rauf

esirgeyen acıyan, çok merhametli . allah’ın isimlerinden. “abd” takısı alarak kullanılır. kur’an-ı kerim’de 10’dan fazla yerde geçmektedir. (bkz: abdürrauf)

--- spoiler --- kars’ın bir köyünde görünmeyen bir savaşın gölgesi altında yaşayan 9 yaşındaki rauf, sevdiği kız zana için pembe rengi bulmak üzere bir yolculuğa çıkar. rauf için pembe, hayallerindeki aşkın rengidir. bu arayışı kızı gülümsetme arzusuyla başlar, fakat gri bir dünyada yaşayacağı deneyimler rauf´a siyah ve beyazı da öğretecektir. --- spoiler --- küçük rauf’un aşk arayışı ve yaşadığı bölgenin gerçekleriyle yüzleşmesini anlatan, 11 ödüllü filmi soner caner, barış kaya yönetmiş soner caner, yavuz gürbüz, muhammed ubiç ve şeyda sözüer başrollerde oynuyor. (bkz: vizyon film) fragman

Yanlış hatırlamıyorsam 9 ödüllü film. Niye bu kadar geç izledim bilmiyorum ama izlenmesi gereken filmleriniz arasına koyabilirsiniz -pembe nedir? +pembe pembedir? --- spoiler --- Doğuda ya da anadoluda çocukların erken olgunlaşmak zorunda olduklarını o kadar iyi göstermiş ki, 9 yaşındaki çocuk kalkıp merkeze kaz satmaya, oradan da evin eksiklerini almaya gönderilebiliyor. Ama gel gör ki masumlukları ister istemez ön plana çıkıyor ve kesilmiş kazları görünce kendi kazının onları öyle görmekten dolayı korkmuş olacağını düşünüp satmaktan vazgeçiyor. Tabi merkeze inmişken “pembe nedir” sorusuna yanıt ararken zanası için de pembe çiçekli yazma arayışına girmeyi de ihmal etmiyor Hele bir korkuluk sahnesi var, yapılması ayrı gömülmesi ayrı olay. Korkuluğa gerçeğinden çok farkı olmayan bir cenaze töreni ayarlanıyor, tabut siparişi veriliyor, ölçüsü alınıyor “ siz gidin yasınızı tutun, tabut hazır olunca biz getiririz ” deniyor. aklıma hiç bir korkuluğa ağlayacağım gelmezdi, ağladım En son olarak da cenaze sahnesi ile yönetmen noktayı koyuyor. Filmin en başından beri “pembe nedir?” sorusuna yanıt arayan çocuk, pembeyle Zana’nın cenazesinin kaldırıldığı gün tanışıyor ve zanayı pembe çiçeklerle uğurluyor. --- spoiler ---

--- spoiler --- -aşık nasıl olunur? +heyecanlanırsın -heyecanlandım +gülersin -güldüm +nefes alamazsın sanki biri ağzını tutmuş gibi olursun rauf -nefes almazsam ama ölürüm +işte nefes almadan yaşarsan aşık olursun. --- spoiler --- ben çok ağlayabilen bir insan değilim normalde bu filmin son sahnesinde gerçekten de ağladığımı hatırlıyorum. ilkokulda karslı bir arkadaşım vardı ve o oraları anlatırken 'biz bahçede oyun oynarken çok da uzak olmayan tarlalardan (sınıra yakın) silah sesleri geliyordu' derdi. aynı zamanda arkadaşım raufa çok benziyor ya. izlerken aklıma hep o gelmişti. şimdi nerede ne yapıyor bilmiyorum ama çok iyi bir arkadaştı pikniğe gittiğimizde yağmurdan ıslanmış, küçücük alana sığınmış bir şekilde olan o yüzümüzdeki üşümüş ama mutlu surat ifadelerimizin olduğu fotoğrafı hâlâ saklarım.. başlığı görünce aklıma geldi. umarım güzel bir hayatı vardır :) o arkadaşla bi küçük karşılıklı hoşlanmamız vardı. ödev yapardık birlikte hem de performans ödevleri dsjcndsc