ben buyum diye bir giriş yapmayı istemesem de evet ben buyum.
bir insan ailesi dışında neyi kaybedebilir sorusunun cevabıyım.
bu sorunun soranı olmak baya zahmetlidir.
kimse uğraşmaz mesela,gelir seni tüketir,sevgini kendi zevkince dağıtır.
sen onun olursun,benliğini verirsin.
ben burada aşk acısı çekmiyorum sayın yazarlar.
aşk acısı çekerken kaybettiklerimin acısını çekiyorum.
hayat güzel,yalnızlık marjinallik filan.
hepsi boş.
tıpkı dışını etle sarmalamış bedenim gibi.
ben hiç yara almadım mesela,hep kanayan bir yaram vardı ama hiç gocuksamadım acımsa çekerim elbet bir gün geçer dedim.
ama ne o geçmeyi bildi,ne yaram kabuk bağlamayı.
şimdi ne mi yapıyorum?
kaybettiklerim bir tarafta,kazanmak için uğraşmadıklarım öbür tarafta sigaramı yakmış,gözlemliyorum.
bu eşiğe geldiğinizde ne şarkılar tek yön bilet oluyor ne de içini dökmek.
yazdıkça yazası,içtikce içesi geliyor insanın evet o kutsal kelime oluveriyor birden,aciz.
aynaya bakmaktan korkar oluyorsun,gözlerinin içinde istemediğin bir karanlık.
lan niye diyorsun,niye lan diye bağırıyorsun içinde.
sanki birileri o sesi duymalı diyorsun,ama kimse duymuyor o sesi.
gittikçe batıyorsun,güneşin deniz üstündeyken batışını izlemişler bilir.
onun gibi batıyor ama doğacanı bilirsin ya işte,bende o olmuyor.
neyse.
okuyanlar için bir hediye niyetinde,iyi geceler.