''iyi bir karakteri oluşturan parçalar sadakat ve merhamettir.''
(bkz: carl hilty)
6
+
-entiri.verilen_downvote
tanım:
içten bağlılık, güçlü dostluk.
ramiz dayının(tuncel kurtiz) sadakat ile ilgili sözlerine bir bakalım ezel dizisinde söylemişti bunları.
"sadakat, ne menem şeydir bu sadakat...
sessiz kalmak mıdır? ...
kıyametin kopacağını bile bile...
ölüm gibidir sadakat pazarlığı olmaz,
bir kere çizgiyi geçtin mi, yoktur dönüşü...
ne umutlar fısıldarsa fısıldasın sana hayat,
çeker gider sadık kalmaz sana....
ama kötülük öylemi?
hep yanı başındadır insanın..
sözler verilir sözler unutulur...
gün gelir ihanet eden sadakat ister...
sadaka gibi verilmez sadakat...
isteyen hepsini ister...
sevdiğine sadık kalan adam,
kendinden vazgeçebilen adamdır...
sadakat sevdiğinin kalbini çıkarıp,
elinde tutmaktır...
ama sadakat yeğenim gerektiğinde o yüregi,
alıp yere fırlatmaktır...
sadakat ya birine koşmaktır
ya da birinden kaçmaktır...
sadakat, erdem değildir esasında
sevgiden kör olmaktır...
hep kaçtığın şeye,
eninde sonunda yakalanmaktır, sadakat...
yemin etmeden bir daha düşün...
çünkü, sadakatla başlayan herşey ihanetle biter..."
herzaman karsı tarafa verdıgım guvendir... ama bir turlu karsıdan goremedıgım hareket..
hatta bir seferınde bı arkadas demiştiki sen boyle it gibi olmaya devam edersen cok aldatılırsın..
7
+
-entiri.verilen_downvote
sadakat, henüz tanımadığın eşini düşünerek hareket etmektir.
2
+
-entiri.verilen_downvote
bana hic denk gelmeyen seydir
1
+
-entiri.verilen_downvote
bi çeşit at çeşididir.
(bkz: sadak at)
(eskiden başka anlamlara da geliyordu tabi ama eskiden)
1
+
-entiri.verilen_downvote
günümüzde çoğu insanın kaybettiği ve geri elde etmeye çalışmadığı bir irade biçimidir.
0
+
-entiri.verilen_downvote
sonsuz güvenle birlikteliğe devam etmektir.
1
+
-entiri.verilen_downvote
sakat at diye okudum jddjjd ama sadakatta önemli tabi
2
+
-entiri.verilen_downvote
bir gece nöbetteyiz.
amcanın biri koah hastası. sabaha kadar cbap denen hava cihazında kaldı.
uykusuz kaldı, canı yandı vs.
sabah molaya dışarı çıktık. yanımıza birisi yaklaştı,
"çakmağınız var mı evladım?"
bizim amca.
adamın sigaraya olan sadakati gözlerimizi yaşarttı.
2
+
-entiri.verilen_downvote
6-7 yaşlarındaydım lokantamiz var o zamanlar babam lokantadan önüne bir iki yemek verdikçe arabayı takip edip evi bulmuştu garip, ha ismi arka sokaklardan esinlenme değil gerçekten garip garip bakıyordu minik kopekcik neyse kime zararı olduysa gidip zehirlemisler köpeği ölürken bile bizim arabanin altına yatip vermişti canini gözleri aglamakliydi, garip garip bakıyordu yine çocukluğumun en büyük travmasidir. sadakat diyince aklıma köpek gelmesi çok ayrı insanlığın geldiği başka bir nokta tabi
1
+
-entiri.verilen_downvote
her yiğidin harcı olmayan bi duygu
2
+
-entiri.verilen_downvote
adam olanın harcıdır sadakat.
1
+
-entiri.verilen_downvote
sadakat adından da anlaşılacağı üzere 30 40 yıllık evliliklerin getirdiği güzel bir soyut eylemdir
2
+
-entiri.verilen_downvote
yazdığım kitaplardan birinde ana karakterimiz sadakati şöyle tanımlıyor; “sadakat koca bir palavraydı. ve herkesin bir fiyatı vardı. hatta insan denilen en sefil yaratık satılıktı. sadece, tezgaha koyulmuyordu.”
1
+
-entiri.verilen_downvote
Yaşadığımız dönemde çağrıştırdığı tek şey "Yüksek Sadakat"