arkadaşım ayağının tozuyla gelip anlattı macerasını. 2 kişi gitmişlerdi (ki diğer vatandaş da arkadaşım olur) ve anlattıklarını dinledikçe bi garipleştim. yüzüm ekşidi, bazen anlamsızlaştı, zaman zaman güldüm ama genel olarak baktığımızda beğenmedim. tabi beğenmediğimi söylemedim, çünkü macera sever dostum epey hevesli bir şekilde anlatıyordu.
beğenmedim çünkü adamlar sürrrrekli gezmiş (tez vakitte geziyi tamamlayacaksın ki diğer ülkelere vakit ayırabilesin). gecenin bir yarısı tren koşturmuşlar, vasat yerlerde konaklamışlar, gerektiğinde pis gezmişler. bazı yerlerde kazığın alasını yemişler, zaten bütçeleri de sağlam değilmiş...
(bkz: interrail survivor) gibi bir şey yaşamışlar. ben yurt dışına çıkarsam hiç öyle survivorcı takılmazdım; sağlam bir bütçe ile giderdim
ispanya'ya,
madrid'in sokaklarını karış karış gezer, bernabeu'da şanlı
real madridimin maçını da izleyerek geziyi taçlandırırdım.