ilk sezonu bitti. dc dizi evreninde bir yerlere koymam gerekirse ilk sezonu kesinlikle flash'ın ilk sezonunun üzerinde. arrow'un üçüncü sezonunu zaten geçer, constantine iptal oldu falan ama iyiydi bu ikisi neredeyse aynıydı. gotham da bunun önünde.
öyle aşırı vermeyeceğim tam bir geekyapar yazısı olacak ama yine de dikkatli olmak lazım.
---
spoiler ---
şimdi durum şu ki bir zombi dizisini beğeneceğim aklımdan geçmezdi. hele zombi konusunu polisiye olarak işliyorlar dendiğinde lan izlemesem mi dedim yalan yok. ilk olarak neden zombileri beğendiğimi belirteyim çünkü dizinin olaylarından birisi bu. zombiler dönüştükten sonra tamamen aynı kalıyorlar, düşünüyorlar, konuşuyorlar vs.. yani hayatları olduğu gibi devam ediyor. e bunlar nasıl zombi diyorsunuz şöyleler, insan beyni yemeleri lazım. ayrıca bembeyazlar - yani kansızlar neredeyse - ve nabızları dakikada 10 falan. uzun süre beyin yemediklerinde alışık olduğumuz etrafa saldırıp bir şeyler parçalayan zombilere dönüyorlar ama eğer beyin yeme işini düzenli yaparlarsa sıkıntı olmuyor, normal bir insan gibi yaşıyorlar. peki nasıl düzenli beyin yiyorlar ile dizinin ana karakteri liv'e gelelim. gittiği bir yat partisinde çıkan olaylarda blaine abimiz onu zombiye dönüştürüyor. kendisi cerrah olmak isterken zombi olmanın yükümlülüğü ile hayalini bırakıp polis morgunda ravi ile çalışmaya başlıyor. ravi adli tabip yani liv'in patronu. morgda çalışmasının sebebi yeni gelen cesetlerin beyinlerini yiyerek insan öldürmeden beslenmek. tabi 1-2 beyin kaybolduktan sonra durum ortaya çıkıyor ve ravi her insanın yapacağı gibi(!) tepki vermiyor üstüne bir de deneyler yapıp zombiliğin tedavisini bulmaya çalışıyor. valla en kafa adam bu sevdim kendisini. neyse beslenmeye geri dönersek, liv yediği beynin anılarına sahip olup bazı görüler ile karşılaşıyor. bunlar geçmişten küçük notlar gibi. bunlar ile yediği cesetlerin katillerini bulmada dedektifimiz olan clive babineaux'a yardım ediyor. böylece hem içini rahatlatmış hem de zombilik ile polisiyeyi birbirine efsane bağlamış oluyor. başkalarının kişiliğinin liv'i ele geçirdiği sahneler de çok hoş güldürüyor falan insanı. blaine dedik kim olduğunu söylemedik sezonun kötüsü bu adamdı. kötü kadar anti-hero'da diyebiliriz. çevresindeki zengin insanları zombiye dönüştürüp, fakirleri kaçırıp beyinlerini onlara satarak kendine bir dükkan kurmuş zombi ve liv'in zombi olmadan önceki sevgilisi olan major'ın çalıştığı çocuk yurdundaki çocukları kaçırıp, beyinlerini lowell'e satmasıyla dizinin yakışıklı erkek bölümünü diziye katıyor. major ve lowell ikisi de yakışıklı çocuklar şimdi. major liv'in eski nişanlısı ve tabii ayrılar bu yüzden başta regl olmuş kız tavırları içerisinde. lowell ise bir vaka sırasında liv ile tanışan ve zombilerin insanlar ile seks yapamamasından dolayı liv ile seks yapan zombi arkadaşımız.(ne bekliyonuz amerikan dizisi illa yiyişecekler amk?). kendisine ayrılan kas gösterme süresi dolduğunda lowell, blaine'yi öldürmek isterken ölüyor bundan sonra da major kayıp çocukları bulmak isterken iyice blaine'nin işlerini çözüp zombileri keşfederek sanırım ileriki sezonların zombi avcısı oluyor. tüm hikayeyi en az spoiler ile anlattım ama bundan sonrası sağlam spoiler olur o yüzden cut.
---
spoiler ---