bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iktisadi açıdan; neoklasik yaklaşıma göre değerin kaynağıdır. "bir şeyin sağladığı fayda ne kadar çoksa o şey o kadar değerlidir." mantığı yani. peki doğru mu? bu abilerin es geçmek zorunda kaldığı nokta şu ki; fayda her zaman ölçülebilir bir şey değil değildir... mesela ben kahve sevmiyorum diyelim, x kişisi ise kahveye bayılıyor. aynı kahveciye gittik. bana 50 lira olan o kahve neden x'e de 50 lira olsun bu mantığa göre? x kahveyi içince zevkten dört köşe olacak, bense sadece öylesine içmiş olacağım. manevi olarak aynı faydayı almayacağız, neden aynı ödemeyi yapıyoruz? dolayısıyla değerin kaynağını direkt ve sadece faydaya endekslemek doğru bir yaklaşım değildir, hatalıdır. not: gerçi bu abilere kalsa ele aldıkları şeyin gerçek dünyada karşılığı olup olmaması da önemli değil ya neyse. bulmaca çözer gibi kendilerine matematiksel problemler üretip üzerine uzun uzun düşünüyorlar. yok sınırsız kaynağımız olsaydı, yok dünyadaki işsizlik %0 olsaydı... ütopik ütopik şeyler düşleyip matematiksel olarak açıklamaya çalışıyorlar. bilmece çözmeyi seviyorlar. bu oyun odaklı durumu saçma bulanları da yeterince matematik bilmemekle suçluyorlar :d