öğretmen

cidden dünyanın en kutsal mesleği. kolay mı öyle insan yetiştirmek.

en güzel ve onurlu meslektir. özellikle de her öğrencine eşit davrandığında onlara sadece bilgileri değil de hayatı öğretiyorsun... bu şans paha biçilemez...

(bkz: sickey mouse)

5 yıl sonra yapacağım iş.

toplumda herkesten çok sorumluluğa sahip kişiler öğretmenlerdir bence. sırf bu yüzden tüm öğretmenlere ekstra saygı ve sevgi beslerim açıkçası. kolay değil bir insan yetiştirmek. kendilerine ihtiyacımız var. bu yüzden, bugün hasebiyle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarım. (bkz: öğretmenler günü)

liseye gidene kadar istediğim meslekti. öğretmen lisesi mezunu olarak söylüyorum bunu. yapılmaması gereken mesleklerdendir. çocukluğun ergenliğin verdiği şeylerle sınıfta komik oluğunu düşündüğümüz şeyler yapıyoruz çoğu zaman fakat lise 3. sınıfta ve 4.sınıfta staj yaptım ve onların baktığı yerden bakmaya başladım olaylara. sınıfta 50 tane hayvan var. dur diyosun anlamıyor sus diyosun anlamıyor küçücük akıllarıyla dalga geçtiklerini zanneden 50 tane beyin özürlü oluyor sınıflarda. hele ki şu benliğini kaybetmiş , terbiyeden bihaber nesille hiç uğraşılmaz. öğretmen maaşına laf söyleyenleri herhangi bir devlet lisesinde 1 gün boyunca derse girmeye davet ediyorum. maaşına zam istemezse bende bişey bilmiyorum.

dünyanın en kutsal mesleğinin de amına koydular bu ülkede gazetecilik bölümünü bitiren arkadaşım kendi bölümüyle alakalı iş bulamadığı için ücretli beden eğitimi öğretmenliği yapıyor, coğrafya bölümünü bitiren arkadaşım din kültürü derslerine giriyor. insanlarda hiç bi şey olamazsam öğretmen olurum mantığı var bu çok yanlış, öğretmenlik mesleğini ayaklar altına düşürdüler öğretmen lisesi mezunuyum 1 tane öğretmenlik bölümü seçen arkadaşım yoktu bu kadar güzel ve önemli mesleğin bu hallere düşmesi beni çok üzüyor, umarım bu imaj düzelir tez vakitte bu eğitim sistemiyle zor ama umarım olur.

sınıfı terk eden.

biraz önce serbest bıraktığı derste gelip + murat otura otura bitiricen liseyi ha - ıııı eguehgh + ulan ben senden daha çok çalışıp kalmıştım lisede - hayırlısı hocam + kaç zayıfın var senin - 3 tane +bu halde 3 taneyse iyi ozaman - çalışıyoruz işte hocam (muhtemelen bana gıcık bu karı tam emin değilim ama ilerleyen zamanlarda durum değerlendirmesi yapıp gelicem)

ilk okulda iyi bi öğretmene denk gelmek çok önemli.

para karşılığı öğretme durumu.

öğrendiği şeyi öğretenin adı

geleceği sizler inşaa ediyorsunuz. bu ülkenin geleceğini sizler inşaa ediyorsunuz. hepinize çok teşekkür ederim. hepinize minnettarım.

bu sıfatı layıkıyla yerine getiren adam gibi adamlar var ülkemizde öğretmenliği kutsal gören bütün eğitimci insanlarımızı kutlarim saygılar sevgiler esen kalın

kültürlü ve bilgili olması gerekirken değil amk. körcahil hatta çoğu

kesinlikle kutsal meslektir. herkes yapamaz, sabır ister. fedakarlık ister. yaşam enerjisi ister. hoşgörü ister. iletişim becerisi ister. ve önemlisi zeka ister. öğretmen hayatını etkiler senin ufacık bir sözü yahut davranışı ile. bu zamana kadar hep iyi öğretmenlerle karşılaştım. yurtta kaldığımdan yeri geldi annem, ablam yeri geldi babam,abim oldular. "aşkınızı gelin bana anlatın, dertleşiriz." derken samimi olan öğretmenim vardı lisede, gel de sevme edebiyatı. "güzel kızlarım!" diye hitap eden hep bizim en özel varlıklar olduğumuzu hatırlatan bir coğrafya öğretmenimiz vardı. her cümlesinden beslendiğimiz bir ismail hocamız vardı. yazdığı şiirleri bize okuyup, fikrimizi alan bir edebiyat hocamız vardı. her zaman bizimle arkadaş olan, "iyiki varsınız hocam! sizi çok seviyorum!" diye hiç çekinmeden sarılacağımız abilerimiz vardı. kötü bir durum karşısında "hocam yardım edin!" diye aradığımız babalarımız vardı. bizi bizden çok düşünen, kendimizi geliştirmemiz içim ellerinden gelen her şeyi yapan, bize "ben öğretmenim haddini bil!" den ziyade "ben buradayım, hep yanınızdayım!" diyen öğretmenlerimiz vardı. yeri geldiğinde idareyi karşısına alan hep öğrenci tarafında duran güzel yürekli insanlar. biz güldüysek güldüler, biz ağladıysak bizden çok ağladılar. hepsi iyiki varlar.

abi bilsem ki torpil yapmayacaklar derim ki öğretmenlere sözlü mülakata gidilsin idealist öğretmenler çıksın öne hemde bu kadar öğretmenlik mezunu işsizlerin önüne geçilir belki ama mümkün değil

mesleğe saygı duyduğum ama her bu görevi yapana saygı duymadığım meslek. her öğrenci aynı kefeye konulmaz bir kere. kimin hayatının ne olduğunu bilmeden 'şu yüksek alıyor da sen neden alamıyorsun?' denilmez. öģrenciyi ayırt ediyorsun madem bunu dersi kötü olan öğrencilerin gözüne gözüne sokma. gaza geldiği falan olmuyor öğrencinin. daha çok hevesi kırılıyor. teşekkürler ilhan ve özgür hocam. beni matematikten daha da soğuttunuz.

öğrettikleri konuyu bilmeyen kadrolu elemanlar. iyileri de vardır tabi, haklarını yemeyelim şimdi.

günümüzde hali hazırda atama bekleyen binlerce öğretmen adayı var benim kabul edemediğim şey bu mesleğe bir memurluk devlete bir kapak atayım da rahat edeyim gözüyle bakan adamların öğretmenlik yapmaları bu meslek böyle bir meslek değil arkadaşlar gerçekten tutkuyla mesleğine aşık kardeşlerim atanır umarım unutmayın bir insan belki de tüm dünyayı değiştirebilecek..

dünyanın en güzel mesleği. insan yetiştiriyosun, ailesinden çok görüyosun, her başarısının altında senin imzan oluyo. bugün ana sınıfındaki öğrencim oyun hamurundan pasta yapmış bana. ne özeldir o, ne güzeldir.

tespitlerime göre sözlükte en çok bizden var

bazen anne babadan daha çok şey katarlar size, tabi ki anne baba farklı ama bazı öğretmenler inanılmaz insanlar. o kadar çok ilgilenirler ki sizinle, bi yerden bir yere getirebilmek için canını dişine katar nerdeyse. şimdi ki öğrenciler ise öğretmenlerini dövmeye kalkıyorlar garip bir zamana kaldık sanırım yada hep vardı bu kadar ulu orta değildi.

atanabilsem güzel olacak ama.

buradan yetkililere sesleniyorum. atanmak istiyorum

bunları kendi biliyor bize lazım

neticede bir meslek. bu da toplumumuzda fazla abartılan konulardan biri. sıradan bir meslek değil o ayrı ama hakikaten abartılıyor dipnot: öğretmen adayıyım

bana göre hava hoş (bkz: maaşimi alirim keyfime bakarim ) sjnsnsj

"öğretmenlik kalbe dokunmaktır. "

yakın zamanda göreve başlayacağım meslek. lisede hiç düşünmüyordum bunu. açıkçası iddiası olmayan bir liseden iyi bir üniversiteye gittiğim için kendim de şaşırmıştım. ingilizce olsun, ne olursa olsun demiştim. öğretmenlik geldi ve ciddi şekilde düşünmeye başladım. işimi hakkıyla yapacağıma inanıyorum. umarım aklımda kurduğum gibi gider.

memlekette ne zaman bu meslek hakettiği değeri görür ve artık bu meslek için istisnasız hep kalburüstü insanlar görev yapmaya başlarsa işte o zaman kalkınmak için büyük bi adım atılmış olur, zira en kutsal meslektir; bütün mesleklerin babasıdır, yetiştiricisidir

doktor, mühendis, avukat, bankacı, memur, postacı, hemşire, sosyolog, psikolog vs herşeydir. a dan z ye hersey. gelecektir

şahane dizi.

kutsal bir meslek, hatta o kadar kutsal bir meslek ki, çalışılmadığı halde para kazandırıyor yani o derece.

Bu entry doğrudan öğretmeneleri çalışılmadığı halde para kazanıyor diye düşünenlere Şimdi bak O öğretmen yeri geliyor senin altına işeyen, altına sıçan çocuğunla ilgileniyor, O öğretmen yeri geliyor senin çocuğun düştüğünde senden önce yanına koşuyor O öğretmen yeri geliyor senin çocuğunun rol model aldığı insan oluyor O öğretmen yeri geliyor gecenin saat bilmen kaçında acaba nasıl yapsam daha iyi öğrenir diye dertleniyor Hani o laf attığın öğretmen var ya, yatarak para kazanıyor diye işte o olmasa sen bu cümleyi kuramazsın Hani diğer yaptıklarını saymıyorum Birkaç ay anne baba olmak zor geldi velilere değil mi, Biz onların en yaramaz hallerinde, en ergen hallerinde, en çılgın hallerinde onlarla dipdibeyiz çoğu zaman anne babanın, aile fertlerinin verdiği tepkiyi vermediğimiz halde daha rahat bir şekilde aşağılanıyoruz Hani satırla kovalanan, veli tarafından dövülen öğretmenleri falan hiç kast etmiyorum Neyse ben kime ne anlatıyorum ki...

''Bir filonun hızı en yavaş geminin hızı kadardır öğretmenlerin de hızı böyledir En yavaş öğrencinin hızında öğretmeleri gerekir''

T: mesleği bilgi öğretmek olan kimse. Memleketimdeki en temel problem hiçbir meslek grubunun hak ettiği parayı kazanmaması ve hak ettiği değeri görmemesi. Onun için herkeste bir aşağılık psikolojisi var ve herkes kendi mesleğini kutsallaştırmaya, dokunulmaz kılmaya çalışıyor. Polis öğretmene, öğretmen doktora, doktor hemşireye, hemşire işçiye, işçi memura laf atıyor yaptığı iş, aldığı maaş ve yaptığı iş üzerinden. Hangi meslek grubuyla konuşsan mağdur ve şikayetçi ama şikayetini başka bir meslek grubu üzerinden karşılaştırarak yapıyor. Kimse tepkisini doğru yere yönlendirmiyor. Herkes kendini kurtarmanın daha doğrusu bir başkasının önüne atmanın derdinde. Hak ettiği değil, "o"nun önüne geçmek önemli olan. "21. yüzyıl bireyselciliği" diyeceğim ama sadece popülist bir söylem olur. Hep böyleydi. Öğretmenlik kutsal değildir. Tıpkı polisliğin, doktorluğun, imamlığın, siyasi parti genel başkanlığının olmadığı gibi. Kutsallık bir diplomayla, iki sınavla, üç beş oyla elde edilecek bir şey değil. Herkes emeğini kiralıyor ve temel amaç bunun sömürülmesini önlemek olmalı. Öğretmenler hakkını almalı ve sen buna destek vermelisin. Tıpkı işçilerin, polislerin, doktorların ve herkesin alması gerektiği gibi.

mesleğinin hakkını veren, sorumluluklarının bütün gereklerini yerine getiren ilkokul öğretmenlerine müthiş bir sempati duyuyorum. o kadar bücürün tertemiz ve benzersiz sevgisine layık olmak, onların küçücük kalbinde kocaman izler bırakmak kolay iş değil. öğretmen olmak kolay iş değil

Öğretmen denince Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözü geliyor hep aklıma Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.

Sözleşmeli Ücretli Kadrolu Atanamayan Şeklinde sınıflandırılan fakat hepsi aynı sınıftan mezun olan insanların topluluğu. Dünyanın en saçma olayı.

Yıllardır severek yaptığım meslek. Ama bu ara çok yoruldum, zaten karantinadayım hastalığı çok ağır geçirmesem bile ders programımın yoğunluğu yetti arttı. Online ders hepimizin pilini bitirdi hem çocuklarımın hem benim. Allah sonumuzu hayır etsin

Kimsenin ne düşündüğü umrumda değil. Maaşımı helal olması için elimden geleni de yaparım tatilimi de yaparım. Mesleğimi de öğrencilerimi de çok seviyorum. İsteyen de gitsin olsun fakülte de kpss de orada.

Eğer ki düzgün bir eğitim sistemi olsaydı Türkiyede derdim ki öğretmenler hak ettiği parayı almıyor. kimse hakkı olanı düzgün bir şekilde alamadığı için eğitim sistemi içinde büyük eksiklikler ve aksaklıklar var ve süreç geçtikçe bunun diğer sektörlere nasıl ket vurduğunu kimse ya umursamıyor ya da umursasa da elinden bir şey gelmiyor. bakıyorsun devlet okulunda düzenli parasını alan adam gelip sınıfta ister anlatırım ister anlatmam her ay param yatıyor diyor. diğer tarafta dershane ya da özel bir kurumda çalışan hatta çalışma saatlerine kadar hak ihlalerine gidilen canını dişine takmış öğretmenler var ve bazıları asgari ücretin bile altında çalışıyor. öğretmen lisesi mezunu olduğum için çok fazla öğretmen çevrem var ve çok farklı varyasyonları görebiliyorum.

Hani gerçekten hakeden kişilerin atandığı, yer aldığı, hakkını verdiği kişilerden oluşsa. 11.20 de derste olması gereken öğretmen 11.35 te derse geliyor(ders zaten 30 dk) o gelene kadar da dersinin olduğu sınıftaki çocuklardan biri düşüp kafasını yarıyor. Curcunaya hoş geldin boktan! Tutanak, hastane, rapor vs vs Böyle bir olayın olması kaçınılmazdı zaten . Çünkü bu kadın derse geç girme olayını alışkanlık haline getirmişti, gerçekten sinirlerimi bozdu aptal kadın. Kimse de bir şey diyemiyor, kadın müdürle kanka. Hak etmeden aldıkları her kuruşu haram ediyorum.inşallah bir önce sizin gibiler def olup gider, atama bekleyen, buraların hakkını veren insanlar gelir, onlar hizmet eder

Ben bir eğitim fakültesi öğrencisiyim. Bir sürü öğretmen adayı tanıdım. Bazılarını hiç sevmiyorum ama bu mesleği çok iyi yapacaklarına olan inancım tam. Hepsi genç insanlar, enerjileri var. Esnekler, açık fikirliler. Yazık ki çoğu atanamayacak. Atansalar bile zamanla sıradan öğretmenlere dönüşecekler. Dönüşeceğiz. Bu sistemin çarkları arasında ezilip gideceğiz. Tıpkı diğer idealist ve aydın kişiliklerin ezildiği gibi. Bu durumdan memnun değilim. Eğitim sistemi değişmeli diyip duruyoruz. Peki nereden başlamalı bu değişim? Öğretmen mi değişmeli, öğretmene olan bakış açısı mı değişmeli, öğretmeni farklı bir şey denedi diye onu azarlayan yüksek rütbeli yaşlı adamlar mı değişmeli, sıkıcı ders planına uyup uymadığını makine gibi denetleyen müfettişler mi değişmeli? Bence herkes eğitim sistemini eleştirmeden önce kendisini eğitmeli. Değişime açık olmalı. Çünkü bir insan sadece bu şekilde öğrenebilir. Finlandiya'yı övüp duruyoruz yıllardır. Finlandiya bu eğitim sistemini oturtabilmek için bir sürü şey denedi. Biz bunları göze alabilir miyiz? Değişim sadece sınavların ismini değiştirmek değildir.

Stajın son zamanları niyeyse dilime oğlum, kızım lafı yapıştı. Benden en fazla 13-14 yaş küçük çocuklara oğlum demek bir güzel hissettiriyor anlatamam. Öyle güzel bir his ki hiç bir bağın olmadığı çocukları, çocuklarınmış gibi sevmek. Koridorlarda yürürken çocuklara göz kırpıyorum kimi geliyor sarılıyor kimi geliyor öğretmenim yarınki derse de gelin diyor. Öğretmen olmak güzel bir şeymiş. Staja başlarken feci deneyimsiz, feci bilgisiz bir öğretmendim. Çocuklardan o kadar çok şey öğrendim ki.. Şimdi anladım öğretmenin ne olduğunu nasıl olduğunu. İnşallah kendi sınıfıma, çocuklarıma kavuşmak da nasip olur.

modlar göreve. böyle bizi de var, 2020 yapımı.

özel sektörde hem velilerin hem de müdürlerin orta malı olmak zorunda kalmış işçi grubudur. tam olarak işçisindir. veli, evinde yapması gerekip de yapmadığı sorumlulukları öğretmenden sınıfta yapmasını ister. bu eğitim değildir. müdür ise eğitim odaklı değil veli memnuniyeti odaklı olduğu için yaptığınız hiçbir şeyle ilgilenmez yalnızca velinin istekleri doğrultusunda sizi ölçüp biçip keser. ama ücret konusuna gelince. işte orda, senden maksimum verim isteyenler ücrette minimum tutar üzerinde dururlar. hayattan soğuturlar. mesleğinizden soğuturlar.