kukla veya modern haliyle
uzaktan kumandalı robotturlar. bir gün söyledikleri öbür gün söylediğiyle bağdaşmayabilir. objektif olmaları beklenemez ve içten olanları da kolay kolay tutunamaz siyasette, zira diğer rakipleri siyasette içtenliğin arka planda kaldığının farkındadır.
---
kemal kılıçdaroğlu'nun vasatlığı kısmen de olsa bundandır; kendisine uygun olmayan bir işin içerisinde. sahne arkasındaki çalışanlar, burjuva sınıfı her ne kadar destek verirse versin, kişinin hamurunda siyasetçilik yoksa başarının beklenmesi saçma olur.
devlet bahçeli'den bahsetmiyorum bile. duygularını ön plana çıkarıyor ve bu da siyasetçilik anlayışını doğrudan etkiliyor. zaten iktidara geçme gibi bir derdi de yok gibi.
recep tayyip erdoğan... sevmeyebiliriz, yaptıklarını beğenmeyebiliriz ama siyasetçi (günümüz şartlarına baktığımızda) böyledir. iktidar partisi yıllardır değişmiyorsa bu rte'nin hamurundaki siyasetçilik vasfındandır. keşke futbolcu olarak kalsaydı tabi ama göklerden gelen bir karar var işte.
küçük selo... bunda da siyasetçilik vasfı vardı, siyasetçi olma potansiyeline sahipti ama tarafı yanlıştı. bu sebeple sıçızladı.