kırık

bir çok ana anlamı ile kullanımı mümkün olan, yaz yaz bitmeyecek bir kelime. 1.kırılmış olan 2. tam nota göre düşük olan (not) 3. saf renkten hafif uzaklaşmış 4. kırılmış bir şeyden ayrılan parça 5. kemiğin bir etki ile kırılması 6. bir şeyin kırılan yeri 7. kırıntı "ekmek kırığı." 8. melez "kırık tazı." 9. tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul 10. gücenmiş, üzgün 11. eski sevgili yada dost anlamında da argo olarak kullanılır. "senin eski kırık geldi."

bundan yaklaşık 2.5-3 sene önce lisenin basketbol takımındayım. okulun 3. günü hiç unutmam, okula yeni 9. sınıftan kızlar gelmiş o zaman hava atacağız tabi. her neyse okul takımından 3-4 arkadaş dışarıya çıktık. basketbol oynuyoruz. onlarda bahçede okula yeni geldikleri için kaynaşmaya çalışıyorlar dışarı da oturuyorlar vs. en son arkadaştan potaya doğru havada bi pas aldım tam alley-oopluktu. gayet iyi vurdum ama yere düşerken ufak bi dengesizlik sonucu sol el bileğimi kırdım. kemik resmen etten belliydi sipsivri neyse ben şoktaydım. o gün bugündür karşı cinsime basketbolla alakalı artislik yapmam. sonu hüsrandı. bu da böyle bir anımdı işte neden anlattıysam bilmiyorum...

neyse grubunun 2011 yılında çıkardığı neyse albümünde bulunan şarkısı. link ''içinden son bir dilek tutan yıldız olsam, derine dalsam anla artık, arayan içim evin yol, evin yok, evin yalan.''

t: 2011 çıkışlı neyse albümünde yer alan neyse şarkısı. "anla artık arayan içim, evin yol, evin yok, evin yalan.." kırık --- spoiler --- her sefer bir ilk işte mucize dedikleri aramak sormak ve nihayet kabullenmek evsizliği aydınlıkken yol alsam, çıkarken her şeyi unutsam, savunmam, kendimi tanıtmam. barışsam, derdime karışsam. içinden son bir dilek tutan, yıldız olsam, derine dalsam. anla artık arayan içim, evin yol, evin yok, evin yalan.. düşünemiyorum, baş edemiyorum. bir tek ayna var, o da seninki. hafızam beyaz, misafir olsam, sonu masal kadar yumuşak olsa. --- spoiler ---