sosyoloji

insan toplumlarını ve yaşamlarını inceleyen bilim dalı. aynı zamanda seçmeli derslerden biri. (bkz: toplumbilim)

okumayi dusundugum bölüm

böylesine kapsamlı bir bilim dalıyla ilgili başlığın bu kadar ıssız oluşu beni derinden üzdü. sosyoloji kelime anlamıyla toplum bilim. sosyoloji geniş insan kitlelerinin hareketleriyle ilgilenir. yani nesnesi toplumdur. sosyoloji toplum hareketlerinin sebebi, işleyişi, zaman ve mekanla olan ilgisini inceler. toplumda olmuş ve olanlara bakarak, olacak olanlarla ilgili öndeyide bulunabilir ve yine bunlara bakarak birtakım yasalar koyabilir. not:sosyoloji tek başına bireyi incelemez. birey ancak çoğul konumdayken sosyolojinin konusu olabilir. bunlara ek olarak sosyoloji okumak kişiye geniş bir perspektif kazandırdığı gibi, toplumu anlama ve yorumlama becerilerini de kazandırır. 2.not:sosyolojinin tek bir kurucusu yoktur. marx, weber, durkheim gibi klasik sosyologlar ortaya koydukları evrensel yasalarla teker teker kurucu kabul edilirler.

şu sıralar toplumun en çok ihtiyacı olan ama inatla hiçbir şekilde ataması yapılmayan bölüm, bölümüm. sosyoloji bölümü topluma, insanlarımıza ve bir şeylere yön verecek olan, bir şeyleri değiştirebilme umudunu benim hala içimde taşıyor olmamı sağlayan bölüm.

babası auguste comte'dur.

artık değer verilmesi gereken bilim dalıdır.

tanım 1: toplumsal ilişkileri ve bu ilişkileri düzenleyen devlet, din, aile, eğitim, ekonomi gibi kurumların yapılarında ve işlevlerinde meydana gelen değişimleri somut koşullar içinde inceleyen bilim dalı. tanım2:eğer fazlasıyla ilgi duymuyorsanız kesinlikle okumamanız gereken bölüm. sevmiyor olsaydım asla katlanamazdım, katlanmazdım. düşünen varsa aklının bir kenarında bulunsun bir kez daha düşünsün "gerçekten yapabilir miyim, bana göre mi? "diye. ha şöyle de bir şey var "girince alışıyorsun".

açıktan okuduğum bölüm. çok güzel bölüm.

okumayınız efendim (nick+entry)

denince akla hemen onun adı gelir ponçik ponçik ponçik! yeryüzünde daha güzel bir alan var mıdır bilemiyorum.i̇yi ki bir kez daha hazırlanmış ve sosyoloji seçmişim. hukuk,felsefe,psikoloji,istatistik,tarih,mantık vs. aklınıza gelebilecek bütün branşları içinde bulundurması açısından her şeyden biraz biraz (biraz fazla :/) öğrenip ilginizi çeken şeye yönelme imkanınız var.diğer bölümler gibi kısıtlı alanda devinip durmuyor en çok sevdiğim yanı bu zaten. benim gibi tek bir şeyle uğraşmaktan çabuk sıkılan biriyseniz aranan kan bulundu demektir.kıymetini bilen için entelektüelliğe açılan en büyük kapıdır sosyoloji. malesef boş bölüm olduğu algısı mevcut.günümüzde doğru dürüst birkaç tane bile sosyolog ismi sayamamamız bu algının en büyük sebebi. bir ders için 8464861218 sayfa not çıkarıp,sorumlu olunan kitapları hatmetmek,yabancı kaynaklarda nasıl işlenmiş diye araştırmak,google akademi'de saatlerce makale okumak zorunda olmak gibi zorlukları olsa da yapacak bir şey yok hiçbir şey emek vermeden olmuyor.kaldı ki zaten severek okursanız eziyeti bile tatlı geliyor. velhasıl okuyun okutturun <3

mezun olunca pratikte yeri olmayışı tokat gibi çarpıyor insana. aşırı güzel, çok zevkli, insana çok şey katacak bir bölüm ama para kazanmak önceliğinizse maalesef yanlış yerdesiniz 'coğrafya' olarak.

geldim geldim 😁

felsefe,arkeoloji,antropoloji,sanat tarihi gibi ülkemizde hiçbir değer görmeyen cici bilim dalı. değer görse ülke bu halde mi olur zaten.

2 dönemdir severek aldığım derstir. bana güzel şeyler kattığını düşünüyorum. bölüm acisindan 2.universite olarak kişinin kendini gelistirmesi için okunabilenecegini düşünüyorum.

sdü de okunmayacak bir bölüm. tecrübe ile sabittir.

yaaa neden açıktan okumadın ne gerek vardı tercih edip okumana diye söylemler aldığım her dersinden ayrı mutluluk duyduğum ufkumu genişleten canım bölümüm. bu bölümde okumanın sonu yok her türlü düşünce ınanç gözetmeden okumak gerekiyor her şeyi öğrenmek iyi analiz edebilmek adına.

süper bir bölüm inşallah türkiye'de de hak ettiği değeri görür ayrıca bu entiriyi sosyoloji tarihi makalemi yaparken atıyorum

bu bölüme acaib yükseliyorum. bakalım elimizdeki bi halledelim de sırada sen varsın tatlım.

sanılanın aksine toplum bilimi değil; toplumların karşılıklı ilişkilerinin inceleyen bilimdir. kökü helence arkadaş anlamına gelen sosyo ve latince bilim demek olan lojiden gelir. endüstri devrimi ile ortaya çıkmıştır. sanılanın aksine sosyologların hemen hemen hepsi muhafazakar burjuvalardan oluşurdu. örnek: emile durkheim, august comte

hala ilk günkü heyecanımın diriliğini koruduğu; keşke dört yıl boyunca bir kere daha okuyabilsem dediğim bilim. umarım bir gün açık öğretim fakültelerinde okutulmayacak kadar özel ve değerli bir bilim olduğu fark edilir.

günümüz şartlarında en fazla hobi olarak ilgilenilmesi gereken alan. onun için de üniversite okumaya gerek yok, potansiyeliniz varsa iyi bir kitap listesine bağlı kalmak yeterli olacaktır. örnek liste; link müstakbel üniversite öğrencilerine ikaz: enayilik etmeyin, daha iyi seçeneklere yönelin. matah bir şey değil böylesi bölümlerde +4 yıl heba etmek.

Üniversiteye başladığım ilk yıldan beridir tekrar bir bölüm okuyacak olsam bunu okumak isterdim dediğim bölüm. Tr'deki üniversitelerdeki genel leşliği bir kenara bırakırsak kafamdaki academia'da en kritik bölümlerden bir tanesi. Zira dünyadaki tüm toplumlar sosyoloji bilim ile dizayn ediliyor, manipüle ediliyor, inşa ediliyor.

Herkesin kendine bir şeyler katması için ilgilenmesi gereken bir bölüm ama sağ olsun her yerde ucuz maliyetten bu bölümü açmak diğer bölümlere göre kolay olduğu için 81 ile hadi burda da olsun deyip abartıp değersizleştirip bugün herkesin okuduğu anlamı kalmayan aöf'te bile olan bölüm

Kişisel gelişiminize muazzam bir yatırım, benim de dünyaya bir daha gelsem bir 4 yılımı daha heba edebilecek kadar deli divanesi olduğum bölümdür.

Gerçekten içimi kıpır kıpır edebilmeye yetecek bir bölüm. Geçen yıl mezun oldum ve şu sıralar bölümümü, derslerimi, hocalarımı, arkadaşlarımla belki saatlerimizi harcayıp yaptığımız tartışmalarımızı baya özlediğimi hissediyorum. Ben de dünyaya bir daha gelsem bir daha okurdum bu bölümü. Önümüzdeki yıl da nasipse yüksek lisans, belki ardından doktora düşünüyorum ve ömrümü bu uğurda harcayabilirim. Çünkü öyle bir bölüm ki, ne kadar okursak okuyalım, sanki hiç yetmeyecek gibi. Tabi bu ülkede ne yazık ki birçok bölüm gibi bu bölümün de değeri bilinmiyor ama dilerim ki çok da uzak olmayan günlerde bu hata anlaşılır.