saat

bir ara hiç bakmazdım ben buna. şimdilerde bunsuz yapamıyorum. (bkz: kol saati) (bkz: duvar saati) (bkz: saat tamircisi) (bkz: saatleri ayarlama enstitüsü)

yıllardır kullandığım bir saat vardı, yaklaşık bir sene önce bozuldu. zaman ayırıp da gidip alamadım ama kolumda sürekli takılı duran bilekliğe her defasında saat muamelesi yapıyorum.

en güzel aksesuar. erkekler özellikle takım elbise giydiklerinde olmazsa olmaz

01:43

evin fatura parasını iddaa'da kaybettim

saat yaklaşık 06:00. birkaç saat önce, o saatte dışarda olan herkesin önemli bir hikayesi vardı. şimdi ise herkesin önemli işleri var. kimse hikaye anlatamayacak veya dinleyemeyecek kadar meşgul. yıldızları saymakla ve kaydetmekle meşgul hepsi ve bir oyun oynanmakta. bir temsil. hayat temsili oynuyorlar. bana rolümü söylemediler. o yüzden ben doğaçlama yapıyorum. doğaçlama olarak günaydın diyorum yıldızları saymayı bitirenlere. saymayı bırakın artık gece bitti.

Modası geçti. Ne duvarlarda ne de kollarda var artık. Cep telefonu her boka yetiyor sağolsun.

Gözlüğü saymazsak düzenli olarak kullandığım tek aksesuardır saat. Fakat "Bu ne yaman çelişki anne" dedirten bir durum var: Ben yabancı dillerde (İNG, İSP) saatleri birazcık unutuyorum efenim. Özellikle yelkovan solda olduğu zaman... Siz bu entryi okurken ben iki dilde de şu saatler konusunu bilmem hatırlayamadığım kez tekrar edeceğim efenim. Not: Akıllı saat/bileklik henüz almadım. Yeterli seviyeye geldiklerini düşünmüyorum. Heyecan uyandırmıyor bende. Tablet çıktığında mesela "Dokunmatik bilgisayar mı? Oh my Allah!" deyip doğum günü hediyesi olarak aldırmış ve senelerce kullanmıştım ama bunlara karşı o istek yok. Pil ömrünü uzattıklarında, içeriğini geliştirdiklerinde belki alabilirim.