bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hakan günday'ın kuyumcular (ve halıcılar) üzerinden satış dünyası ile yaşam arasında paralellikler kurarak pazarlama ve satış dünyasını anlattığı, okuyucuya değişik bir dünyanın kapılarını açan romanı. çoğunlukla ermenice kelimelerden oluşan kuyumcu argosunun ağırlıklı olarak kullanıldığı romanda, büyük bir kuyumcu mağazasında çalışan "tezgahtar"ların ve alışverişe ge(tiri)len "turist"lerin bir günlük macerası anlatılır. (bkz: kinyas ve kayra) (bkz: azil) (bkz: az)
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hakan günday'ın kırılma noktasıdır bu eser. nasıl bir kırılma olduğunu ise ancak ve ancak çok iyi günday okuru olanlar sezebilirler. şöyle ki; bu kitaptan önceki diğer üç kitapta (kinyas ve kayra, zargana, piç) karakterler hep hayatın anasını bellemenin derdindedirler. nedeni tam belli olmayan bir varoluş sıkıntısı ve bu sıkıntının öfkeyle dışavurumu mevcuttu. biraz da nihilizmin o buhran ekolü. örneğin kinyas ve kayra'da sonsuz bir öfke vardı. ve bu öfkeyi kendi zihinlerine yönlendiren iki karakter. bir şekilde olay hep en üst noktalarda cereyan ediyordu. (ne taraftan baktığına bağlı) zargana ise başlı başına bir kan ve tecavüz kitabıydı. hatları daha keskin. jilet gibiydi. okuyucu iğrendiği bir atmosfer içerisinde safralara basa basa yol alıyordu. bir müddet sonra bakıyordu o safralar kendi safrası. piç ise diğer ilk iki kitaba nazaran daha softtu. nah softtu. en ağır kitabı piç'tir hakan günday'ın. benim en çok içimi acıtan kitabı piçtir. karakterleri bir roman karakterinden daha çok her an sokakta gördüğümüz insanlardan birisi olabileceği için de içimi acıtmıştır bu eser. malafa ise başlı başına alışılagelmiş hakan günday stilinin dışındadır. hem seçilen konu itibari ile hem de kullanılan dil itibari ile. piç'te çalışmayı asla ve asla kabul etmeyen karakterler varken malafa başlı başına çalışma-satış üzerine kurulu bir eserdir. kinyas ve kayra ile zargana'da bir şekilde miras ya da gasp yolu ile zengin olan karakterlerden daha farklı olarak malafa'daki ana karakter hayatın dişlileri arasındadır. kendi zihinsel varlığı ve normal hayat standartında yer alabilme gayreti. dünya onun anasını bellemeden o dünyanın anasını bellemenin derdindedir. o yüzden de sadece satar. kendisine söyleneni yapar. ilk başta dediğim gibi; malafa, hakan günday'ın kırılma noktasıdır. karakterlernin fantastik boyuttan gerçek dünyaya hoş geliş merasimidir. malafa; bir tezgahtır. malafa; ereksiyon halindeki penisi saklayıp da küçük ahçikleri azad etmekle alakalıdır. malafa; tanrı'nın sıkıntıdan patladığının delilidir. big bang! doğu ve batı kültürü arasında bir atışma, her iki kültürün de ne kadar çok yalan üzerine kurulu olduğunun, ne kadar çok birbirine benzeyip, ne kadar çok uzak olduğunun somut kanıtıdır. kendisinden sonra yazılacak olan şaheserin, yani azil'in önsözüdür malafa. denenmemişi denediği için okunası, şık sonu ile asil, yaptığı zihinsel antremanlarla da saygı duyulasıdır.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- medeniyet sanılanın aksine satmakla başlar. önce sebze, sonra altın, sonra ülke ve en son da ruhlar satılır. dünya da aslında bir tezgahtır. satış bittiği an kaos başlayacaktır. --- spoiler ---
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''tezgâhtarlığın zorluklarından biri tekrardır. insanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ölümüne neden olur. aynı cümleleri aynı mimikler eşliğinde iki bin kezsöylemiş olan tezgâhtar, artık ne dediğini duymuyordur.''
    5. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- dünyayı satın alanların kim olduğunu öğrenmek için antalya'ya gelmek yeterlidir. dünyanın tapusunu satanlara tezgahtar, alanlara turist denir. --- spoiler --- "i̇nsan aşık olunca, taş pırlanta olunca ölümsüzleşir." ''i̇nsan her şeyi düşünebilir. düşünce, zemini sonsuzluk olan bir oyundaki piyondur. i̇stediği yere gider. sonsuza kadar, yeryüzünün sırtında zıplayan tenis topları gibi, bir kafatasından diğerine çarpar.''
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güzeller güzeli bir hakan günday kitabı. diğerlerinden farklı hem dil hem de örgü olarak. ama bana harika bir argo dili kattı o ayrı.
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- iyiliğin ne olduğunu biliyoruz ama iyi olamıyoruz. çünkü içimizde tanrı'nın sadece küçük bir parçasını taşıyoruz. iyilik ve kötülük çelişkisi buradan geliyor. gücümüzün asla yetemeyeceği hayallerimiz var: erdem, yüksek değerler, sonsuz kardeşlik, insanlık barışı gibi. ama birleşmediğimiz sürece ne yazık ki hiçbiri gerçekleşmeyecek. --- spoiler ---