en yakın kitabın 78. sayfasının 3. cümlesi

"mavi uçurtma iri, mor bir uçurtmayı daha saf dışı bıraktı, iki geniş takla attı." (bkz: uçurtma avcısı )

önümde oturan genç, hızla arkasına döndü. (bkz: bir kadının yaşamından 24 saat)

'holmes güldü. ' (bkz: sherlock holmes - gerçekler kanıt ister)

soytarı, kral a kendisini sürekli kanıtlamak durumundadır. (bkz: krallar ve soytarılar)

"seni sımsıkı kucaklar, kucaklar, öper öper, öperim..." (bkz: suç ve ceza)

"kış havasında göğsüm ona kalkan olur." (bkz: annabel lee)

"yeryüzüne geri dönmek beni ilgilendirmiyor, çünkü benim gerçek yuvam burası. " (bkz: ruhların yolculuğu)

süreyya kabararak "kışa mı? öyle budala bulurlar..." diyordu.

"kendimize bir yön çizebilmek için türk milletinin zararını atıp olumlu bir durum alma zamanı ise geçmek üzere bulunuyor." (bkz: nutuk)

esirciler tarafından habeşistan'ın güneyinde avlanan zenci çocuklar ne gariptir ki yukarı mısır'daki hristiyan kıbtî manastırlarında ki rahipler tarafından ameliyatla hadım edilir ve haremlere sevk edilirdi.

'gazın son hacmini ve sıcaklığını hesaplayınız' (bkz: termodinamik ders notu fotokopisi)

saligia; superbia, avataria, luxsuria, invidia, gula, ira ve acedia kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir akronimdir. dan brown-cehennem

"günün en güzel saatleri bunlar.." (bkz: özdemir asaf/lavinia)

"ellerinden kaçırmışlar ama tarifeli uçakla ingiltere'ye gittiğini biliyorlar." emrah serbes-her temas iz bırakır

tozpembe bir yalan bulutunun içindeler. mesela ben müziğimle tutunuyorum hayata, onlar yalanlarıyla. belki de başkalarını değil, kendilerini kandırıyorlardır en çok? -kahraman tazeoğlu bukre-

erik " ee, tam olarak öyle denemez" diye geveledi. saklı çocuk - camilla läckberg

tünelin diğer ucundaysa yarım daire şeklinde masmavi bir gökyüzü ve ışıl ışıl sular bize göz kırpıyordu. (bkz: ruhlar kütüphanesi)

kür şad demek istediğini daha açık de. (bkz: bozkurtların ölümü)

ders başlamıştı. (bkz: cin ali okulda)

he's going to relax (bkz: ingilizce kitabı)

ivan şerbakov yaşlı adamın uyarısını ve ateşi daha başlarken söndür diyen ilahi emri unutmadı. (bkz: insan ne ile yaşar )

özgürlük kavramı ortadan kaldırıldıktan sonra 'özgürlük köleliktir' diye bir slogan kalabilir mi? (bkz: 1984- george orwell )

ah duman kalpli adam, hoşçakallarina hazir bir şekilde hoşgeldim hayatına

bulamadım kitap

gönlün nasıl dilerse öyle yaz, istediğini yaz milena...

'boynum kırılarak ölmesemde sallanan boş bir ilmiğin ürkütücü görüntüsü hep zihnime musallat olacaktı.'

..hükmü uygulanmaz.yargıtayın bu husustaki kararı kesindir...

kitap 75 sayfa toplamda aq

ah denise... denise

en yakındaki kitap 53 sayfa. allah belanızı versin. o yüzden sondan üçüncü cümleyi paylaşayım. "elini fırat'ın suyuna iki kez daldırabilirsin, ama bu hiçbir zaman aynı su olmayacaktır. " tabii olmaz amk. akar su. kitabın sonunu da okumuş oldum salak gibi, spoiler yedim sizin yüzünüzden. tekrar abv.

"sonra bir gün korktukları en kötü şey gerçekleşti."

ders kitapları kabul mu?

"canım,iş oraya kalsın . sen bi kere he de ,paranın ne gıymatı var."

'bana bir daha böyle şey söyleme yusuf ağabey... böyle şey söyleme...' (bkz: kuyucaklı yusuf)

ideoloji, gerçek bir bilimsel kuramdan beklenen eleştirel özelliklerin eksik olduğu yarı bir kuramdır. toplumsal araştırma yöntemleri dersi kitabinda böyle bi bölüm oldugunu bilmiyodum. teşekkürler sözlük

"senden önceme ait ve sana ait olmayan hiçbir şey yok geride."

kitabın içinden 50 tl cıktı ve ben unıversıte ogrensıcyım senı sevıyorum sozluk

aksaklıkları giderdikten ve başarıya ulaşabileceğine güvendikten sonra da julia üzerinde deneyler yapmaya başlamıştı.

annesi yatak odasından çıktı. (bkz: the 100)

gerçekten bunları mı merak ediyorsunuz, burası garip bir yer. daha çözemedim.

buna karşın 45 bin yıl önce okyanus faunasında ciddi bir değişiklik görünmüyor.

kendini bu memleketin ve burada yaşayan herkesin sahibi gibi hissettiği nasıl da belli oluyordu.

ben ise onun kırbaçlanmasını hiç istemem

unutulmamalidir ki ister birinci, isterse ikinci kusak sofistler soz konusu olsun, sofistler bütün yerlesik kalıpları, gelenekleri, siyasal eğilimleri, dinleru humanizm merkezli bir elestiri süzgecinden geçirmişler ve eleştiride hiçbir sınır tanımayarak, insanlik tarihine görüp görebileceği en büyük "aydınlanma" dönemlerinden birini armağan etmişlerdir. sokrates'ten jakobenlere batı'da siyasi düşünceler

millileştirme yasasının kabul edilmesiyle iranın karşısına ingiltere hükümeti çıktı

deniz abim hep merak etme der avuturdu babamı

"bu talihsiz olaya kadar wessex kupası'nın favorisiydi ve bire üç veriyordu. (sherlock)

bir de bizim mahallede sabri vardı.

aslında o çakıltaşlarıyla , bir başkasına, doğacak yavruya ait bir bedeni mi satın alıyor erkek?

neyseki beni çocuk gibi görüyordu.