en yakındaki kitabın 75. sayfasından bir cümle

sesim o kadar kısık çıktı ki, bir hatayı düzeltir gibi tekrarladım. "i̇yiyim"

bakmaya usendim ismini versem biri benim yerime baksa

şimdi ne öpmenle geçecek gibi acım ne de sarılmanla toparlanır bu dağınıklığım.

"senin içinde bir ben, benim içimde de bir sen barınıyor."

anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var; akıl için son tavır, saçlarını yolmak var... nfk

bensiz daha iyi yaşayacakmış gibi gidiyorsun,bana hiç de ölmeyecekmiş gibi gelmiyorsun /l'afedersin-canfeza

ama o akşam onu uzaktan izlemem yıllarca gözümün önünden gitmedi. /orhan pamuk

daha kendinizi aramamıştınız ki beni buldunuz.i̇nananlar böyledirler, bu yüzden bütün inançların önemi bu kadar azdır. (bkz: böyle buyurdu zerdüşt )

kız belli küçücük cam bardaklarda mapushane çayları gelmiş, sigaralar tellendirilmişti. yaşar ne yaşar ne yaşamaz - aziz nesin

onun yanında yaşadığımı hissediyorum.

kanın ateşin ve seslerin böyle cömertçe kullanıldığı böyle sorumsuzca kullanıldığı bir dönemde herkesin şimdilik hakkı vardır hüzünlenmeye

- sen usunu mu kaçırdın be ? bir türk çerişinin attan düşmesi, kara kağan`ın ölmesi önemli değil de senin bana gönül vermem mi önemli ? atsız - bozkurtlar

"bir kere ben, bir şeyin sen değişmek istemediğin sürece seni değiştirebileceğine inanmam"

"harika bir şey," dedi arkadaşlarına soluk soluğa. "i̇çerisi mis gibi kitap kokuyor. duvarlar dolusu kitap var, bir sürü şey öğreneceğim... üstelik oraya gelenler kafalı insanlar. bu da çok hoşuma gidiyor. daktilo bilgimi biraz geliştirmeli ve şirin görünmesini öğrenmeliyim. bu da pek zor olmasa gerek..."

mezar taşıma 'barbaros hayrettin paşa'nın hissettiğini şimdi daha iyi anlıyorum' yazdırmak en iyisi ruhi mücerret

unutma, niteliğimin temeli : korku !!

hala kola içtiğim için benimle dalga geçti.

hayvan hücrelerinde zarın dışında glikokaliks adı verilen bir tabaka bulunur

"kadın dediğin her dem kırmızı oje ve kırmızı rujlu olmalı" güney'in şu dünya üzerinde en sevdiğim cümlesi. güzel tesadüf.

hep birlikte ağladılar... kalbi̇ni̇zi̇ çalan bi̇z deği̇ldi̇k ki̇

insanların kim oldukları sadece adlarından mı anlaşılır sanıyorsun? bakışlarından, yürüyüşünden, görüntüsünden, kullandıkları ses tonundan tanırsın onları.

affet sevgilim, seni benden götüren her neyse, onunla mutluluklar diliyorum.

peki en yakınımdaki kitabın 74 sayfa olması?!&^=

Aby de en sık ölüm sebebi enfeksiyonlardır

İnsanın güzel konuşabilmesi için de güzel görmesi gerekir. (bkz: Nevzat Tarhan) (bkz: Mutlu evlilik psikolojisi)

Kokular alıyorum,hatta bazen kanın tadını hissedebiliyorum. (bkz: Kralların Çarpışması) (bkz: George R. R. Martin)

Yasaklar, geri toplulukların özelliklerinden birisidir.

"Cana yakın ve içten görünmesine rağmen içe dönük bir kızdı, yüreğinden geçenleri kimseye açmazdı." (bkz: yüzyıllık yalnızlık)

Kırmızı üstünde kan daha az belli olur. (bkz: suç ve ceza)

"Bizim ne büyük bir mutluluğumuz, ne kocaman aşkımız var; başka kişilerin düzenimizi bozmalarına izin vermemeliyiz." (bkz: on üç günün mektupları)

"Deli Kurt, gün ağarıncaya kadar, rüya görmeden beyninin içinden geçen manzaraları seyretti: Satı Kadın... Çakır'ın verdiği dersler... Evren... Çakır'ın şakası... 'Evet şehzadem'... Türkmen obası... Sipahilik... Gökçen Kız masalı... Gökçen Kız... Gökçen..." (bkz: deli kurt) (bkz: atsız)

"Ağzıma geliyor midem sevdalarından! Suratına tükürürüm ben bunların! Canım lafın gelişi suratına,deli miyim saracağım başıma manyağı! Sonra sıra gelecek çocuklara,başımın belası uyuz veletler! Daha dur,daha o aptal çiçekler var,daha o dik kafalı nehirler var! Var da var anasını satayım! Kazıyalım lan kökünü! Kökünü kazıyalım alayının! Budur benim felsefem! Tanrı yok sayar dünyayı,ben yok sayarım Tanrı'yı! Var olan yalnız hiçtir şu dünyada,sen çok yaşa hiç,sen çok yaşa!" (bkz: Albert Camus - Sıkıyönetim)

Geändert hatte sich dadurch nichts..

Hala bu gönül hangi uzak şehri bekler? (bkz: ruh adam) (bkz: atsız)

Sıradan insanların pekala yapabilecekleri şeyleri halletmek için uzmanların gerektiğine inanmamak tuzağına nasıl oldu da düştük? Kendimiz bu kadar az düşünmeyi nasıl başardık? ( bu ikincisi bendendi) eğitim bir kitle imha silahı (bkz: John Taylor Gatto )

İlk balkonlara güneşi taşıyor kuşlar kanatlarında. henüz vakit varken gülüm / nazım hikmet

kayın hısımlığı evlenme dolayısıyla eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları arasında meydana gelen hısımlıktır. aile hukuku turgut akıntürk

buralarda hiç kimse onun o dökülen kılığına küçümseyerek bakmazdı, kimsenin dikkatini çekmeden, kimsenin ayıplamasından korkmadan dilediği gibi dolaşabilirdin buralarda. (bkz: suç ve ceza)

Kimbilir ne kadar talihsizdir, dedi kendi kendine. Annesiyle kız kardeşini terk etmiş...

“Büyüyünce öğretmenliği nasıl yasak edeceğimin hayaliyle yaşarken bir yandan da durmadan tekrarladım: öğretmenimi, yurdumu sevmek, budunumu -bu budun kelimesi bana kasapta çengele asılı etleri hatırlatırdı- korumak, saymak, üstün tutmak, doğruyum, yasam, onlardan, herkesten intikam almaktır, olmaktır, çalışkanım, armağan olsun.”

"Ortalık dağınıktı. Salon geceleyin uzun uzun kullanılmışa benziyordu. Depresif kalıntılar. Kağıt mendil kutusu. Gözyaşı ve sümük silinmiş kağıt mendiller. Dolu kül tablası. Bitmiş, büzülüp atılmış sigara paketi. Onun yanına atılmış yeni paketin jelatini falan. Kahve fincanı, dibinde donmuş kahve. Şokella kavanozu, bisküvi paketi, kirli bir bıçak. Boş bir patates cipsi paketi. Ve tabii, sehpanın şeref konuğu, gecenin başkişisi, dibine dayanmış bir şişe JB, ucuzundan, yanında parmak ve dudak izlerinden şeffaflığını kaybetmiş bir viski bardağı. Selma'nın acı fosilleri. Nasıl bir gece geçirdiği belliydi. Hiç olmazsa yalnızmış." (bkz: Melekler erkek olur ) (bkz: hamdi koç)

Şimdi hayatta sen hariç sevecek kimsem kalmadı. Fakat sen kimsin ki? Beni hiç ama hiç tanımamış olan, bir su birikintisine basar gibi üzerime basıp geçen, ayağına takılan bi taştan kurtulurcasına beni savuran ama yine de yoluna devam eden, beni hep geride bırakıp bir bekleyişe mahkum eden sen, kimsin ki?

Buraya neden 1 cümle yazmadınız da tüm sayfayı yazdınız dostlarım? "Tamam da, zamandan neden güzel şeyler düşünmek ve yaşamaktan mutluluk duymak için de yararlanmayalım?" (bkz: portobello cadısı)

Gelgelelim bu kış kıyamette kan,daha bedeni terketmeden donmaya başlardı. (Puslu Kıtalar atlası) (İhsan Oktay Anar)

Oğuz Atay'ın Tehlikeli Oyunlar romanından''Bir gün beni kimse durdurmayacak.Ve kendimi rezil etmeme izin verilmedikçe,ben de elalemi rezil etmeğe devam edeceğim.''

‘Ellerimiz başka bir rüyada buluşursa eğer, gökyüzüne başka bir kule inşa edeceğiz.‘ Halil Cibran-Ermiş

Bilişsel Devrim’den önce tüm insan türleri Afrika-Asya bölgesinde yaşıyordu. İnsanlar yaptıkları derme çatma sallarla kısa mesafeleri geçerek birkaç adaya yerleşmişlerdi. Örneğin Flores 850 bin yıl önce yerleşim yeri hâline getirilmişti. Yine de açık denize çıkamıyorlardı ve hiçbiri Amerika, Avustralya veya uzak adalar olan Madagaskar, Yeni Zelanda veya Hawaii’ye ulaşmamışlardı. (bkz: sapiens)

Düşmanlarıma fırlattığım mızrak! Düşmanlarıma ne kadar teşekkür etsem az, sonunda onlar sayesinde mızrağımı atabiliyorum! (bkz: böyle buyurdu zerdüşt)

Her nerede sevgi varsa başarı ve zenginlik vardır. Avucunuzdaki kelebek / Ahmet Şerif İzgören

Uygar insanın, bu umutsuzluk çıkmazından kurtulabilmek için, görüşünü ve zekasını geliştirdiği kadar gönlünü de genişletmesi gerekir. Nefsini yenmeyi, bunu yaparken de özgürlüğünü kazanmayı öğrenmelidir.