kask takmanın önemi

yıllar önce sevdiğim delikanlı bir arkadaşım vardı. haluk. anadan doğma değil ama daha bebekken geçirdiği bir rahatsızlıktan ki sanırım çocuk felcinden sonra ayağının biri işlevini yitirerek özürlü kaldı. buna rağmen yaşadığı ve çevresinde arkadaşlarına yaşattırılan haksızlığa dik duruşu özürlü olsa dahi kafa göz dalışı ile her zaman dostlarının yanında olan güzel bir çocuktu. neşe kaynağıydı haluk. hayata umutla bakmamızı sağlıyordu. motor hastasıydı.özürlü maaşlarını yıllarca biriktirip bir motor aldı kendine. bizde ona olum haluk kask al diye direttik uzunca bir süre. ama parasıda yoktu garibimin.aramızda para biriktirip buna verdik. dedim kesin yer bu parayı.yememişti ama kaskta almamıştı. kaskı almak için çarşıya gittiğinde o dönem yeni disiplinize edilen motor ehliyeti mevzusuna trafik çarşıda bunu durdurup motora el koyunca kaskı alamamıştı. 3-4 ay sonra motoruna kavuştu.e yine kask yoktu yine buna para verdik alsın diye. bir hafta sonra tekrar gördüğümde yine kask yoktu. lan haluk alsana oğlum şu kaskı.neden almadın diye sordum. "harcadım ya parayı" dedi. iyi bok yedin yavşak diyerek sinirle söve söve uzaklaştım. ama sonradan öğrendimki annesine vermiş parayı.evin faturasını ödeyemeyince kesmişler elektriği.e baba da yok.o da utancından gurur yapıp kardeş bu yüzden anneme verdim parayı dahi demiyordu bize. çok duygulandım. sonra 3-5 arkadaş son olarak para birleştirip verdik kask alması için değildi ama kask al dedik haluğa. hani dedik belki evinin bir ihtiyacı vardır çocuk bize söyleyemiyor diye artık bu şekilde yardım etmeye çalıştık. bahanemiz kasktı. bir hafta sonra geldi kafasında kask vardı. almıştı. hatta aylardır kafamı şişirdiniz lan.alın size kask diyerek sürekli gırgırına kaskla geziyordu.motor kullanmasa da kafasına takıyordu.bir iki gün öyle takıldı güldürdü bizi. iki gün sonra mahallede "haluk kaza geçirdi" dediler. aklımızı yitirdik. hemen hastahaneye koştuk. bir hafta komada kaldı. makineye bağlı uyudu. ayrıntıları öğrenmeye başlamıştık. motordan düşmüş ama öyle hızlı giderken değil. 15-20 ile giderken bir dolmuşçu bunu sıkıştırmış buda sağa çekmiş dengesini kaybedip yavaşça düşmüş. o esnada kafasının sağ arka kısmını kaldırımın tam köşesine vurmuş. lan nasıl bir iştir bu dedik. adam iki gün önce kask aldı,hatta kafasından çıkarmıyor yanında ayırmıyor dedik. sonra acı gerçeği öğrendik. abisi geliyor bunun gel haluk çarşıya gidelim diyor. buda atlıyor motorun arkasına.kendisi sürmüyor. abisine de diyor ki "abi al sen tak bu kaskı". abisi kaskı takıyor.haluk arkada kasksız. 9 gün kadar sonra artık para yatırılamadı hastahaneye "fişini çektiler". gitti güzelim çocuk gencecik yaşında. ne zaman kask görsem haluk gelir aklıma. ve kaskın önemi. bisiklet sürerken bile takarım.takmadığım zamanlar aklımda yine hep haluk vardır. güzel arkadaşım.canım kardeşim.nur içinde uyusun. kask kullanın arkadaşlar. siz ölünce belki bir şey hissetmeyeceksiniz. ama 10 küsür yıl geçti hala acısının hissederim o güzel insanın. sizde arkanızdakilere yıllarca sürüp bitmeyecek bir acı ve özlem bırakmamak için lütfen kask kullanın. tamam mı babalar?. ölüm bakidir.herkes bir gün ölecek elbet. ama zamansız bir şekilde arkanızda hoş anılar bırakıp giderek sizi sevenleri üzmeyin.

çok basit bir örnekle anlatayım size. mahalle aradındayız ve laham kapağı yerinden oynamış. yavaş gittiğim için teker oraya girince dengemi kaybedip düştüm. kafam kaldırımın köşesine geldi ve afalladım. arkadaşlarım her hangi bir sorun olur diye hastahaneye götürdüler beni. doktorun söylediği aynen şuydu; eğer kafanda kask olmasaydı, şuan kafatasında ki kırıkları sayıyor olurduk. araçta kaporta ve dış gövde var. ama motorda kaporta sizsiniz! ceketiniz, dirsekliğiniz, dizliğiniz, eldiveniniz ve kaskınız olmadan asla ama asla yola çıkmayın.

gerçekten çok önemli ekipmanınız olmasa bile en azından kask ve eldiven şart, kask hayt kurtarır.

aga yolda baktın biri artistlik yapıyor kaskla kafa atarsan sıkıntıyı kökten çözersin kask önemli..