türkü

türkü, türkiye'nin sözlü geleneğinde, bir ezgi ile söylenen halk şiirlerinin her çeşidine verilen ad. türkü sözcüğü, türk adının sonuna, ilgi eki olan "î" ekinin getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. "türkî", türk'le ilgili, türk'e özgü anlamında kullanılır. kaynak: vikipedi derdin yokken dert sahibi yapar. keyfin yokken keyfin yerine gelir. öylede güzel bir şey.

Dün gece seyrim içinde

-çökertme'dir o.

neşet ertaş'ın da dediği gibi "nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur çünkü kötü insanların türküleri yoktur"

türklerin divan edebiyatına kattığı iki nazım biçiminden biridir.

şairim zifiri karanlıkta ayak seslerinden tanırım şiirin hasını ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım

insanı büyüten, hayatın gerçeklerini gösteren, ciğerini yakan, yüreğini sızlatan halkı bilen halktan insanın yazıları. türkü dinlemeye başladığın an büyümüşsündür. bir şeyler kaybetmiş, için sızlamıştır. türkü dinlemeyen insan hem hiç kaybetmemiştir, hem de çok şey kaybetmiştir. bir de türküyü ilk söyleyen kimse ondan dinleyin. popüler kültüre aldanıp da günümüz sanatçılarından dinlemeyin. hep bahsettiğimiz emeğe saygı budur.

"ben türk'ü dinlerim. ben, türkü dinlemeyi severim. çünkü türkü türk'tür. Türk de türkü... onca çağların birikiminin bugüne ses vermesidir. sazın tellerinde ozanca şekillenmesidir. sözler bin bir anlam taşır. her anlamın içinde de bin bir gerçeklik. yük örneği üst üste binmiş yapılanmaların açığa çıkmasıdır. kara ak, ak da karadır. söyleyen, dinleyen... dinleyen, söyleyen..." (bkz: bozkırın türk'üyüz türkü çığırır, türkü dinleriz) türkü sever türkü söyler, türk'üm diyen

eski sevgilimin adı,artık sadece bunu ifade ediyor

çok türkü dinlemem. genelde babam dinlerken kulağıma gelir. bugün de bir tanesi geldi kulağıma, hemen ilgimi çekti. öyle hoşuma gitti, öyle beğendim ki.. "ben gönlümü toprak sandım, taş imiş meğer taşa tohum ekilmez imiş" (bkz: eski libas gibi aşıkın gönlü)

üryan geldim Azrail gelmiş de can talep eyler Benim can vermeğe dermanım mı var?

can yakan bir r.o.d.y. dünyada şarkısı. link.

Bu da bana güzel gelen link

rody dünyada - türkü "..bu ne derin bir yaradır dikiş tutmaz, deva bulmaz.."

eskiden yolculuk sırasında babamın açtığı türküleri değiştirken şimdi o türküleri arar oldum ben de. ben de büyüdüm.

"...Sabahtan tararken siyah saçını Getir mezarıma koy bir kaçını Çiçeğim yok diye çekme içini İstemem ben sensiz gül mezarımda Haktan gayrısından ben af istemem Cevher tanımayan sarraf istemem Sakın matem tutma çarşaf istemem Giy beyaz gelinlik gül mezarımda..." Aşık Eminoğlu

al elmanın dördünü sev yiğidin merdini seversen güzel sev çekme çirkin derdini al elmanın beşini kaybettim eşimi sen ordan gel ben burdan buna da can mı dayanır

Ne güzel bi güne denk geldi bu başlık. 4 Nisan Dumlupınar Deniz Şehitleri Anma Günü ve o gün için yazılmış bir türkü “Ah Bir Ataş Ver” Ah bir ataş ver cigaramı yakayım Sen sallan gel ben boyuna bakayım Uzun olur gemilerin direği Ah çatal olur efelerin yüreği Yanık olur anaların yüreği Hikayesini ilk duyduğumda Dumlupınar’a ait kısa videolardan uzun uzun belgesellere kadar izlemiş yaşanmış o hikayeleri dinlemiştim. Neden bilmiyorum ama beni çok etkilemişti ve parça parça da olsa hala zihnimde yer ediyor hikayesi çok fazla unutkan biri olmama rağmen. Bi de neden bilmiyorum ama bi ara türkülerin hikayelerini araştırmayı seviyordum ama gel gör ki aklımda bundan başkası kalamadı