konya

nerede yaşamak istemezsin sorusunun cevabı olan şehirlerden biri.

karl marx'ın doğum yeri.

türkiye'nin en çok alkol tüketilen şehri. bir semazen kolay dönmüyor. tepki gelmeden edit: semazen olayı espridir yoksa inançlara saygım sonsuz.

(bkz: mevlana şehri) (bkz: etli ekmek)

memleketimdir. çok pis zina döner konya' da. bakmayın islamcı geçindiklerine. kör tuttuğunu konya bulduğunu.

(bkz: sıkıcı)

bugün bilen bilir zaferin arka sokaklarından eski konya denen yere gittik allahım sağ cıkabildiğime hâlâ inanmıyorum mahallenin girişini anlatıyorum, iki tarafta yükselen 3 er katlı binalar ve dar bi sokakta park edilmiş lada markalı beyaz araç duvarda oturan iki kız yavrum alırım taşşağını cümlesiyle karşıladı bizi... ilerde küçük bir büfe sahibi elinde sopayla çıkıp gırtlağına sıçarım demesiyle arkamıza bakmadan kactığımız mahalleleri vardır dikkat edin kardeslerim...

mevlana 'nın olduğu şehir. etliekmekle de ünlü. ayrıca bir başkadır benim memleketim. konya'dan başka yerde yaşayamam.

milli maçta saygı duruşunun ıslıklandığı, sürekli tekbirlerle tezahürat yapılan bir şehir. sürekli kötülüyoruz çünkü kötü bir şehir. cihatcıların kalesi.

beşiktaş trabzon maçı için gitmiştim k*nya'ya stadin orada etli ekmekçiye oturduk yarım saat beklememize rağmen servis bile yapmadı o yüzden konyadan nefret ediyorum sadece mevlana şekeri ve stadı güzel

arkadaşıma canlı müziğe gidelim dediğimde kafamda canlanan bar tarzı yerden ziyade 10 bardak çay içerek şarkılar söylerek döndüğüm ve bosnada alkollü mekanın olmadığı gerçeğiyle yüzleştiğim bir yer.etli ekmeği güzel.

konya deplasmanı yapıcaz haftaya sikmeseler bari

2016 islam dünyası başkenti olan şehir. profesyonel futbol takımı için (bkz: konyaspor)

öğrenci açısından sosyal imkanlar son derece kisitli, bosna hersek mahallesi hariç bir halta yaramayan memleket.

insanlarını bir türlü sevemedim bu şehrin. darılmayın, kırılmayın. yaşadıklarım bunu gösterdi.

yaşadığım şehir. aslında şehir güzeldirde insanları çok yobaz ya onu napacaz bilmiyom

canım memleket. sol kanat'tan ne de güzel baktı.. maalesef ki %70'lik kesimdeki insanları yüzünden adı kötüye çıkan şehirdir ayrıca. ah ulan.. az bir kesim varız şurda kimsenin ne inancına, ne siyasi görüşüne, ne dış görünüşüne salata olan; kul ile allah arasına girmeyen, kendi halinde yaşayan. diğer bu ''müslümanlık adı altında islam'ı kirletenler'', at gözlüklüler, dolandırıcılar, kendi gelinine bile göz diken haysiyetsizler ve daha niceleri yüzünden komple yaftalanıyoruz aq. çocukluğuma; bütün anılarıma; her şeyime ev sahipliği yapmış yerden niye utanayım, niye çekineyim ben ''bu'' insanlarının yüzünden. ama öyle olmuyor işte. seni ve çevreni de içine alan hiç haketmediğin genelleyici tepkilerle karşılaşınca işler değişiyor. fırsat verip muhattap olmak istemiyorsun. muhattap olursan sikeceksin çünkü belli. hiç kimseye kendini kanıtlamak zorunda değilsin de kurunun yanındaki yaşsın diye de niye susacaksın?! hadler bilinip ''genelleme yapılmadan'' yapılmalı eleştiriler.

işgal yıllarında ingilizlere başvurup aslında biz osmanlı değiliz selçukluyuz diyerek ayrı bir eyalet olmak isteyen memleket.

konya'da halk, elektrik kesintisini "darbe girişimi" sanarak sokağa çıkmış, valiliğe kadar gitmişler. normal bir kesinti olduğu anlaşılınca sanırsam istiklal marşı'nı okuyup evlerine dağılmışlar...

şu an çok değişik bir yağmura maruz kalan şehir. aynen filmlerdeki hortumla su tutulan yağmurlu sahneler gibi yağıyor ve 13 dakikadır aralıksız gökyüzünde şimşek var. yattığım yerden cama bakınca sokaktan polis arabası geçiyor sandım ve olay mı var diye kalktım, şimşek olduğunu görünce şaşırdım. muazzam tumblr fotoğrafları çıkabilir seviyede. en olmadı korku filmi girişi. değişik ve %98 ihtimal ile yarın şehrin en önemli ulaşım aracı olan tramvaylar çalışmayacak. devamsızlığımın böyle gitmesi üzdü, üzüyor, üzecek. t: dümdüz bir şehir, biraz da sulu.

şehirleşmesi çok güzeldir. coğrafi yönden düz olmasından kaynaklı sanırım. (bkz: kayseri)

istanbul a kaçmal için her gidişimde fırsat kolladığım ama anam gibi de sevdiğim memleketim. bir yarim, iki şehrim yani. istanbulsuz da konyasız da yapamıyorum.

ya iyidir insanı ya kötü, ortası yoktur. kötüsünün zararı kendine, iyisinin faydası herkesedir.

banada ilk baş çok kötülediler konyayı. istanbuldan geldim konyaya üniversite için çok alkol kullanmayan biriyim o yüzden sıkıntı çekmiyorum. evde yaşıyorum -bosnada degil- kaç kere eve kız geldi gitti bi taneside ne ayak demedi. kulaktan duyma haberlerle yazan piçler yüzünden kötülüyorlar amk şehrini. başkalarıda yazmış zaten sırf pub yok bar yok diye bok atıyorlar.

bu şehri ifade edecek en uygun sıfat başarılı sıfatı. (bkz: başarılı şehir) bravo konya.

doğduğumdan beri burdayım. üniversite kazanıp gitmeyi düşlüyorum.

ocak başında allah nasip ederse gideceğim şehir. konya'nın o mükemmel stadında deplasman tribününde olmayı planlıyorum.

memleketim. ama insanların %75'inden dolayı bizde yobaz damgası yiyoruz. yapmayın etmeyin arkadaş, şunu diyim şehir gerçekten gelişmiş yolları yapıları gerçekten güzel. ama insanları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

1 sene okula gittim soguktan kulagim dusmustu yere hastaneye zor yetistik oyle sogugun ben

akdeniz insaniyim lan ben bu ne soğuk elimi cebimden çıkarmıyorum.

aklıma direkt (bkz: felina) geliyor. laikliği yayacaktı nerede kaldı acaba?

gonya değil miydi?

bosna hersek,ravza deyince anlayanlarla aynı üni mezunuyum demektir.

etliekmek ve mevlâna sıyla ünlü şehir. türkiye'min en büyük ovasına sahip olduğundan görebileceğiniz en düzlük yerlerden biridir. selçuk üniversitesi ve karatay üniversitesine sahiptir(mevlana üni kapandı). selçuk üniversitesinin bosna hersek mahallesi türkiyemin en büyük öğrenci mahallesidir. nüfusu okul zamanı çoğu ilden fazladır.

21 senedir yaşadığım şehir. rapci olarak söyleyeyim her türlü ortam mevcut. rap konseri yapınca auvv auvv diyen olmuyor. birsürü dini yapıları dernekler vs mevcut. zafer'in bitki örtüsü escort kartvizitleridir.

etliekmek reis

adam gibi adamların memleketi.

belki yazılmıştır ama türkiye'de alkol satışının en fazla olduğu ildir.

memleketim. güzellik, yaşam kalitesi ve gelişmişlik bakımından türkiye'de kendisiyle yarışabilecek sadece 2-3 şehir bulunan metropol. altyapı, park, bahçe, şehir düzeni asla türkiye'ye göre değil fazla üstünde. ama insanları yönünden bi şey diyemem..

mevlana sehri derler ama turkiyede en cok alkol kullanilan sehir aq :d

hakkında bildiğim tek şey ortadan kalkarsa ulaşımın beş saat kısalacağı.

genel algının aksine o kadar da yaşanmaz olduğunu düşünmediğim şehir. anadolu şehirlerinden izmir ve ankara'yı saymazsak 6-7 farklı taşra ilinde yaşamışlığım, kısa süreli kalmışlığım oldu. yobaz şehir falan denir ama öyle hepten yobazlıkla itham etmek istemem şahsen konya'yı. 1 yıl kaldım ben konya'da. bir kere en büyük eksisi fazla kozmopolit bir şehir. hemen her kesimden insan var. ben kısmen çeşitlilikleri severim ama biraz fazla gibi konya'da. zengin, fakir, suriyeli, arap, kürt, yankesici, tinerci, aydın entelektüeli, mini eteklisi kara çarşaflısı, hippisi, radikal islamcısı, payvoncusu, modern türk standardında aileler vs... hatta turistleriyle japonu korelisi.. hep iç içe ve beraber yaşamaya kısmen alışmış insanlar. mesela yanlış hatırlamıyorsam şehrin bir yerinde şam caddesi denilen bir cadde var epey bir uzun. bir akşam o caddenin başından sonuna yürümüştüm ve kendimi konya'da bildiğin turist gibi hissettim. isminin hakkını veriyordu o cadde. herkes arapça konuşuyor, tabelaların arapça olduğu bildiğin şam diyarı gibiydi. tabi her yeri böyle değil ama böyle yerleri de var yani. şehri 3'e bölersek; varoş sınıfın ve suriyelilerin yoğun olduğu, akşamları para için sigara içinin önünün kesilebildiği bir bölümü var. ama onun yanında çok elit diyebileceğim semtler de var konya'da. üniversite için resmen ayrı bir mahalle kurmuşlar bosna-hersek denir. öğrencilerin kafası rahat oluyor ve daha özgür oluyorlar belki ama şehirden soyutlanıyorlar tramvay hattının öbür ucu resmen bu dediğim yer. tarihi yapıları oldukça yoğun bir şehir konya. özellikle selçuklu mimarisine bir ilginiz varsa mest olacağınız mekanlar çokça var. sadece mimariyle kalmıyor tabi eski medeniyetlerden kalma sergilenen gezdirilen köyleri falan da var giderseniz bir araştırın derim. ve tabii ki mevlana türbesi de oldukça ilgi gören yerlerden. garip garip tarikatların, cemaatlerin sokaklarda sıkça rastlandığı, medreseler kurabildiği bir yer aynı zamanda. itin puştun teki olan bir arkadaşım alaaddin tepesinde tanıştığı bir tarikat lideri ile cemaatlerine transfer olmuş birden şalvarlı, cübbeli, takkeli bir müride dönüşmüştü mesela. hiç de sevmezdim onu müstahak oldu. :) tekkecilik epey rağbet görüyor hala konya'da. mesela kültür parkı denilen bir yer var ki. ayrıca bahsetmeliyim. çok keyifli, epey de geniş bir park. huzursuzluk pek olmuyor çok relax saatler geçirebilirsin kız arkadaşınla o parkta. zaten parkın yüz ölçümü epey büyük olduğu gibi bir tarafında şehir kütüphanesi var. kütüphane muazzam güzel dizayn edilmiş. oldukça büyük çok nadir bulabileceğin eserlerin 1964 basımlarını bile bulabileceğin incelikte eserleri de mevcud. sabahları daha açılmadan 100-150 kişilik kuyruk olur kapısında tabi kütüphaneyi büyük oranda sınavlara hazırlanan çocuklar kullanıyor. bu kültür parkında liseliler el ele gezip ördeklere simit atabildiği gibi çarşaflı 4 hanım oturup çay içebiliyor. kafetaryada da esnaf abiler nargile tüttürebiliyor. ortasında kocaman bir fast food mekanı var. özel bir arap markasıymış bana garip gelmişti. kütüphanenin önünde; kafalarında "obey" yazan şapkaları takmış zenci liseliler ve bizim türk liselileri kızlı erkekli hemen her gün kaykay yapıyor lan. konya'da bu manzara beni çok şaşırtmıştı. şehrin en sevdiğim bir özelliği de ücretsiz bisikletleriydi. bir çok durak noktasında kilitli bisikletleri yarım saat ücretsiz dahası için cüzzi bedelleri olan bisikletler kiralıyorsunuz. bu çok kullanışlı olurdu. şehrin bir ucundan aldığın bisikleti diğer ucundaki durak noktasına bırakabiliyor sıklıkla kullanabiliyorsun bisikletleri. şehir her zaman bisiklet sporuna eskiden beri önem veriyormuş öyle diyorlar. mesela ciddi bir sahaf kültürü var aynı zamanda. cidden bu yönden kültürel bir zenginlik bunun bir benzerini sadece eskişehir'de gördüm ben taşra illerinde. diğer anadolu illeri bu yönden, kitap kültürü açısından çok zayıflar. sahafları, kütüphaneleri oldukça fazla diyebilirim. mesela bir rampalı denen mekan var. son zamanlarda yine ygs-lys olayları kaliteyi düşürse de kültürel kitaplar açısından oldukça zengin bir iş merkezi. sinema kültürü yerleşmiş, sinema izlenen mekanlar çok konforlu, tiyatro etkinlikleri az ama bazen kaliteli organizasyonları da mevcut. yemek kültürleri çok zengin, öyle etli ekmekle sınırlamayın kendinizi. bu konuda ün salmış mekanları gidin bulun çok maharetli insanlardan, çok lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. ayrıca genel itibariyle restaurantlarda ilgileri de çok fazla olur. memnun olursunuz. çoğu mekan da oldukça hijyeniktir. tabi çok varoş olan hafif pasaklı mekanlar da var türbenin oralarda dikkat etmeniz de lazım bir yerde. öyle her mekan da aşırı pahalı değildir. şimdi nasıl bilmem ama 2 yıl öncesi için 20 liraya kaliteli et şiş yiyebilirsiniz. abartmıyorum sınırsız lavaş ve mezesi vardır ve eksik etmiyorlar hiç. 20 liraya tıka basa doyardık et şiş ile. iyi bir mekandı ayrıca başbakan korumalarını ağırladıklarını falan görmüşlüğüm var o mekanın. ama çok ilginç bir yemek alışkanlığı da var konya halkının. mersin için tantuni ne ise çok daha fazlası burası için tavuk dönerdir. öyle sırf öğrenci işi de değil hemen herkes yiyor burada tavuk döneri çok garip lan. mesela bir mekan var kucaklayamayacağım genişlikte iki döner topu satıyor günde. öğlenleri sokağın öbür ucuna kadar sıra bile oluyor kapısında. sonra öğrendik bu adam şehrin en ünlü tavuk dönercisiymiş khaksjdhak ama marka olarak mekanını 600 bin liraya satmış yeni yer açmış şimdi bu iki mekan da resmen tavuk döner ile para basıyorlar. hemen her köşe başında tavuk dönerci bulmanız çok kolay. iyi de yapıyor şerefsizler kjsdkasjda bağımlılık gibi bir şey oluyor bir yerde. mesela biraz içine kapanık kafe ve canlı müzik sektörü var. hep üst katlarda bodrumlarda filmli camların arkasında olan mekanlar bunlar hep. muhafazakarlığın etkisi bu olsa gerek. hatta kız arkadaşınla baş başa kalacağın kabinli kafeteryalar bile var çok garip lan. görünen aksine bir ankara kadar pavyon kültürü de var mesela. alkol tüketimi, gece eğlenceli, pavyon-bar mekanları da oldukça revaçta. sadece muhafazakarlığın göstermelik ruhu için öyle çok göz önünde tutulmaz ama oldukça sıktır bu kültür de aslında. benim en çok şaşırdığım bir başka olayda şudur ki hemen her sabah alaaddin tepesinin oradaki işlek caddelerde yerlerde yüzlerce küçük renkli kağıtlar bulabilirsiniz. hayat kadınları ismini resmini ve numarasını bastırıp sokaklara saçıyorlar. bu kadınlara daha çömez olan erkekler bu şekilde ulaşıyorlar. yani fuhuş ve fuhuşa ulaşım öyle zor bir yol değil. her an bulabileceğin elde edebileceğin bir durum. gece 12'den sonra ara sokaklarda bir başka şehir kuruluyor resmen. pezevenk ve alıcının bir sokak arasında pazarlığına şahit olmuşluğum bile var. ama güzel tarafı bu insanları rahatsız edecek şekilde ortaya her zaman çıkmıyor. normal saatlerde bunları görmüyorsun pek. yani ucuzluk ve ahlaksızlık sıkça olan bir şehir olsa da bunu öyle her zaman hissedip ne leş memleket ya hu dedirtmiyor insanlar sana. genel olarak saygı ve muhabbet var aslında. esnaflarla yakın ilişkiler kurman mümkün olabiliyor bir yerde. ama suriyeli esnaflar da çok fazla ya. insan bazen hayret ediyor. zengin suriyeli kesim gelip buraya baya baya iş kurmuş kolonileşmişler epey. taraftar grupları var nalçacılar her zaman sorun çıkarmıyorlar futbol kültürü epey yerleşik ama bazı maçlarda çok ateşli olabiliyorlar yine de. ama nalçacılar ve futbol şehrin sahip çıktığı bir durum olarak güzelliğini koruyor ki bunu milli maçlar ile de gördü herkes. ben bu şehirde hiç tanımadığım insanlarıyla çok güzel dostluklar kurabildim. samimi muhabbetler oluşturdum. aslında genel olarak insanı cana yakın olabiliyor. tarihi dokusuyla, insan ilişkileriyle, kültürel faaliyetleriyle, spor ilişkileriyle, esnafıyla, yemekleri ve mekanlarıyla aslında öyle çok da kötü bir şehir değil. yobaz kesim var mı var ama öyle kafada hayal edildiği gibi ağır bir baskı durumu görmüyorsun. insanlar farklılıklara tahammül edebiliyor çoğunlukla.(istisnalar hariç) suriyelileri, ya da çingene diye tabir edilen serseri mahallesindeki kesimi, yol kesip para isteyen sigara isteyen insanlarını biraz ehlileştirsinler, temizlesinler. konya gayet de yaşanılabilir keyifli bir modern şehirdir. anadoluda sayabileceğim eskişehir'le beraber bir kaç şehir arasındadır benim için. not: akp'li olan insanlarlar 2023'de açılacak gizli bir uzay üssünün olduğuna inanmıyorlar haberiniz olsun yok öyle bir şey. jhadsjkhaskdhak

böyle esnafın allah belasını versin otogardayim arkadaslarla antalyaya memlekete dönücez bi tost yiyelim ucuz olur dedik. adam karışık tost+1 bardak çaya 9.50 tl hesap kesti biraz tartışmanın sonunda paşa paşa verdim hesabı ama yemin ediyorum o yediğimiz tost bi boka benzemiyor allah affetsin. neyse bu da böyle bi anım.

memleket özlemi nedir bilir misiniz siz, bir konyalı olarak insanından bende nefret ediyorum ama memleketim sonuçta.. fena halde özlediğim bir şehir..

lanet olasica bir ortami var.

masallarda anlatıldığı gibi yobaz bir şehir değil bence nezih, hoş bir şehir ama gelgelelim bosna çok soğuk aminakoyim götüm donuyor.

afyonun kaymağı konyanın manyağı derdi babam

geziye götürdüler konyaya yemek yicez oturduk bi yere etli ekmek yiyin falan oldular hah tamam dedik bizde meşhur burda.mk ben dana etinden yapılcak sanıyodum basmışlar keçi etini.ya tadı değişik geliyo ama karnımız falan aç yedik. yemez olaydım otobüste midemiz nasıl yanıyo adama sağlam küfür ettim yalnız

şehiriçi ulaşımı konusunda türkiye'nin bir numarası olabilecek il.

ya şu anda çok güzel tatil felan. ağaçlar mükemmel gözüküyor.