geceye bir replik bırak

bir gün görmezsem kör , iki gün görmezsem kötürüm , üç gün görmezsem ... ölürümm ölürümm ölürümmm . kardeş payı ahmet kural

"bir, barı açıyorum. iki, ayla'yla aramı düzeltiyorum. üç, babamı da yanıma alıyorum, olay bitmiştir." (bkz: her şey güzel olacak) ne güzel filmdin sen be, belki her şey güzel olmadı ama ihtimali bile mutlu etti bizi

-lütfen gözlerinizi kapatın. çünkü ben yarı çıplağım. sadri alışık: sen yarı çıplaksan ben de tek gözümü kaparım.

"savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye, zaman ki sana hasta olmuş, incelikli haytasın, nüksederken raksına mahallenin maşallahı, eyvallahı, güzelleş be oğlum şimdilik ölümüne kadar hayattasın. şimdilik, ölümüne kadar hayattasın.."

düş aşşa vüeeğğğ

+after all this time? -always (bkz: severus snape)

bunlar uruk hai zırhları kalın kalkanları geniş.

- çok güzel karısınız hanımefendi

şuan için yeryüzünde ilgimi çeken hiçbir şey yok.

illa köpek olacaksanız sadakati öğrenin havlamayı degil

daldan dala daldan dala bir iki üç

davay davay davay davay

ölene kadarda kötü adamdan duymuştum zevk duyuyorum sonra zevkten duymuyorum. bu şuna benziyor 15 20 yıllık tovbeli içicinin bir alkol almasına bakar tövbesi

-stark bir saldırı plani yapmalıyız. +benim bi planım var; saldır.

insanın söylemek isteyip de hani söyleyemediği sözler vardır ya. böyle bi, böyle bi kanser gibi hani. büyüdükçe büyüyo, büyüdükçe büyüyo anladın mı? büyüdükçe büyüyo. seni gördükten sonra leyla, sen öyle büyüdün ki içimde her yanım sen oldu. anlıyo musun? sonra ben sensiz olamadığımı anladım. yalanlar söyledim sana. bir sürü yalan söyledim sana, evet. yalanlar öyle büyüdü ki kaçıp gideceğinden korktum. hep böyle bir korku vardı içimde. işte sen içimdeki o korkuydun leyla. senin yanında mutsuz olmaya bile hazırdım ben. hani dünyaları verseler, anladın mı, dünyaları verseler vazgeçmem derler ya.. öyle olmuyormuş işte o kadar basit değilmiş leyla. birinin çıkıp başkalarını da düşünmesi gerekebiliyormuş yani anladın mı? onların mutluluğunu, sevgilerini, acılarını ne bileyim. bazen sevmek leyla, fedakarlık yapmayı gerektirebiliyormuş. anlıyo musun? ben seni hep beklerim. bir saat de beklerim bir ömür boyu da beklerim. (bkz: leyla ile mecnun)

bu kadar çinliyi ben nereye gömeceğim metehan

insanin içinde bok var ne yapsa beklenir -ahmet kural

seni son gördüğümde son olduğunu bilseydim yüzünü, yürüyüşünü ezberlerdim. son öptüğümde son olduğunu bilseydim asla durmazdım. [friends]

bir emir cümlesidir. sözlük yazarlarından replik yazmalarını istemektedir. (bkz: emir kipli başlık açmak) (bkz: emir kipli başlık açma yöntemleri)

babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. bazen öyle olur her şey üstüste gelir. polis olmasaydım katil olurdum çünkü sahici bir sarstıntı sahte bir dengeden iyidir. binlerce ceset binlerce katil ve bir evlilik gördüm. seni intihar ettiğin gün tanıdım kızım. seninle o gün barıştım. şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var. şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var. bütün çaresiz insanlar gibi... dağılan bir okul gibi... acılarımız da birbirine benziyor artık kızım. birbirine benzeyen parmaklar gibi ama her birinin eşsiz bir izi var. bazen gözlerim dalıyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun yine kulağımın dibinde. hiç susmuyorsun ağlamama asla müsade etmiyorsun. "her şey affedildi babacık" diyorsun, "hiç ayrılmayacağız" diyorsun. "keşke hep yanımda olsaydın" diyorum öyle konuştuğunu duyunca. "bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz" diyorsun sen bana ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım... cesetler de benzemez... ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. koşan atlar düşen atları hatırlatır. yağmur yağar.. durur.. tekrar başlar... yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. beşikten mezara kadar... karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. yalan mı söylüyorum sana? affet beni kızım affet! bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım!

. "çektiğin acı kadar insansın çünkü; ne eksik, ne fazla." suskunlar

bilemiyorum altan

müdür: merhaba ibrahim. muzaffer: muzaffer. müdürde: merhaba ibrahim. aydın: aydın. müdürde: merhaba ibrahim. ibrahim: ibrahim olan sakata mı geliyor ?

mış gibi yaptım ben hep. güçlüymüş gibi. canı hiç yanmazmış gibi. yaşıyormuş gibi.. (bkz: suskunlar)

bir kere sen farklısın abi. japonsun

içinizden yarısını arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum ve yarınızdan azını hakkettiğinizin ancak yarısı kadar sevebiliyorum. (bkz: the lord of the rings)

biliyorum beni kaba buluyorsun ama benim şiddete meyyalim vallahi dertten'

"çocuklar gibi olacaktık sözde,içimdeki çocuğu öldürdün sen"

isyanım var ulan

geronimo

+ i̇smail abi - abim + leyla gitti abi

"baba vur kafama vur! ne olur beni uyandır. allah aşkına uyandır. çok.. ben bunu kaldırabilecek durumda değilim. bana o kadar sert vur ki, ben öleyim eğer uyanmıyorsam, uyandıramıyorsan. baba göm beni buraya allah aşkına! gelme baba ne olur, ya baba!.."

ülkemiz çok güzel, biz dandiğiz. (bkz: poyraz karayel )

"hayat tekrarları sever yeniden başlamayı kuşlar dalları sever kanatlarsa uçmayı."

bir insanı bu kadar sevince koşulsuz bir de kavuşamazsan unutamazsın ömrünün sonuna kadar unutmazsın

"uyursan ölürsün! sen uyursan herkes ölür!"

sanki buram çok acıyor gibi oldu şimdi, bu acı geçiyor mu?

hz. i̇sa hayata dönmek için üç gün bekledi. bu mükemmel bir şeydi çünkü eğer bir gün beklemiş olsaydı bir çok insan henüz isanın öldüğünü bile duymadan geri dönmüş olurdu.o zaman insanlar ”heyy i̇sa naber ? ” derlerdi. hz. i̇sa ise muhtemelen ”naber mi ? daha dün öldüm ben.” i̇nsanlar ise ” öldün mü ? bana oldukca canlı gözüktün.” derlerdi. sonra muhtemelen hz. i̇sa nasıl öldüğünü ve dirildiğini ,bunun ne büyük bir mucize olduğunu açıklamak zorunda kalırdı. i̇nsanların tepkisi ise: ”tamam tamam bro evet evet haklısın öyle olmuştur kesin,dediğin gibi olsun ” şeklinde olurdu. ayrıca hz. i̇sa kesinlikle cumartesi günü de geri gelemezdi.çünkü herkes meşgul,çiftlik işlerini yapıyorlar,tezgahlarda çalışıyorlar,sakal tıraşı oluyorlar… i̇şte hz. i̇sa dönüşü için mükemmel bir gün olan üçüncü günü bekledi.mükemmel gün pazar günüydü.çünkü pazar günü herkes zaten kilisedeydi ve herkes ,hz. i̇sa’nın ölümü için ” aman tanrı’m hz. i̇sa öldü !!!” diye hüzünlenirken bam diye arka kapıda ortaya çıkıverdi,koridorda koşuşturmaya başladı ve herkes şok olmuştu.ayrıca bilginiz olsun o arada hz. i̇sa çak bi beşlik hareketini icat etti. i̇şte bu bizim bir kadını telefonla aramak için neden 3 gün beklediğimizin hikayesidir.çünkü bizim 3 gün beklememizi hz. i̇sa istedi. gerçek hikaye…

bir hiç olmak çok üzücüdür beyler. i̇nsanlar hep aranmak ister, dinlenmek ister, hayatta bir kez de olsa önemli olmak ister. 12 angry men

+gönül kimi sevdiyse dünya güzeli odur derler. -kimler? +turgutlar... edipler... behçetler... özdemirler... mahsuniler... veyseller... ama inan bana dünya güzeli... hepsi güvenilir abiler. (bkz:ahmet&feride)

-kilise içinde cep telefonuna cevap veremezsin + arayan tanrı olabilir (bkz: one tree hill)

ulan sikik olayın ciddiyetini kavra.

öperler oğlum hepimizi öperler

ona red edemeyeceği bir teklifte bulunun

say my name.

dayi ateş bulunmadiysa ateş var haaa

-seni seviyorum +neden bunu ben hayattayken söylemedin? (13 reasons why)