğum eylem. dayak yemek istiyen beylüükdüzüüne gelsin
      0kim sayak yemeye oraya gelir aq i̇stanbul'un kıçı ora - patiklipenkuen 24.06.2017 14:22:26 |#3687233
      0i̇nnovianın oraya gelecem bugün sağlam bi dövsene beni - solukbenizli 24.06.2017 14:22:52 |#3687234
      0@patikli kögodöff zaten o yüzden diyom amk @solukbenizli olm ora esenyurt girşi göznü seveyim beni orda yersiniz tögodöfeöfkgöf - kafasi simdi geldi 24.06.2017 14:32:09 |#3687236
      butun yorumlari goster (8)
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yıl olmuş 2020 hala gruplar halinde taşlı sopalı kavgalara şahit oluyoruz. Anladık, gençsiniz, erkeksiniz, testosteron burnunuzdan fışkırıyor şiddete eğilimlisiniz falan da bunun yolu hala bu mu aq? Primat mısınız siz? Şu radikal hormonlarının, kendisinde var olan potansiyel gücün şiddet dışında bir şekilde boşaltılmasının yolunu bulamayan erkeğe saygım falan yok benim. Doğal seçilimle tez elden kaybolmasını dilediğim erkek. Öfke kontrolünden bahsetmiyorum. Anlık şiddete başvurmalar refleksif sayılabilir. Ama bunun yanı sıra güç boşalmasına da ihtiyaç duyuyor bazı insanlar. 2020 yılında eften püften sebeplerden birilerinin toplaşıp sopayla falan birbirine girmesinin başka açıklaması yok. Gidin başka şekilde boşaltın enerjinizi allahın yamyamları. Evimin önünde 20 kişilik kabilenin taşlı sopalı kavgasına şahit olmamın vesilesiyle futbol denen icadın ne işe yaradığını da anlamış bulunuyoruz. Başlatın şu ligleri bunlar birbirini yiyor. alskjdlkasdş
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şiddet "Ahlakı düşük insanlara her zaman çekici gelmiştir." alıntı
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      örf, adet, gelenek görenek, anane, kültür mültür, fıtrat, maya, hamur her bokumuzda püsürümüzde mevcut olan eğilim. bir insan sözüm ona en mutlu gününde hayatını birleştirdiği kişiye sırf başkaları istiyor ve bekliyor diye nasıl şiddet uygular? sonra o kişi olağan bir şeymiş gibi böyle bir kepazeliğe neden müsade eder aklım almıyor. Yani şu harekette bulunan ve bu girişime ses çıkarmayan zat öz kardeşim ya da çocuğum olsa bir daha asla yüzüne bakmaz, her fırsatta onu aşağılar, dışlar, reddederdim. ruhuna tükürdüğümün evlatları. link
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir canlıya yapılan iğrenç bir hareket. Ancak güçsüzlerin yaptığı konuşmaktan aciz yaratıkların yaptığı bir eylem türü.
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her türlüsü suçtur. Sadece insan değil, her canlıya yapılanı suçtur. Şiddet çözüm değil. Özellikle fiziksel olarak bizden daha güçsüz olan kadınlara karşı yapılması kabul edilemez. Bu şiddetin önünü kesmek için caydırıcı cezalar gereklidir, gerekirse ölümle sonuçlanmalıdır. Başka bir yolu yok. Müebbet hapis onu insanlaştırmaz, aksine vahşileştirir. Kedileri, köpekleri kısırlaştırmak gayet doğal olurken böyle bir güruhun kısırlaştırılması, cinsel uzuvlarının kesilmesi ya da en temizinden idam edilmeleri bu kadar zor olmamalı. Bu konuda canımız çok yandı..
    14. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şiddete tabii ki de başvurulmamalı ama bazı durumlarda insan kendini savunmak adına mecbur kalabiliyor. Bunun yanında olay keşke fiziksel şiddetle bitse... Sözde fiziksel şiddeti kınayıp psikolojik şiddet uygulayanlar da çok var bu memlekette maalesef.
    15. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      manasızdır. manasızlığını todd may o muhteşem kitabı şiddetsiz direniş‘te çok iyi anlatmıştır. ancak bir kişiye ve topluluğa şiddetin herhangi bir çeşidini uygulayan zümre, ancak ve ancak aynı stille yok edilebilir. ki bu konuda bazı dinler ve felsefik akımların birçoğu bu metodu önerir. yani öyle her tokada diğer yanağınızı dönün demek yok. diğer yönden, bazen binlerce kelimenin anlatamadığını, tek bir yumruk darbesi halleder. böyle de garip bir paradoksa sahiptir. ancak şundan eminim: şiddetle inşaa edilen hiçbir şey kalıcı olamaz. çünkü temeli bozuktur.
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben bu duruma düşecek insan değildim. Yazacak, içimi dökecek çok şey var da canım yanıyor. Mecazen değil gerçekten..
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sadece fiziksel değildir. her türü kötüdür.
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      günümüzde sağlık çalışanlarına şiddet gündemde, bu durumun enine boyuna araştırılması kanaatindeyim. öyle sadece tek tarafı suçlayarak olmaz bu işler. (#4284236) salgın öncesi/sonrası hastaneye her gittiğimde bu tiplere rastlıyorum her kademede, efendiliğimi bozup bir kere sesimi dahi yükseltmedim hep haklı olmama rağmen. lakin gerçekten insan sabrının sınırlarını zorluyor bazı sağlık çalışanları, davar vatandaşları tenzih ederim de normal vatandaşın suçu ne amk? kişisel problemlerin varsa da bas istifanı çek git kardeşim, bana niye çemkiriyorsun? bu her memur sınıfı için geçerli. velhasılı: (bkz: bakın benim parolam sevgidir ama ben şiddeti de yerine göre bir enstrüman olarak kullanırım)
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      En başa yazayım da yanlış anlaşılmasın. "SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDETE KARŞIYIM!" Şimdi gelelim bu entrinin sebebine. Anneme kanser teşhisi konduğundan beri sürekli hastaneye gidip geliyoruz. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi görüyor. Ancak teşhis Şehir Hastanesinde konmuştu. Teşhisin konduğu gün ve Mr, Pet, Biyopsi gibi işlemler boyu anneme randevu aldığımız doktorla görüşemedik. Hastanenin yayınladığı doktor çalışma takviminde, poliklinikte olacağı yazılan günlerde bile doktoru görmedik. Asistanlarıyla görüştük. Benim için fark eden bir şey olmadı, asistan doktor da tedavi edebilirdi annemi. Ancak, ben şunu hocama sorayım, bunu hocama sorayım diye sabahtan gittiğimiz hastaneden akşama kadar çıkamıyorduk. Bu annemi ve bizi çok yoruyordu. Doktorsan tek başına karar alabilmelisin, öyle değil mi? Annem Şehir Hastanesinde tedavi olmak istemedi ve Balcalı Hastanesine gittik. Eğitim Araştırma Hastanelerinde kural bellidir. Uzman doktorlarla, asistanlarla iletişimde olursun, Prof.lara dosya danışılır. Bunu anneme anlattığımda kabul etti, sorun yok. Sürekli prof.a danışılmasına rağmen işlerimiz daha hızlı ilerledi ilk etapta. Ancak annemin kanserden hariç başka rahatsızlıkları olunca süreç yavaşladı. Uzman Doktorlar, Hemşireler, Profesörler, İntörn Doktorlar, Stajyerler hepsiyle diyaloğum oldu. Hep nazik ve kibar olmaya, doktorlarla düzgün iletişimde olmaya çalıştım. Ve şunu net söylüyorum doktorlara allah sabır versin. Cidden öyle dengesiz, ruh hastası insan var ki sabırlı olmaları çok zor. Yalnız... Geçen gün gerçekten artık beni çileden çıkaran bir doktora denk geldik. Sabahtan muayene oldu annem, hocama danışayım dedi doktor öğleden sonra bilgi vericez dedi. Sabah 8.30da girdiğimiz hastaneden saat 16.45te çıktık. Tam üç saatten fazla da şunu duymak için bekledik: " Nefrolojiye görünün, mevcut kemoterapiye devam edilsin." Hani bunu sabah muayene eden doktor da söyleyebilirdi. Ben zaten söyledim nefrolojiyle iletişimde olduğumuzu. Hocana sormana gerek yok. Beklediğimiz süre içinde de beni sinirden çıldırttılar. Bize sabah bakan doktor hnm rahatsızlanmış gitmiş. Diğer doktora kalınca bütün dosyalar, biraz daha fazla bekledik. Asistan çıkıyo kapıya dosyada ki isimleri okuyo içeri aliyor hastayı. Sıraya koydukları dosyalardan bir kaç hasta yok, gelmemiş. Naparsın başka isim okursun dimi. Yok dönüyo dolaşıyo aynı ismi okuyor. Sonra sıradan gitmeyip burada olanlar gelsinler dediler. Olanlar girmeye başladı. Sonra yine bir isim okudu, o da yok. İçeri girmeden kapıdan annemin ismini söyledim, gelsin mi dedim. Hayır dedi, az önce okuduğu isim gelecekmiş. Ee yok bu isim burada? Neyse adam koşa koşa geldi nereden haberi olduysa. Yani orada saatlerdir sıra bekleyen hemde kemoterapi alan, enfeksiyon kapma riski olan hasta dururken, gayet sağlıklı görünen sadece kontrole gelen ve orada olmayan hastayı almak, bunun için diğer hastaları bekletmek saçmalık. Bu bana yapıldığı için değil, aynısını başka hastalarda yaşadığı için sinirliyim. Bide o kadar gıcıktı ki doktor, soru sormama dahi izin vermedi. Tam ağzımı açtım bişey sorabilir miyim dedim, diğer hasta gelsin dedi. Lanet okuyup içimden çıktım odadan. Kusura bakmayında madem hastalar size kötü davranıyor, size iyi davranan hastaların kıymetini bilin. Başkası olsa, orada kavga çıkarırdı. Ama gerek yok. Onlarda haklı bir yerde. Sonuç olarak her insanın bir eşşek saati, bir de eşref saati vardır. Hastalar sakin olsa, usülsüzlük yapmasalar, hastalıklarını anlasalar, doktorlarda bu kadar gergin olmazlar diye düşünüyorum.
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben insan olana şiddete karşıyım açıkçası. hazır sağlık çalışanlarının hastalara yaptığı zorbalıklardan bahsediliyor, ben de bir anımı anlatayım, ki bu konuda çoook anım vardır ama şu rezilliği asssla unutamıyorum. hamileyim, eşimle kontrole gittik devlet hastanesine. zaten bu olaydan sonra özele gitmeye başladım. çok iyi olduklarından değil en azından daha edepliler. kendi doktorum yoktu sanırım o gün diğer kadın doktoruna gittim. devlet hastanesinde doğum doktorları eşleri almıyorlar odaya. bu konuda haklılar bak, çünkü adam yeri geliyor vajinal muayene ediyor, kadının içine alet sokuyor, yeri geliyor eliyle muayene ediyor, bu yüzden sıkıntı çıkaracak sığırlar mevcut ülkede. neyse girdim ben sıram gelince bu doktorun odasına. yirmi dört yaşında vardım zaten ama minyon olduğum için on sekiz, on dokuz falan sanıyor gören. dedim bebeğin kontrolüne geldim. doktor şöyle bir baktı bana. evli misin bakayım sen diye azarladı beni. bildiğiniz azarladı. ben şok oldum. bi an ağzımı açamadım. sekreter girdi hemen araya sonra, aman hocam yüzüğü var zaten falan filan dedi. bu saçmalığı atlatamadan ben kontrole geçtik. buyurdu beyefendi. ultrason cihazını nasıl basıtıyor, kıpkırmızı oldu karnım. bastırmaya gerek yok halbuki. hatta bi ara çığlık attım. aklından zorun mu var adam?! hiçbir bilgi de vermedi bana. önemli bi şey olsa bilirdin diye geçiştirdi. bi şey sorabilir miyim dedim, hayır soramazsın dedi. eşim girmek istedi soru sormak istiyorum diye, çık odadan diye bağırdı. kesinlikle abartmıyorum. haliyle gittik hastanenin başhekimine. şikayetçiyiz. bu ne biçim tavır! haklısınız efendim, kendisinden gelen her hasta şikayetçi, çok üzgünüz, siz şikayetinizi yazın biz ileticez bilmem ne dediler. şimdi bu adamın suratını ultrason aletine çarpsan yeridir! doktor olmuş da adam olamamış, insan olamamış.
    21. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu memlekette maalesef ciddi bir kompleks ve ego sorunu var. Bağlamsız dümdüz "şiddet" başlığında sağlık çalışanlarına şiddet konuşuluyor. Bakınız bu çok enteresan. aslkdjasld Ben de mesela bakkallara çok uyuz oluyorum. Mesleki deformasyon kaynaklı acayip ağırkanlı uyuşuk insanlar olduklarını düşünüyorum. Baya da kronik ha bu problem. Ama gelip şiddet başlığına bazı bakkallar da hakkaten gırtlaklanmayı hak ediyor falan yazmıyorum. Aklıma gelmiyor çünkü. Amk böyle yapacaksan siktir git kapat dükkanını falan da diyemiyorum çünkü. Ayrıca ne haddime yani. Devletin kolluk kuvvetlerinden de şahıslardan bağımsız olarak hiç hoşlanmıyorum mesela. Yani bazı polisler de tam şerefsiz oluyor demiyorum. Çünkü rahatsızlığım görevin uygulayıcısıyla da alakalı değil. Ama ben polisler hakkında falan sağda solda atıp tutsam vatan haini oluyorum hemen. Ne bileyim haramzade mütahitler yüzünden yıkılan binalar oldu onlarca insan enkaz altında kaldı ama öyle mütehit döven falan da görmüyorum ben. Ayrıca müteahhitlerin hilekarlığı bu ülkede inanılmaz aşikar olmasına rağmen kronik bir müteahhit nefreti de göremiyorum. Doktorların durumu daha kötü. Geçenlerde bir eylemde doktor maketi yakıldı mesela. Yakanlar da yardımcı sağlık personelleriydi. LOL. Aldığı paradan, yaşam standartından, çalışma koşullarından, hayatından memnun olan tanıdığım doktor sayısı iki elimin parmaklarını geçmiyor bu arada. Niye acaba ya? Bunlar da baya nankör. Beğenmiyorsa siktip gitseler keşke. Polis adam döver, döve döve adam öldürür, asker azarlar, bazen darbe yapar, bekçi yol keser, memur iş bilmez oyalar yokuşa sürer, bakkal surat asar, avukat dolandırır, hakim adalet sağlayamaz, mühendis başında olmadığı projeye imza atar, bürokrat yolsuzluk yapar, siyasetçi amınıza koyar ama şiddeti hak eden sağlık çalışanları olur. Niye? Çünkü savunmasızlar. Çünkü sahipsizler. Çünkü halkımız bu konuda kendisinde birtakım özel haklar görür. Şiddete de karşıdır, sağlık çalışanlarına şiddete zaten karşıdır ama bu sağlıkçılar da hiç az değiller valla. :P Bazen köylüleri niçin öldürmeliyiz şiirine referansla bütün ülkenin kocaman bir köy olduğunu düşünüyorum. --- spoiler --- Köylüleri niçin öldürmeliyiz? Çünkü onlar yanlış partilere oy verirler Kendilerinden olanlarla alay edip Tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar. Devlet, tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir. Devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar. Yiğittirler askerde subay dövecek kadar Ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır- Ezim ezim ezilirler. --- spoiler --- Yazılan entryleri okumadım bu arada. "Şiddet" başlığına gelip, sağlık çalışanları ile yaşadığınız olumsuz hikayelerinizi okuyacak değilim. Çünkü bu iyi niyetli gelmiyor bana. Ve biliyorum hikayelerinizi. Çok özel insanlarsınız tamam. Allah kimseyi hastanelere düşürmesin. Ameliyattır, hamileliktir, kazadır odur budur şudur insanın başına kaç kere gelir ki zaten? İnsan istiyor ki her şey mükemmel olsun. Ama işte sizin yazdığınız her 1 hikayeye karşılık 50 hikaye yazılır burada. Üzgünüm "karşıyım" yazmanız bir şey ifade etmiyor bende. Onu gelip şiddet başlığına yazmadan önce düşünecektiniz.
      2ahahaha benim de sağlıkçı arkadaşım var muhabbetine dönecek ileride. dshdjg - neyse ne 10.12.2021 19:31:07 |#4284286
      2Hahahah insanların beynini çıkarıp düzeltip geri koyabiliyorsun ama sana bunun için 8 bin TL veriyorlar. Olum süper fıkra. Sonra köylü kurnazı, iki lafı bir araya getiremeyen ama geliri seni beşe ona katlayan esnaf bir hastaya ailendenmiş gibi muamele çekmeni beklesinler hem de günde birkaç yüzkere smdmgkgk - mumyax 10.12.2021 22:14:53 |#4284391
      2delirttiniz lan beni :D - devriksekiz 10.12.2021 22:58:55 |#4284426
      butun yorumlari goster (5)
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      pasif olanı da şiddettir. arapça kökeni sertlik, katılık, zorluk demekmiş. zulüm kelimesi ise "karardı" fiili ile eş kökenliymiş. o sertlik, katılık ve zorluğa son derece pasif bir şekilde de varılabiliyor.