bababababa
ya bu konuda telefonunu çıkar diyen dayılar gibi olmak istemiyorum ama; lan olm götünüzse don yok, 3 bin liralık nike'ları ıslak rüyalarınıza sokuyorsunuz. kusura bakmayın ama şu ekonomide ayağını yorganına göre uzatmayı bilmeyen bir zahmet suriyelilerle beraber siktir olup gitsin ilk fırsatta. hiç sevmem bakiye yönetimi kötü olan insanları. ne giyelim amk diyorsanız, merak etme paşam, 3 bin liralık olmamasına rağmen gayet de güzel ayakkabılar var;
(#4422242)
fakat siz marka fiyatı + vergi bayılmak istediğiniz için gözünüz hep en yükseklerde. hiç dönüp bi' kendinize, piyasaya bakmıyorsunuz.
üniversite zamanı bir çocuk tanımıştım. ilk kyk'sı yattı buna. bilen bilir ilk kyk 3 aylık peşin yatar. ilk gece bu ailesiyle telefonda konuşuyor, annesi buna dedi ki; oğlum ehliyet sınavını geçtin, hazır eline de para geçti, ilk fırsatta belge parasını yatır da zamlanmadan al o ehliyeti. çocuk tamam dedi.
ertesi gün bir baktık gitmiş kendine kulaküstü kulaklık almış. dedik olm senin kulaklığın vardı zaten, bu ikinci niye? aga bu daha havalı ya dedi hajhasgakafd neyse dedik, en azından hâlâ epey paran var. ehliyetini alırsın her türlü, aynen ya alırım ne olacak dedi. iki gün geçmedi, bu yeni tanıştığı birkaç kişiyle gece kulübüne gitmiş, viski falan açtırmış. bir de övünüyor hesabı ben ödedim, kimsenin elini cüzdanına götürmedim diye. bak kaç yıl geçti aradan, muhtemelen hâlâ o parayı denkleştirip o ehliyeti almamıştır o hergele.
aç parantez: bu salağın babası o dönem iflas etmiş. kardeşi var, okuyor. annesi tanıdık apartmanlara merdiven silmeye gidiyor... ama paşamın talepleri temel ve makul şeyler değil, lüks ve şımarıkça şeyler. gel de sev şimdi bunu evlat diye.
velhasıl; müsrifliğe gelemiyorum.
not: fak yu nayki... -
(bkz: trouble don't last always)