her sayfasından sonra istemsizce “vay amına koyim cümlelere bak” diyorum. nasıl bir dil lan bu? sadece 1 sayfası saatlerdir kitap okuyormuşum gibi hissettiriyor. okuyorum okuyorum “lan tamam bugünlük yeter abartmaya gerek yok” diyorum, bir bakıyorum daha 2-3 sayfa falan okumuşum. türkçe çevirisi böyleyse orjinal dilini tahmin bile edemiyorum aq o derece ağır cümleler. şahsen beni siksen türkçeye çeviremezdim bu cümleleri. buradan
berna akkıyal ablama sonsuz hürmetlerimi sunuyorum.
birkaç yerde romanların “bomboş olmasına rağmen süslü cümlelerle okuyanda önemli bir şey anlatılıyormuş hissi yaratan ve başka hiçbir sikime yaramayan eserler” olduğunu yazmıştım ve bu tümceyi yüzlerce roman okuyan ve her okuduğu romanda bunun bilincinde olan biri olarak kurmuştum. fakat bu eserin dili öyle muazzam ki her cümlesinden sonra kılıç kalkan kuşanıp orta dünya’yı kurtarmak için bir maceraya çıkasım geliyor. bütün bilincimi yitirdim amınakoyim.
en basitinden şu
giysidir evet belki bizi erkek yahut kadın kılığına sokan, ama onlardan yapılmadı ne kadın ne de adam cümleye bakar mısın bilader, şiir gibi. nedensizce huzur veriyor insana.
dipnot: tümce yapıları
kutadgu bilig'i getiriyor aklıma.
(#1643504) (#1660205)