kartopu

kar şeklinde bir top ya da top şeklinde bir kar.

kar yağdığında oynanan bir oyun. ayrıca kapıdan girdiğimizde "sevin lan beni" dercesine önümüze atlayan, güney abinin dövme yaparken müşteriyi yatırdığını düşündüğüm koltuğa hiç çıkmayan, güney abiden daha meşhur olduğunu düşündüğüm bembeyaz tatlı mı tatlı kedidir. lakin çok tüy döküyor, benim gibi az da olsa titizlik huyunuz varsa kıyafetinize yapışan tüyleri sizi rahatsız edebilir. lakin bu rahatsızlığı onu severken hissetmeyeceğinize eminim.

İşte bazen öyle uçmak isterim de Maalesef ki yok kanatlarım, yok kanatlarım Bu yolda çok sabahladı zavallı göz kapaklarım Cebimde yol param hazır birkaç Demir, birkaç kâğıt ve bir galaksi atlası Birkaç resim, birkaç hayal Biraz dayan, biraz dayan ki cihaz yolda kalmasın Yüküm ağır, yüküm bi' ton, yüküm Kafam onu da beslice'n ki conta yakmasın, en Zor zamanlarım biter duvarlar yanınca İstanbul kesin daha güzeldir yukar'dan bakınca Kollarında cam kırıklarıyla Bi' gün bi' şarkı dinlice'n kulakların kanı'cak Bi' kartopu sürüklerken inanmış karınca Bu bir silahtır bütün sular buharlaşmadıkça Kartopu dediğin nedir ki fırtınalı bi' kış Gününde sarp bi' yamaçtan süratle yuvarlanmadıkça Benim sizden gizlediğim, bi' bildiğim vardı Bi' gün yazıp bi' yere sakladım ve sonra unuttum Şimdi gözüm dorukta Düşen bi' bulutta, hevesle bekledim kışı Çığlık atmak için önce söndürüp ışığı Çığlık! İçinde barındırır çığ -Çağrı Sinci link