türkiye'nin geri kalma nedenleri

kadınların sosyal hayata gerektiği kadar katılamaları

çok konuşup boş konuşanlarımız

şu saçma sapan izdivaçları,sabah programlarını ve dizileri kaldırıp yerine adam akıllı bir şey koysalar neler olur neler. madem bu kadar tv izleyen bi halka sahibiz gunde 1-2 saat her kanalda belgesel veya tarihimizle ilgili programları zorunlu yap halk bilinçlensin biraz. sikko sikko program yapıp parayı kaldıran adam dolu ülke aq

yobaz bir zihniyete sahip olması

(bkz: dunning-kruger etkisi) memlekette herkes uzman, herkes herşeyi biliyor. bir de her şey ya siyah ya beyaz gri yok. bir de şunu yöneticiler dahil herkesin izlemesi lazım bence; Prof. Dr. Özgür Demirtaş--Türkiye için Reçete (bkz: özgür demirtaş)

bilim ve teknolojiye önem verilmemesi.

beynin kafada değil uçkurda olduğu gerçeği

yöneten devlet erkanının politik stratejileri en büyük nedendir.

imam hatipler (kapatılsın)

sünni türk olmayanlara bile oy kullanma hakkı verilmesi.

saatleri bile geri almadık nasıl geri kalmış bi ülkeyiz inanamıyoğğrum. o değilde onlar çok ileri gitti biz geri değiliz (bkz: züğürt tesellisi)

devletinin cebinin değilde şahısların cebinin doldurulduğu için

insanımızın gerizekalı, eğitimcilerimizin onlardan da gerizekalı olması. 3-5 kitap okumayla adam olunur sanıyorlar. kendilerini savunmayı, hakaret etmekten ibaret biliyorlar. kendilerini eleştiremiyorlar. tembeller. . . .

tembeliz başka hiçbir sebebi yok amk

eğitim sistemini ne kadar şekillendirirseniz şekillendirin. aklı ve vicdanı hür ufku bulutların ötesinde olan öğretmenleri devlet atamadıkça geri kalacağız. formasyonları kaldırmayıp maliye mezunlarını matematik öğretmeni, biyoloji mezunlarını öğretmenlik bilinç ve ahlağını aşılamadan direk öğretmen yaparak bu iş yürümez. sadece eğitim derslerini verdiğiniz insanlar sadece eğitim dersi öğrenir peki ya öğretmenlik kavramı? işte böyle salak bir memlekette geri kalıyoruz. bilgisayar öğretmenliği okuyorum ve devlet şuanda 1 senelik dışardan bilgisayar kursu alan öğrencileri öğretmen olarak atayabiliyor. şimdi gelde geliş bu ülkede hep birilerinin hakkına tecavüz eden memlekette geliş.

geçmişe özenilip geleceğe yatırım yapmamak, düz yürüyoruz ama kafa hep arkaya bakıyor nasıl görücez önümüzü ha birde bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık..

mezhep çatışmaları. içten içe kendimizi bitiriyoruz. ibadetler farklı belki ama ulaşılmak istenen yer aynı. öyleyse neden hala alevi sünni şii çatışması var? işte bu düşünce geriliğindendir efendim. hepimiz aynı ülkenin vatandaşıyız tek bir yaratanın inananlarıyız. şu gerici düşünceler bırakılsa eminim daha güzel yaşayacağız. (bkz: başlığı yine yanlış anlamak)

başarıyı hep geçmişte arıyoruz, tarihi hep tekerrür etmeye çalışıyoruz. ama ne hikmetse bir türlü geleceği görmeyi akıl edemiyoruz.

terör

1- memur oksam yeter kafası 2- üniversiteye kapak atsam yeter kafası 3- ne gerek var okumaya kafası 4- medyanın yalan haber bugün sadece 2 tane olsa yeter kafası 5- daha fazlasını isteyen millete yetinme kafasının yerleştirilmesi (bkz: kafası da kafası)

ilk entrylerde hep din terör ve devletin destek vermemesinden yakınmışlar. ama herkes iyi biliyor ki en büyük şirketler garajda kuruldu. sorun etkenler değil, sorun biziz. biz yapmazsak kim yapacak ?

bilime önem verilmemesi ve eğitim sisteminin bașarısızlığı

örneğin spor alanında. ben yıllarca spor yapmış ve hâlâ da devam etmekte olan biriyim. boks ve futbolda bi sürü madalyam, şampiyonluğum, transfer etmek isteyen bir sürü kulüp oldu. ama besyo sınavına girdiğim de kazanamadım. daha önce hiç bir şekilde spor yapmamış, lisansı çıkmamış insanlar sırf yüksek yerlere sözü geçtiği için öğretmenlik bölümünu kazandılar. bu yüzden de ister olimpiyatlar olsun, ister milli takım maçları olsun başarımız yok gibi birşey. özetleyecek olursak onun çocuğuymus takıma girsin, bilmem ne beyin oğluymus ilk 11 de oynasın mantığı olduğu sürece bizden hiç bişey olmaz. sadece başkalarına alkış tutarız.

kurum olma vasfına sahip olabilicek irili ufaklı bütün yapıların ehil bazlı çalışmak yerine tanıdık temelli çalışması bütün işlerin akasamasına işleri aksayanların aksi olmasına, aksi olanın diğer insanlarada bu durumu aksettirmesinden dolayı mutsuz bir toplum olmamız gelişmemize de engel oluyor.

her yere camii yerine kütüphane, tiyatro, konser alanı, okul vs. yapsalar keske

"insanlar" sadece bu kimisi ileri görüşlü kimisi geri kafalı dar mezhepli herkes kendince bi kafada herkesin kendi derdi var kendi çıkarları peşinde ortak dertlerimizi görmeye o kadar uzağız ki bu bizi geri bırakmasa da ileriye de taşımıyo

altyapıyı iyi verememek

burda bi arkadaş benim bi arkadaşıma yalan söylememden dolayı ülkenin kalkinmasini engelliyor demişti benim yüzümden arkadaslar ahahahshjzjz

türkiyenin en büyük sorunu; açıp kitap okumamasıdır. net. bizim insanlarımız açıp hayal dünyalarını veya tarih bilgilerini yada bilimsel meraklarını giderecek kitaplar romanlar vs okumak yerine, her seferinde kulaktan dolma bilgilerle herhangi bir araştırmaya dayanmadan bir şeylere atlamayı seçer. kitap okumaz, ama atamızın hakkında ileri geri cahil cühela konusur tarih bildiğini zanneder. kitap okumaz, din hakkında cevaplanmış soruları elli kere sorar. kitap okumaz, bilime yöneldiğinde yapabildiği yegane şey papaz eriğini müslüman eriğine çevirecek hortumu icat etmek olur. liste uzar gider. her şeyin başı okumaktan geçiyor. ister inanın, ister inanmayın.

çünkü kimsenin kimseye saygısı yok! ulan sanane kim evet diyor kim hayır diyor?? niye kavga çıkarmaya bu kadar meyillisin? 15 temmuzda sokakta omuz omuza düşmanla çarpıştığın adamlara sordun mu "hangi partidensin bilader?" diye?? ömer halisdemir'in, fethi sekin'in hangi partiye oy verdiğini umursadık mi, ciğerimiz yanarken?! sarıl ulan sarıl yanındakine, ikinizden biri ölmeden! herkes özgürdür ve biz aynı vatanın evlatlarıyız! ayrım yapmayı bırak be artık bırak!

bilinçli aile çok önemli öyle doğurup doğurup salmamak lazım işte eğitmek lazım sevgiyle büyütmek lazım iyi bir öğretim lazım insanların kendilerini öğrenmeye aç hissetmeleri lazım gelecek için vatan için uğraşması hoşgörülü toleranslı olması lazım nefret beslememesi lazım düşünmesi lazım üretmesi lazım ve en önemlisi ama kendi içimizde çatışmamalıyız

sorgulayan ve eleştiri yapan kişi sayısı çok az

akıl veripte kullanamayanların çok olması herkesin bir konuda fikri var ama kimse gelişmek adına bir şey yapmıyor saçma

sürü psikolokisi mahvetti bizi birisi düşünüp bir şeyler söyleyip biraz da şakşakçı bulduğu zaman çevresine işlem tamam neyse düşünmüyor üretmiyoruz ana etkenler bunlar

yok lan geri kalmadık. sürünün çobanı gibi hepsini önümüze kattık sadece.

bağnaz ve yobaz insanlar. şaçma sapan yatırımlar(eğitimde tablet -oyun aracı oldu- yatırımı) yapıp. bilime değer vermeme. böylelikle gerçekleşen beyin göçleriyle aydın kaybı. herşeyi özelleştirmek. devletçilik ilkesini hiçe saymak. ama en kötüsü nefret dolu bir toplumuz. hoşgörü, tevazu, alçakgönüllülük vs. kavramlar yok denecek kadar az. nefret dolu bir toplumu yönetmek, yönlendirmek, kışkırtmak kolaydır. oysa sevgi dolu bir toplum olsak. bir olsak, tek vücut olsak. bunlar olmazdı pek. resmiyette demokrasi var ama gerçekleştirilmiyor. birlik olamayan bir toplumuz. sadece dış tehditlere karşı bir bütünüz. içte çok apayrı gruplar karışıklıklar. terör denen lanet bela.

bi bitin artık ya

sosyal bilimler liseleri,fen liseleri vasıfsız imam hatiplere dönüştürülüyor.bu ülkenin gelecegi su anki halinden kat be kat kötü. iyi öğretmenler,iyi yargıclar,iyi politikacilar yemeye ekmek bulamazken liyakatsız,torpilli memurlar ülkenin altını oyuyor.

evlilik programlarında ki vizyonsuz ve iq ları 30 olan insanlar

herkes geri kalma nedenlerini sayar ama kimse ileri götürmek için çabalamaz. bence en büyük neden bu.

ham madde sağlayamıyoruz, samanı bile ithal ettiğimiz dönemler oluyor, fabrikalaşma yok, ağır sanayi sıfır, teklonoji ve ar-ge alanında yerlerdeyiz, tarım ve hayvancılık ta ilerde olmamız gerekirken ithalat ve ihracat yönünden eksiğiz. örnek verecek olursak ; fındığı yurt dışına satıyoruz evet, nutella şeklinde bize iki katına geliyor.

saatleri geri almadığımız için ülkece geri kaldık bir yerden dengelemek gerekiyordu sanırım

gündeme göre anlatayım. referandum için herkesin kafasında cevabı kesin olarak var evet ya da hayır ama %25inin bile evet ya da hayır dedikleri şeyin içeriğini bilmediğine adım gibi eminim. bu bizi geride bırakan hatta geriye doğru koşturan.

başlık altındaki entrilerin neden eksilendiğini anlayamadım. her şey çok mu düzgün, çok mu ilerideyiz, lütfen biri bana izah etsin. adam gidip mantıklı mantıklı yazmış kendince, ama eksi oy almış. ki haksız da değil. anlayamıyorum sözlük.

sürekli ülke üzerindeki büyük oyundan bahsedip aslında bi boktan anlamayan insanlar

ulan tübitak ne projeleri kabul etmiyor görmüyor musunuz?

halen her ramazan'da taharetlenirken makattan su girerse oruç bozulur mu diye soran bir milletimiz var. hortumu ya da musluğu sokup suyu açmadığın sürece sorun yok. şu güzel dinimizi anlasak uçacağız uçacak. geçmişimize baktığımızda 1200'lü yıllarda sibernetiğin temelini atıp ilk robotu yapan bir türk bilgini el-cezeri'dir. eminim bugün sorulan su kaçsa sorusu bir kere bile aklına gelmemiştir.