bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: runeterra evreninin ağır abilerinden. (bkz: league of legends) eski general, bir noktadan sonra isyancı ve en nihayetinde imparator.. noxus'un "ileri görüşlülüğünü" temsil eder. zira klasik monarşinin zararlarının bilincindedir. bunun için yönetim unsurlarını üçe bölmüştür. imparatorluğun "güç" kısmı ise darius'a emanettir. üçüncü ayaktaki unsur ve şahıs hala bilinmemekte. ama "kurnazlık" ile le blanc olduğu iddiası oldukça rağbet gören bir ihtimal. not: içinde bir darkin olma ihtimali hayli yüksek. mevcudiyetindeki varlığa sadece iblis demek bence çok iyimser bir yaklaşım. noxus bir kez daha yükselecek! --- spoiler --- noxus'un surlarının ilk yükseldiği günlerden beri var olmuş soylu ailelerden birinin oğlu olan jericho swain'in hayatı, rahat ve imtiyazlı geçecek gibi görünüyordu. soylu aileler boram darkwill'in iktidara gelmesinde önemli bir rol oynamışlardı. ulusun en büyük zenginliğinin, onların mağrur soyları olduğunu söyleyerek övünürlerdi. ama noxus gibi bir ülkede, daha çok nüfuza sahip olmak isteyen pek çok kişi vardı elbet. bunlardan bazıları gizli bir hizip kurup darkwill'e karşı komplo kurmaya başladılar. tek sembolleri, kara bir güldü. grubun entrikalarını ortaya çıkaran swain, komploya en çok karışmış olanları bizzat idam etti. bunların arasında kendi annesiyle babası da vardı. kendi aralarında fısıldaşarak "beyaz tenli bir kadın"dan bahsettiklerini duymuş, ailesinden ve akrabalarından çok daha fazla kıymet verdiği noxus'un başındaki tehlikeden böyle haberdar olmuştu. belirli bir biçimi olmayan, ölümsüz hisar'ın karanlıklarında kötü kötü kahkahalar atan bir gücün peşindeydiler. kuzgun gaklaması gibi bir ses... swain bu hizbi ortaya çıkardığı için noxus ordusunda subaylıkla ödüllendirildi. bu, eski hayatından çok farklı bir konumdu. orduda, imparatorluğun gücünün sandığının aksine noxus'lulardan değil, nereli olursa olsun herkesi bir araya getirebilmesinden geldiğine bizzat şahit oldu. savaşın ön saflarındayken, yabancı bir köleyle soylu bir ailenin evladı eşitti. ama yine de swain her savaşın ardında sadece karanlık bıraktığını görüyordu. fırtına bulutu gibi üşüşen leş kargaları... swain batı sınırlarını güvence altına aldıktan sonra, shurima'ya yönelip çöl kumları üzerine kurdurduğu sayısız noxtoraa ile ününü pekiştirdi. ama zamanla, imparatorluğun ilerleyişinin arkasındaki tek amacın açgözlülük olduğunu fark etti. gitgide yaşlanan boram darkwill çok fazla cephede savaş açıyor, adını duyduğu her büyülü nesneyi elde etmek istiyordu. aklını yitirmekte olduğu çok belliydi. noxus ionia'yı işgal edince, darkwill iyice cüretkârlaştı. bölüklerce askere, ülkeyi didik didik arayarak ölümlülerin yaşam süresini uzattığı iddia edilen her şeyi bulma görevi verdi. swain'in elindeki askeri güç tükenmiş, düşmanın karşısında durması neredeyse imkânsız hale gelmişti. sonunda swain'in güçleri, placidium savaşı'nda ionia milislerini onlara kurulmuş bir tuzağa çekmeye çalışırken alt edildi. deneyimli savaşçıları bozguna uğratıldı, swain ise ağır yaralandı. dizi paramparça olmuş, ionia'lıların kılıçları sol kolunu koparıp almıştı. swain ölümün eşiğindeyken yanına yiyecek arayan bir kuzgun kondu ve swain üzerinde eski, tanıdık bir karanlığın baskısını hissetti. ama bu karanlığa yenilmeyecekti. yenilemezdi. kuşun gözündeki yansımaya bakınca noxus'un kalbini bürüyüp boğan kötülüğü gördü. kara bir gül... beyaz tenli kadın... ve onun kuklası olan imparator. swain gizli hizbi alt edememiş olduğunu fark etti. üstelik tahttan indiremedikleri darkwill'i de kontrolleri altına alıp, swain'i öleceğini düşündükleri bir göreve yollatmışlardı. bütün bunları kuzgunun zihninden değil de daha... öte bir şeyden gelen anlık görüntülerle anlamıştı. ailesinin peşinde olduğu güç, karanlıkta parlayan iblis gözleri... "başarısızlığı" yüzünden ordudan atılan, işe yaramaz bir sakat olarak görülmeye başlayan swain, ölümsüz hisar'da aslında neler olduğunu ortaya çıkarmaya baş koydu: insanları öldürüp sırlarını sömüren kadim bir varlık. swain'e de aynısını yapmaya çalışmıştı. swain karanlığa baktı ve karanlığın kendisinin bile göremediği bir şey gördü: onu kullanmanın bir yolu vardı. yaptığı özenli hazırlıklar yıllarca sürdü ama swain'le geri kalan yandaşları bu sayede noxus'un yönetimini bir gecede ele geçiriverdiler. iblis sayesinde fiziksel gücünü geri kazanan swain, darkwill'in canını şürekâsının gözleri önünde alıp, sahipsiz kalan noxus tahtını paramparça etti. swain noxus için, birlikten kuvvetin doğduğu bir gelecek planlıyor. birlikleri darkwill'in kazanılması mümkün olmayan seferlerinden geri çekti. trifarix'in kurulmasıyla da tek kişinin kayıtsız şartsız egemenliğinin önüne geçmiş oldu. imparatorluğa bağlılık yemini eden herkese, hatta kara gül'e bile kucak açtı. ancak kara gül'ün gizliden gizliye hâlâ ona karşı komplolar kurduğunu biliyor. kendisinden önce iblisin de yapmış olduğu gibi bilgi toplayan swain, yaklaşmakta olan çok daha büyük tehlikelerin farkında. ancak pek çok noxus'lu, gelecekte karşılaşacakları karanlığın, swain'in yaptıkları yanında sönük kalıp kalmayacağını gizliden gizliye merak ediyor... "noxus'un iyiliği" için verilen kurbanlar, yaşanacakların sadece başlangıcı. --- spoiler ---