bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      boş söz
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ve gayrısı mesela, benim on sene yatmam laf’ı güzaf... (bkz: nazım hikmet ran )
      2şiir defteri olan yazarımız tabiki de burda nazım hikmet'i anacak 💁 - pikaula 04.02.2017 17:21:54 |#2952043
      1tabi ki de pikaula hanım - dionyasos 04.02.2017 17:57:33 |#2875894
      1bende o şiirini genco erkaldan dinlerken rastladım söze zaten :) - entiriy 04.02.2017 19:16:41 |#2876755
      butun yorumlari goster (4)
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aslolan aşktır hayatta gerisi lafü güzaf (bkz: fuzuli)
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Gökhan Türkmen‘in güllaç tadındaki şarkısı. Dinlemek için
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      akla nazım hikmet' in ben içeri düştüğümden beri şiirini getiren kelime. ... ve gayrısı mesela, benim on sene yatmam laf’ı güzaf...
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: beyhude) ,faydası olmayan söz.
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gökhan türkmen'in müthiş yorumladığı, sözleri ozan turgut'a ait bir şarkı. "yüreğimdeki seni bir görsen ah, canım nasıl yanıyor, içim içim eriyor. sandığın gibi değil geçmiyor."
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “bıktım seni hatırlatan anılarından”
    9. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir gökhan türkmen şarkısı. 2019’un yaz aylarında feci sarmıştım. her gece balkona geçer, bir sigara yakar ve dinlerdim. o zamanlar birisine platoniktim. n’yi aklımdan hiçbir şekilde çıkaramıyordum. sanırım acı çekmek, birisini isteyip de ulaşamamak hoşuma gidiyordu o ara. değişik bir kafaydı. her şeye rağmen özlüyorum o günleri. şimdiki kadar kirli değildi ne ben ne de birçok şey. eğer siz de derin bir of çekmek istiyorsanız dinleyin derim. özellikle gecenin bu vakitlerinde çok iyi gidiyor.
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben içeri düştüğümden beri, güneşin etrafında on kere döndü dünya. Ona sorarsanız: “Lâfı bile edilmez, mikroskobik bir zaman.” Bana sorarsanız: “On senesi ömrümün.” Bir kurşun kalemim vardı, ben içeri düştüğüm sene. Bir haftada yaza yaza tükeniverdi. Ona sorarsanız: “Bütün bir hayat.” Bana sorarsanız: “Adam sen de, bir iki hafta.” Katillikten yatan Osman, ben içeri düştüğümden beri, yedi buçuğu doldurup çıktı. Dolaştı dışarda bir vakit. Sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri, altı ayı doldurup çıktı tekrar. Dün mektup geldi, evlenmiş, bir çocuğu doğacakmış baharda. Şimdi on yaşına bastı, ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar. Ve o yılın titrek, ince, uzun bacaklı tayları, Rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldular çoktan. Fakat zeytin fidanları hâlâ fidan, hâlâ çocuktur. Yeni meydanlar açılmış uzaktaki şehrimde, ben içeri düştüğümden beri. Ve bizim hane halkı bilmediğim bir sokakta, görmediğim bir evde oturuyor. Pamuk gibiydi, bembeyazdı ekmek, ben içeri düştüğüm sene. Sonra vesikaya bindi, bizim burada içeride, birbirini vurdu millet yumruk kadar, simsiyah bir tayın için. Şimdi serbestledi yine, fakat esmer ve tatsız. Ben içeri düştüğüm sene, ikincisi başlamamıştı henüz. Dachau kampında fırınlar yakılmamış, atom bombası atılmamıştı Hiroşima’ya. Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman. Sonra kapandı resmen o fasıl, şimdi üçüncüden bahsediyor Amerikan doları. Fakat gün ışıdı her şeye rağmen, ben içeri düştüğümden beri. Ve “Karanlığın kenarından onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldular” yarı yarıya. Ben içeri düştüğümden beri, güneşin etrafında on kere döndü dünya. Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine, ben içeri düştüğüm sene onlar için yazdığımı: “Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar, korkak, cesur, cahil, hakîm ve çocukturlar. Ve kahreden yaratan ki onlardır, şarkılarımda yalnız onların mâceraları vardır.” Ve gayrısı, meselâ benim on sene yatmam, lâfü güzaf.