nutuk

mustafa kemal atatürk'ün eseri. okumak, anlamak lazım.

okuyabilcek durumu olupta okumayani siksinler.

mustafa kemal'in mecliste otuz altı saat boyunca okuduğu söylenir.

15-20 ekim 1927 tarihleri arasında ankara'da toplanan chp kurultayı'nda toplam 36 buçuk saat süren ve altı günde tamamlanan konuşmadır. ilk basımı 1927 yılında yapılmış, 1928'de harf inkılâbı ile piyasadan toplatılmıştır. 1936 yılında latin harfleriyle yeniden basılmıştır. 1960'larda sadeleştirilerek (!) tekrar yayınlanmıştır. tüm yayın hakları şimdiki adı türk hava kurumu olan türk tayyare cemiyeti 'ne aittir. nutuk, atatürk'ün samsun'a çıkışıyla başlar: " 1335 senesi mayıs on dokuzuncu günü samsun'a çıktım. vaziyet ve manzara-i umumiye..." iki cilttir. ikici cildi vesikaları içerir. ilk nutuk anıtkabir'de atatürk müzesi'nde sergilenmektedir.

"temel ilke, türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir. ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülmez.

atatürk'ün yazdigi bu söylevin daha ilk cümlesini okudugumda içim kıpır kıpır olmuştu. sessiz bir ortamda okudugumda san ki benimle konuşmuş gibi oldu değişik bir duygu

nutuk sayfa 612: türk gençliği'ne bıraktığım emanet saygıdeğer efendiler, sizi günlerce i̇şgal eden uzun ve detaylı söylevim, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikayesidir. bunda, milletim i̇çin ve gelecekteki evlatlarımız i̇çin dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş i̇sem kendimi mutlu sayacağım. efendiler, bu söylevimle, milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, bağımsızlığını nasıl kazandığını i̇lim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. bu sonucu, türk gençliğine emanet ediyorum. ''ey türk gençliği! birinci vazifen, türk bağımsızlığını, türk cumhuriyeti'ni, sonsuza dek korumak ve savunmaktır. varlığının ve bağımsızlığının biricik temeli budur. bu temel, senin en kıymetli hazinendir. gelecekte dahi, seni bu hazineden yoksun etmek i̇steyecek i̇ç ve dış kötülük i̇steyenler olacaktır. bir gün, bu bağımsızlık ve cumhuriyet'i savunma mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak i̇çin, i̇çinde bulunacağın vaziyetin i̇mkan ve şartlarını düşünmeyeceksin! bu i̇mkan ve şartlar çok uygunsuz bir özellikte ortaya çıkabilir. bağımsızlık ve cumhuriyetine yönelecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler. zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil i̇şgal edilmiş olabilir. bütün bu şarttan daha acı ve kötü olmak üzere memleketin i̇çinde, iktidara sahip olanlar uyuşukluk ve delalet ve hatta hainlik i̇çinde bulunabilirler. hatta bu i̇ktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını, i̇şgalcilerin siyasi gayeleriyle birleşebilirler. millet, yoksulluk çaresizliği i̇çinde harap ve çaresiz düşmüş olabilirler. ey türk geleceğinin evladı! i̇şte, bu durum ve kurallar i̇çinde dahi vazifen, türk bağımsızlık ve cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! i̇hti̇yaç duyduğun güç damarlarindaki̇ soylu kanda mevcuttur!

bursa nilüfer kaymakamlığı tarafından "siyasi propaganda aracı" olduğu için dağıtımının yasaklandığı söylentisi var. şaşırmadım açıkçası. günlerdir i̇zmir marşı hakkında yaygara kopartıyor aktroller. yüce atatürk'ün isminden bile korkanların, eserini yasaklaması tabii ki doğal. evet korkuyorlar. atatürk'ün anlaşılmasından korkuyorlar. atatürk'ün ışığından korkuyorlar. kendi bürokratlarının defalarca kez belirttiği üzere "okumuşların şerrinden" korkuyorlar. ancak devran mutlaka dönecektir. atatürk'ü anlayan, atatürk'ün devrimlerini ve fikirlerini muhafaza eden türk gençliği tekrar yükselecektir. karanlığa gömülmeye çalışan yüce türk milleti, her türlü bileşeniyle beraber, bu gerici, baskıcı ve dikta rejimini yerle bir edecektir. "beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir." bu sefer daha da yüksek sesle; yaşa mustafa kemal paşa yaşa!

ücretsiz dinlemek için yeşillendiriniz.

ecdadımız sultan vahdettin'e hain denilen kitap. o hain olmasaydı sen samsun'a hiç çıkamayacaktın halbuki. (bkz: vefasızlık)

bir kitaptan daha fazlasıdır. karşılaştığı sorunlarla başa çıkması ilham verir.

nasıl ki "müslümanım" dediği halde kutsal kitabını okumayanlar var; (#1953227) aynı şekilde "kemalistim" diyerek bu kitabı hiç okumamışlar da var. kemalist(?) olduğunu iddia eden arkadaşımla ufak çaplı bir münakaşaya girdik. dayanamayıp nutuk'u okuyup, okumadığını sordum. cevap veremedi. sonra "kemalist olmak için illa nutuk mu okumak lazım?" gibi absürd bir sordu. zaten o sorudan sonra tartışma benim açımdan çoktan bitti.

ulu önder gazi mustafa kemal paşa partisinin grubu dolayısıyla türkiye büyük millet meclisi önünde 15-20 ekim 1927 tarihlerinde kesintisiz olarak büyük nutuk'u okudu.

keşke okullarda da ders olarak okutulsa en azından yakın tarihini önderinden öğrenir insanlar

uzun zamandır okumak istediğim kitaplar arasında. bana vizyon katacağına, beni adam olmaya biraz daha yaklaştıracağına inandığım kitap.

"unutmayalım: "nutuk" 150, haydi bilemediniz 200 kelime ile konuşan günümüz insanının değil, bir "osmanlı paşası"nın eseridir ve böyle ağdalı olması da gayet normaldir. ama eski devrin resmî üslûbu ile kaleme alınmış hiçbir metnin günümüzün fukara türkçesine nakledilmesi mümkün değildir!" - (#2377909)