bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t:yüzleşmek, yüz yüze gelip hesaplaşmak anlaşmak. yüzberi olmak ve en çokta insanın kendiyle yapması gereken bir eylem olduğunu düşünüyorum.
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendimle yüzleşmemeye bayılırım. böyle anlamam gereken olayları anlamamazlık mı dersiniz, kabullenmem gerekenleri kabullenmemek mi dersiniz hepsi bende mevcut. siz de yapıyosunuz biliyorum.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce kendimle yüzleştim. kendi kendime şakalar yapıp kendi kendime gülerken, psikolojimin hiç iyi olmadığını söyledim kendime. bu benim için büyük bir yüzleşmeydi +bir daha olmasın lütfen. -deneriz.
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Acı hissedilmeyi talep eder, derler. Acının kendisine dönüştüğünde ondan başka yüzün kalmıyordu geriye. Gözün başka hiçbir şeyi görmüyordu, kendini nasıl görecekti? Gözyaşları arasından bulanık yansımasını bile göremeyecek kadar hissizleşmek üzere çaresiz olabilir miydi bir insan? Her şey bunun için değil miydi? Hissileşmek için, biraz daha unutmak, biraz daha eksilmek… …Yüzleşmemek için biraz daha mahvolmak, kendini mahvedeceğin olaylardan kendine acıma duyguna pay biçemediğin için başkalarını mahvedip onlara merhamet duymamak, hatta acıyarak bakmak. Birine acıyarak baktığın derecede acımasızdın aslında. Şimdi söyle, o yüzden mi görmüyorsun kendini? İnsanların kendilerini rüyalarında görme kabiliyetleri olsaydı eğer sen yine acından başka hiçbir şeyi göremezdin. Yaşadağın her şey acıdan birer kimlik edinmişti kendilerine ve sana yaşatılanları yaşatmak üzere bilinçaltının dağınık, alkol kokan odalarına döşenmişti. Kendine has dağınıklığının ve kaybolmuş mantığının içerisinde benliğin odalarda gezinip duruyor, bir uyurgezer gibi beyninde elinde alkol şişesiyle dolanıyor ve dağıtıyor seni. İçinde tek bir merhamete dair tek bir kırıntı yok. Kalbindeki kırıkları onurla topluyor ve kapısını çarparak çıkıyor, hepsini sana uykunda hatırlatıyor. Seni sen de kırıyorsun. Kendi kendini yaşattıklarında sıkıştırıyorsun çünkü ağlamak sana yasak, dinlenmek, durmak… …benliğin sana kabus olanları rüyaya dönüştürmek için başkalarının kabusu olmak üzere yola çıkıyor. Sanki tüm masum duyguların ekmek bulamamışlardı ve pasta yiyeceklerdi, o kadar imkansızdı onları hissetmek. Açlıktan ölmüşlerdi çünkü kimse sana merhamet bir yana, minnet dahi etmemişlerdi. Aşk kırıntıları sana yetmemişti, zaten kimseye yetmezdi. Ama sana hiç yetmemişti. Yetinmeyi bilmiyordun çünkü hep yetim bırakılmıştın. Şimdiyse ruhun aç bir köpek gibi nefesini ensende sana hissettiriyordu tıpkı yakanı bırakmayan benliğin gibi. Ve ben, senin aslının nerede olduğunu bilmiyorum. Benliğini tanıyor, ruhunu hissediyor ama seni kaybediyorum. Her yanından ben de aç bırakıyorum.