tasarruf

1. bir şeyi dilediği biçimde kullanma yetkisi, kullanım. 2. parayı ya da tüketilecek herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idareli harcama. 3. ele geçen paranın ya da tüketim malının bir bölümünü harcamayıp biriktirme, artırma.

Först leydimiz Emine Erdoğan gıda israfının engellenebilmesi için tavsiyelerde bulunmuş; Gelin, hep birlikte basit önlemler alalım. Mesela, alışverişe çıkmadan önce, alınacaklar listesi hazırlayalım. Porsiyonlarımızı küçültelim. Evveli sadece kocası taşak geçerdi şimdi kendisi de eşlik etmeye başlamış. Bu açıklamalarla beraber aynı gün içinde Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında yayınlanan genelgeyle Cumhurbaşkanlığı ve TBMM genel sekreterliği muaf tutuldu (Ek bilgi: Cumhurbaşkanlığı ve bağlı birimlerin 2021 yılı bütçesi 4 milyar TL) link Dibini öyle bir sıyırdılar ki artık direkt olarak kendilerinden olmasa da alt birimlerin itibarlarından tasarruf etmeye başladılar.