tam şu an
hastayım. ruh hastası bir psikopat olmak isterdim fakat kader buna izin vermedi. bana "sadece kendine kuruntu yapıp, senaryolar kuracaksın!" dedi. ne düşünce ile kabul ettim bunu bilemiyorum. sonra çıkıyorum
kader denilen ulu melakênin yanından. havada bardaktan boşalırcasına bir yağmur, içimde susuzluktan kavrulan bir çöl var. neden diye soruyorum kendime, neden bu hastalığı seçtim? başka alternatifimin olup olmadığını düşündüm bir süre ve anladım ki var.buna hayır deseydim yeni bir teklif sunmak zorunda kalacaktı kader. belki de kendim oluşturacaktım hikayemi. neyse, kaderimde varmış. bir süre daha yürüdüm, o an fark ettim ki boşa adım atıyorum! bir uçurumdan engin ve oldukça berrak bir denize düşüyorum. kader melakêsi beni seviyormuş demek. bu kadar güzel bir denize yönlendirmiş. ama neden havadan iniyorum ki? ben uçamam, kanatlarım var. demek ki uçabilirim ama gerek yok. su çok daha güzel. su çok güzel, su çok, su...
-anlayamadım, su?
doktor bırak beni, su.
edit: ne amacı var bilmiyorum. sıkıldım ya hep ondan, hep işsizlik bunlar. saygılar.